Bir süredir haber merkezindeki arkadaşlarla FETÖ ve darbe davaları ile ilgili süreci analiz ediyoruz. İlk tespitlerimize göre 18'i, 15 Temmuz gecesindeki üniformalı teröristlerle bağlantılı olmak üzere 24 davayı yakından takip ediyoruz. Bunların 6'sı 15 Temmuz darbe girişiminden önce başlamış FETÖ davaları. Ankara özelinde bakıldığında, "Genelkurmay Çatı,Akıncı Üssü ve ŞehitÖmer HalisdemirDavası" gerek darbenin aktörleri gerekse darbenin önlenmesindeki kritik rolü nedeni ile en fazla öne çıkanlar.
Esasen, darbe davaları başlangıçta kamuoyunda umulan alakayı görmedi. Şehit aileleri ve gazilerin acıları taze idi. Onlar bir dakika bile olsun yargılama sürecinden kopmadılar. Medya ve müdahil taraflar da ilk günlerde salondaki yerlerini aldılar. Zamanla sayıları azaldı. Ne zaman Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan duyarlılığını güçlü şekilde hissettirdi, ne zaman Sabah gazetesi ve aHaber duruşmalara odaklanıp yakından izlenmesi gerektiğini belirtti, işte o andan itibaren tablo değişti. Bilhassa AK Parti yönetiminin ve belediyelerin desteği ile salonlara vatandaşlar aktı. Böylece darbecilerin yargının yanı sıra milletle de yüzleşme dönemi başladı.
Derken, FETÖ'nün lider komuta kadrosunun yalan ve inkârları şekillenen savunmaları da tamamlandı. Alt rütbeli personele geldikçe duruşmalara ilgi yine azaldı. Buna istisnalar dışında medya da dahildi.
***
Bütün bunları yazmamın nedeni, kişiler veya kurumlara yönelik bir eleştiri değil. Umuyorum ki mahkemeleri yerinde izleyemese de milyonların yüreği de o salonlarda ve darbecilerle sert hesaplaşma içinde. İşte bu nedenle 2018'de nihai karara bağlanması beklenen darbe davalarından dikkatin hiç dağılmaması gerekiyor. En büyük hakem milletin vicdanıdır. Türk milleti adına yapılan yargılamaların gerek usul gerekse esas bakımından kitabına uygun seyri ne kadar önemli ise demokrasi aşığı geniş kitlelerin duyarlılığı da tarih önünde o kadar önemli. Niçin? Çünkü Türkiye'nin darbeler tarihi, silahı durduran gücün İç Hizmet Yasası'nda veya MGK'nın yapısında gerçekleşen değişikliklerden ziyade milletin cesareti, azim ve kararlılığı olduğunu gösterdi. Bir daha hiçbir gücün ve işbirlikçilerinin, demokrasiye tasallut edememesi için 15 Temmuz Davaları'nın ve neticelerinin hukuk adına ibret-i âlem olması lazım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.