Afrin... Sahaya göre mücadele!
Evet, sivil hassasiyeti Türk Silahlı Kuvvetleri'ne verilen emrin parçası. Ama bir Mehmetçiğin canı ve dökülen tek damla kanı bizim için paha biçilmez.
Neticede Afrin'de bilinen iki devlet arasında konvansiyonel savaş yapılmıyor. Terör örgütleri ve onları kullanan üst akılla aynı anda mücadele ediliyor. Demek ki şartların dayattığı kurallara göre de sahada olmak mümkün. Sivil kıyafetle kamufle olanlara aynı yöntemle neden mukabele edilmesin? Bilinen gerçek şu ki terör örgütü, yer yer "oyalama muharebesi" de yapıyor. Böylece hem bölgeye silahlı güç kaydırıyor hem de Menbiç'teki ABD askeri varlığına takviye için zaman kazandırıyor. Bu durumda, teröristlerin etkisiz hale getirilmesi sürecinin uzamaması, hakiki sivillere Afrin'den "geçici olarak" çıkış koridorları açılması, yerel halkın bilgilendirilmesi büyük önem kazanıyor.
Hafta sonu gerçekleşen HDP Kongresi'ndeki Afrin söylemine de dikkat etmek gerekiyor. Ne imiş? Halk (!) kendi toprağını savunuyormuş. Afrin'de yerleşik, Türkiye ile güçlü bağları bulunan Kürt kökenliler değil ki o halk dedikleri. Terör örgütü PKK'nın ta kendisi. PKK-YPG ne zamandan beri Afrin yerel halkı oldu ki? Hiçbir zaman!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- DEM-İmralı... Devlet aklı... İhtiyat! (28.11.2024)
- Bakan Fidan... Ve satır arası okumaları (26.11.2024)
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Nükleer savaş riski var, şaka değil (24.11.2024)
- Pandemi sonrası toplumun ruh sağlığı! (23.11.2024)
- Ekonomiye dair kısa Notlar... (21.11.2024)
- Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... (20.11.2024)
- G20 Zirvesi... Erdoğan, Rio’da Biden’ı uğurlarken... (19.11.2024)
- AK Parti... Değişim, Değişiklik, İhtiyat! (16.11.2024)
- Etki ajanlığı mı, yeni nesil casusluk mu? (14.11.2024)
- Geleceğe hazırlanmak… (12.11.2024)