McKinsey, IMF ve kriz söylemi üzerine
Nitekim, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da kamuoyuna açık mesajlarında özellikle üç konuya değindi.1- Danışmanlık şirketi McKinsey'den fikri katkı alınmayacağını açıkladı ve "Biz, bize yeteriz" dedi. 2- Kriz söylemlerine net şekilde set çekti ama piyasadaki sıkıntının farkında olduğunun da altını çizdi. 3- IMF defterinin bir daha açılmamak üzere kapatıldığını söyledi.
Bu güncel değerlendirmeler ışığında Ankara perspektifinden somut gözlemlerimi paylaşmakta yarar görüyorum.
Birinci husus... Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin geçiş dönemi yaşandığı için devlet yönetiminde yıllardır görev alan kadrolarda şaşkınlık hakim. Buradaki en büyük risk, geçiş sürecine özgü olayların, sistemin sorunu gibi yansıtılmasıdır ki bunun öncü sinyalleri de gelmeye başladı. Aman dikkat!
Ayrıca, şu anda kamu yönetiminde rol alan isimlerin tamamına yakınının AK Parti döneminde atandığı da hesaba katılmak durumunda. Yani, bürokratik oligarşiden kurtulma iradesi sonuna kadar muhafaza edilirken devletin işletilmesinde sorumluluk üstlenen kadroların kendilerini değersiz hissetmelerine, küsüp içe kapanmalarına kayıtsız kalınmamalı.
Aksi takdirde, devletin yıllara sari birikiminden gerçek manada istifade edilememiş olur. Örneğin, yeni kurulan Maliyet ve Dönüşüm Ofisi için uluslararası kredibilitesi yüksek o kadar çok bürokratımız var ki... Onların her biri kenardan köşeden çekilip çıkarılıp, aktif katkıları alınabilir.
İkincisi... Yaşadığımız zorlu ekonomik tablonun adı... Bu bir "kriz değil." Allah muhafaza kriz dediğiniz, kalpteki gibidir. Durdu mu, geri dönüşü imkansıza yakındır. Şükür ki Türkiye ekonomisinde çarklar dönüyor, ödeme sistemleri işliyor. Ama kur şokunu yönetmede, fiyatlamada, nakit akışında problemler olduğu da gözardı edilmemekte.
Ki Cumhurbaşkanı da 1 Ekim'de TBMM'nin açılış oturumunda, bu yöndeki duyarlılığını paylaşmakla kalmadı, fırsatçılara da gözdağı verdi.
Hep dediğimiz gibi...
Sabır, moral, kararlılık!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bakan Fidan... Ve satır arası okumaları (26.11.2024)
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Nükleer savaş riski var, şaka değil (24.11.2024)
- Pandemi sonrası toplumun ruh sağlığı! (23.11.2024)
- Ekonomiye dair kısa Notlar... (21.11.2024)
- Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... (20.11.2024)
- G20 Zirvesi... Erdoğan, Rio’da Biden’ı uğurlarken... (19.11.2024)
- AK Parti... Değişim, Değişiklik, İhtiyat! (16.11.2024)
- Etki ajanlığı mı, yeni nesil casusluk mu? (14.11.2024)
- Geleceğe hazırlanmak… (12.11.2024)
- MİT, belediye takip eder mi? (09.11.2024)