FETÖ: “Devlet gücünü kullanan terör örgütü”
Önceki gün Polis Akademisi'ndeydik. Uluslararası literatüre de katkı sağlayacağını umduğum bir raporun ayrıntılarını tartıştık; "FETÖ ve PKK Bağlamında Terör Amaçlı Kullanılan Kamusal Mal ve Hizmetler!"
Eserin sahibi, Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı. Türkiye, Çomaklı'yı, Kozaİpek soruşturmasındaki bilirkişi raporu ve FETÖ holdinglerinin suç geliri aklama yöntemlerine dair tespitleri ile tanıdı. Prof. Çomaklı'nın, Deniz Turan'la ortaya çıkardığı tabloyu analiz etmeden önce, bir hususa değinelim:
"FETÖ'nün ve 15 Temmuz darbe girişiminin anatomisi!"
Evet, fedakâr yargı ve güvenlik mensuplarının iddianamelerinde değinilen pek çok konu var. 15 Temmuz ihanetini fotoğrafları ile anlatan dokümanlar da basıldı. Lakin dünya kamuoyunu FETÖ ile yüzleştirecek, onların zihin kodlarına da hitap edecek daha nice yayına ihtiyaç var.
Bu vesile ile Polis Akademisi Başkanı Prof. Yılmaz Çolak'ın şu cümlelerini de not edelim: "Ülkemizdeki bürokratik yapı dönüşmez, vesayet kırılmazsa demokratikleşmemiz zor olacaktır. Bu değişim mutlaka anayasal zeminde gerçekleşmelidir."
Şafak hoca, "FETÖ, diğer terör örgütlerinden farklı olarak kamusal mal ve hizmetlere dadanmıştır. Bu amaçla sabırla insan kaynağı yetiştirmiştir. Örgütün amacı devleti ele geçirmektir" dedikten sonra, şu çarpıcı sonuçları aktardı:
* FETÖ; ruhu, yapısı, finansmanı ile hiçbir örgüte benzemeyen özgün bir karakterde. Örneğin, (Kolombiyalı uyuşturucu kaçakçısı) Escobar, kurduğu suç örgütü ile gerektiğinde hâkim- savcıları kendine bağlamış, işine gelmeyince infaz etmiş. Günlük kazancının 60 milyon doları bulduğu dönemlerde bile devleti ele geçirmeyi düşünmemiş. FETÖ ise kamunun mal ve hizmetlerini dışarıdan kullanmak yerine, eleman yerleştirerek devleti içeriden ele geçirmeyi tercih etmiştir. Klasik terör örgütleri devleti dışarıdan tehdit ederken FETÖ, doğrudan devleti kontrol ederek bizzat kendisi tehdit haline gelmiştir.
* Örgütün ilginç yönlerinden biri de özünde haraç olan bir tür vergilemeyi "himmet" adı altında yürütmüş olmasıdır. Bilinen örneklerde örgütler suç işlettiği üyelerine maddi menfaat sağlarken FETÖ sıra dışı bir yöntem kullanarak örgüt üyelerine hem suç işletmiş hem de parasını almıştır. Üyelerin her ay maaşlarının yüzde 10 ila 20'sini haraç olarak tahsil eden örgütün, aylık en az 5 milyon lira kaynak yarattığı söylenebilir.
* Örgütün mutlaka sızdığı kamusal mal ve hizmetler var. Yargı, eğitim, sağlık, emniyet, istihbarat, jandarma, teftiş kurulları, gümrükler, cezaevi hizmetleri, belediyeler, teşvik ve sübvansiyonlar, kalkınma ajansları, sosyal destekler, medya, özel güvenlik gibi.
* Örgütün "hasat mevsimi" ise Türkçe Olimpiyatları. Dünyanın dört bir köşesinden getirdikleri çocukların çantalarıyla yurtdışına nakit para çıkarırlar. Kurban Bayramları da hasat günleridir.
Rapor detaylı... Son olarak iki bilgiyi daha yansıtalım:
1- Soru hırsızlığı ile kamuya yerleşen personel sayısı 430 bin olarak tahmin edilmekte. Bunların en az 300 bininin örgüt üyesi olduğu düşünülmekte.
2- Polis Akademisi öğretim üyesi ve ekonomi güvenliği uzmanı Doç. Levent Yılmaz'ın hesaplamasına göre, FETÖ'nün etki ettiği ekonomik alan 400 milyar dolar (GSMH'nin yarısı), doğrudan sahip olduğu ekonomik güç ise 50 milyar dolar!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- DEM-İmralı... Devlet aklı... İhtiyat! (28.11.2024)
- Bakan Fidan... Ve satır arası okumaları (26.11.2024)
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Nükleer savaş riski var, şaka değil (24.11.2024)
- Pandemi sonrası toplumun ruh sağlığı! (23.11.2024)
- Ekonomiye dair kısa Notlar... (21.11.2024)
- Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... (20.11.2024)
- G20 Zirvesi... Erdoğan, Rio’da Biden’ı uğurlarken... (19.11.2024)
- AK Parti... Değişim, Değişiklik, İhtiyat! (16.11.2024)
- Etki ajanlığı mı, yeni nesil casusluk mu? (14.11.2024)
- Geleceğe hazırlanmak… (12.11.2024)