Üç fotoğraf... Milli tercihlerin önemi
Tarzı, yöntemi, taktiği, şartları hatta maşaları ne olursa olsun, her türlü işgal hareketine karşı sergilenen direniş, Türkiye'nin sigortası olmayı sürdürecek.
Bu aziz millet, kader anlarında üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. "Evet" 16 Nisan'da da yapacağına kuşku yoktur.
İşte bu nedenle, 15 Temmuz'un anlamını kalıcı kılacak adımların yavaşlamasına fırsat verilmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, "gayri milli unsurlardan" kesinlikle temizlenmelidir. Orduda, yargıda, istihbaratta, emniyette devlet içinde devlet olan, halihazırda olmaya yeltenen hiçbir grup yer edinmemelidir.
İlki; Türk, Amerikan ve Rus Genelkurmay Başkanları'nın, kısa süre önce Antalya'da gerçekleştirdikleri görüşmeden bir kare. İnternetten bulup, bakın lütfen. Üniforma tasarımları bile orduların yönetim biçimi hakkında fikir verebiliyor.
Türk Genelkurmay Başkanı'nın askeri kıyafeti tek sıralı düğmeleri ile sadece "hiyerarşik." Belli ki katmanlar arasında kararların olgunlaşması zamana bağlı.
Rus Genelkurmay Başkanı'nın 6 düğmeli kıyafeti, "eski ve ağır" yönetim zincirine işaret etmekte. Amerikan Genelkurmay Başkanı ise spor görünümlü kıyafeti ile "esnek ve pratik" bir askeri geleneği temsil etmekte.
Konu, üniformadan açılmışken...
Daha önce bir öneriyi gündeme getirmiş ve 15 Temmuz darbesine kalkışanların üzerindeki asker elbisesinin, Türk milleti için "travmatik hafıza" oluşturduğunu savunmuştum. Duydum ki Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar, Silahlı Kuvvetler'de "yeni üniforma" tasarımı için emir vermiş. Aslında, askeri yapıdaki ve sivil otorite ile ilişkilerdeki değişim bile zaten "yeni üniforma" ve "yeni zihni kodları" gerektiriyor.
İkinci fotoğraf, Kara Harp Okulu'nun yeni eğitim dönemi açılış töreninden. Milli Savunma Üniversitesi Rektörü'nün (Prof. Erhan Afyoncu) konuştuğu o anlar ile törenin katılımcı profili subay ve komutan yetiştirmede yeni bir sürecin başladığının habercisi.
Yine bu vesile ile TSK personeli ile ilgili titiz araştırmalar yürütüldüğünü öğrendim. İncelemeler, ilkokuldan başlıyor, askeri okula veya askerlik mesleğine giriş tarihine yoğunlaşıyor. Meslekteki terfiler, sicil amirleri, dış görev ve tayinler dahi taranıyor. Asker kişilerin bilhassa kamudaki yakınlarının sicilleri de çapraz kontrole tabi tutuluyor.
Üçüncü fotoğrafın ayrıntıları ise Rusya-Türkiye Üst Düzey İşbirliği Zirvesi'nden sonraki gelişmelerde saklı.
Türkiye, AB ve NATO ile ilişkilerine bağlı "tek kanatla" uçan ülke görünümünden, "çok merkezli dış politika" seçeneğine doğru yeni diplomasi arayışı içinde.
Ankara'nın, Avrasya ve Atlantik bloğu dahil küresel ilişki ağındaki son hamleler, geleneksel ittifakların alternatifi olmamak durumunda. Ancak, AB eksenindeki son kırılmanın ardından, Türkiye'yi Avrupa'dan tümüyle koparacak beyan ve bilgilerin hiç ilgisi olmayan üçüncü ülkeler kanalıyla servis edilmesi de bir tuhaf!
Özetle...
Türkiye'nin yönünü belirleyecek olan "milli tercihlerdir!"
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- DEM-İmralı... Devlet aklı... İhtiyat! (28.11.2024)
- Bakan Fidan... Ve satır arası okumaları (26.11.2024)
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Nükleer savaş riski var, şaka değil (24.11.2024)
- Pandemi sonrası toplumun ruh sağlığı! (23.11.2024)
- Ekonomiye dair kısa Notlar... (21.11.2024)
- Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... (20.11.2024)
- G20 Zirvesi... Erdoğan, Rio’da Biden’ı uğurlarken... (19.11.2024)
- AK Parti... Değişim, Değişiklik, İhtiyat! (16.11.2024)
- Etki ajanlığı mı, yeni nesil casusluk mu? (14.11.2024)
- Geleceğe hazırlanmak… (12.11.2024)