Erdoğan... Siyasi ve ekonomik gerçekçilik
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Meclis'i açılış konuşmasında altı çizilecek pek çok husus vardı. Bence en önemli husus, "yeni dönemin ruhu" başlığı altındaki çağrısında gizliydi.
Cumhurbaşkanı'nın, "Birlikte çalışma, birlikte inşa, birlikte başarma" mesajı ne kadar değerli ise ana muhalefetin daha ilk günden bu çabayı sekteye uğratan nobran tavrı da o kadar üzücüydü.
Sn. Erdoğan'ın "siyaseti okuma, devletin dinamiklerini bilme ve kamuyu yönetme" özellikleri, taraflı tarafsız herkesin kabul ettiği bir gerçek. Ancak, Sn. Cumhurbaşkanı'nı ayrıştıran bir başka özelliği daha var ki o nokta çok belirleyici. "Nedir o?" derseniz...
Cevabı, "Gerçekçiliktir!" Bu gerçekçilik, sorunlarla yüzleşme, teşhis etme, tedavi reçetesi geliştirme için gerekli olan "pragmatik çözümlerle" de birleşince, netice almak mümkün oluyor.
Ekonominin bünyesel risklerini reddetmiyor. Yönetilebilir bu risklerin, Türkiye ekonomisinin gerçekleri ile örtüşmeyen faktörler nedeni ile ek maliyetler üretmesine tepki gösteriyor.
Nitekim şu cümlesi mevcut tabloyu net biçimde özetliyor:
"Amerikan yönetimi, aramızdaki siyasi ve hukuki sorunları diyalog yerine tehdit ve şantaj diliyle çözmeye çalışmak suretiyle bu yanlış yola girmiştir. Güya bize bedel ödetmeyi amaçlayan bu yöntem, aslında en büyük zararı orta ve uzun vadede Amerika'ya vermektedir!"
"Türkiye kimseden para talep etmiyor. Bütün çabamız uluslararası sermayenin ülkemizde yatırım yapmasını sağlamaktır!" Ve devam ediyor: "Sanayicimizin, tüccarımızın, esnaf ve sanatkârımızın, tarım sektörümüzün, ücretli kesimin, velhasıl milletimizin yaşadığı sıkıntıları biz gayet iyi biliyoruz. Enflasyondan, faizlerden, döviz kurundan bunalan, işini çevirmekte zorlanan herkesin yaşadıklarını yakından takip ediyoruz.
Bankacılık sektörünün hareket alanının daralmasından kaynaklanan finans sıkışıklığının yol açtığı zincirleme sorunların öneminin ve aciliyetinin de farkındayız.
Tüm bu sıkıntıların çözümüne yönelik hazırlıklarımız var!" Ve son söz: "Hiçbir sanayiciyi, tüccarı, çalışanı, vatandaşı vicdan ve ahlak yoksunu tefecilerin, iyi günde ortaya çıkıp kötü günde kaybolan fırsatçıların insafına terk etmeyeceğiz!"
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bakan Fidan... Ve satır arası okumaları (26.11.2024)
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Nükleer savaş riski var, şaka değil (24.11.2024)
- Pandemi sonrası toplumun ruh sağlığı! (23.11.2024)
- Ekonomiye dair kısa Notlar... (21.11.2024)
- Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... (20.11.2024)
- G20 Zirvesi... Erdoğan, Rio’da Biden’ı uğurlarken... (19.11.2024)
- AK Parti... Değişim, Değişiklik, İhtiyat! (16.11.2024)
- Etki ajanlığı mı, yeni nesil casusluk mu? (14.11.2024)
- Geleceğe hazırlanmak… (12.11.2024)
- MİT, belediye takip eder mi? (09.11.2024)