Ne AK Parti'nin MHP'leşmesi ne de MHP'nin AK Partileşmesi mümkündü. Yaşanan olayın adı, "siyasistres boşalması" idi. İki partinin farklılıklarınıkoruyarak, siyasi ortak paydalarınıgüncellemesi gerekiyordu. Tabii karşılıklıifadelerin, Cumhurİttifakı'nın taşıyıcı sütunlarındahasara yol açtığınıgöz ardı edemeyiz. Bunun için "onarıcısiyasi diplomasiye"ihtiyaç duyulduğu dabir gerçek. Nitekim sıcağısıcağına verilen keskindemeçlerin ardındanliderler düzeyinde Cumhurİttifakı'nın devamlılığınailişkin temennilerin dile getirilmesini notetmekte fayda var.
Esasen ittifakı sarsan süreç, ilkesel noktalardaki ayrışma kadar iletişim yönetimindeki eksiklik ve duygusallıktan da kaynaklandı. MHP'de "Bize yukarıdanbakılıyor. Önerilerimiz sürüncemedebırakılıyor. İttifakı istemeyenleraleyhte çalışıyor" havası hâkim iken AK Parti'de de "Ne yanipartimizin görüşlerini açıklamayacakmıyız? Dışarıdan çizilen çerçeveniniçine girmek zorunda mıyız?" serzenişi hissediliyordu. Buna rağmen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, çalışma arkadaşlarını, Cumhur İttifakı ve MHP ile temasların içeriğine ilişkin polemiğe girmemeleri için uyarıyordu.
***
Dedim ya Cumhur İttifakı hem test hem de yeni versiyonunun geliştirilmesi aşamasına gelmişti. Kuşkusuz ittifakı anlamlı kılan üç ana faktörü hep akılda tutmalıyız: 1- PKK ve FETÖ başta olmak üzere terörle mücadele. 2- Ekonomiye yönelik dış saldırılara karşı ortak duruş. 3- Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kalıcı olarak yerleşmesi.
Hal böyle iken MHP'nin, 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana sergilediği milli tavrın takdire şayan olduğu inkâr edilemez. Ancak bu karakterli siyasetin, AK Parti ile ilişkilerde bir tür "al-ver" modeline dönüşmesi de beklenemez. MHP'nin son dönemdeki desteği, milli birliğin sürdürülebilirliği açısından ne kadar değerli ise Sn. DevletBahçeli'nin de izlediği bu politika sayesinde partisini, siyasetin merkezine ve devletin kalbine taşıma şansı elde etmesi de o kadar mühimdir. Ve bu noktada Türkiye'de tam saha siyaset yapabilen AK Parti ile tesis ettiği özellikli ilişkinin rolü büyüktür. Netice olarak... MHP kadroları, hissi ve rövanşist davranmamalı, yerel seçim öncesi özgül ağırlıklarını gösterme telaşına düşmemelidir. Sorunları kişiselleştirme ve vehimlere kapılma çizgisinden de uzaklaşmalıdır. Kürt kartı veya İYİ Parti üzerinden yazılan senaryolar belirleyici değildir ve olmamalıdır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.