Nisan 2017: Muhalefetin yeniden inşası
Zorlu dönüşümün, seçmen eliyle "zorunlu dönüşüme" evrileceği günler de Türkiye'yi bekliyor.
Türk seçmeni Kasım 2002'de, o güne dek bıktırıcı, yıpratıcı ve vesayetçi çizgide ilerleyen siyasi yapıya, sandık marifetiyle demokratik müdahalesini gerçekleştirmiş ve "iktidarı yeniden yapılandırmıştı." Aradan geçen 15 yıl içinde, seçmen ne kadar fırsat tanıdıysa da siyasetin muhalefet tarafı bir türlü düzenlenemedi.
Muhalefet yenilenmedikçe, yeniden inşa edilmedikçe hem siyasetteki asimetri hem de toplumun bir kesimindeki stres arttı. Fikirlerinin iktidar olamayacağını gören kitleler, siyasetten soğumaya, siyaset dışı unsurlara göz kırpmaya başladı. Bu problematik muhalefetten umutsuzluk ve arayış hali hâlâ geçerli... 15 Temmuz gecesi, darbe girişiminin peşine takılan ve aniden çark eden yüzbinleri başka türlü açıklamak da mümkün değil zaten.
Peki, ne demek istiyoruz?
İddiamız şu:
Seçmen, iki ay sonra sadece anayasa paketine "evet" demekle kalmayacak, muhalefetteki değişime de "evet" demiş olacak. Siyaset kurumunun kendi içinde başaramadığı değişimi, yine sandık eliyle ve yine demokratik yollarla gerçekleştirecek.
Nisandan sonra sadece devlet yönetiminde değil, muhalefette de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Açık ve bir seri seçim başarısızlığına rağmen, "küçük olsun benim olsun" misali, parti genel başkanlığı koltukları korunamayacak. Cumhurbaşkanlığı'na aday olamayan, aday olup da yarışı kaybeden muhalefet liderleri tarihteki yerini alırken, yeni isimlere, yeni fikirlere, yeni projelere, yeni birlikteliklere kapı aralanacak.
Yüzde 50.01oyla iktidarı kazanmak için daha çok çalışmak, daha çok grubu bir araya getirerek farklılıkları kucaklamak gerekecek.
Değişim, sanıldığı gibi kolay tamamlanmayacak.
Bugün, "Referandumdan evet çıkacak" diye pozisyon alanların içinde kamufle olan etkili güç odaklarının ekonomi ve güvenlik algısı üzerinden karanlık senaryo kurgulamadıklarını düşünmek saflık olur.
Ve nihayet referandumu, rasyonel faktörler kadar sürprizler de belirleyecektir.
Bunlar pozitif ve negatif yönlü de olabilir.
Bakarsınız ki bir ABD ziyareti sonrası FETÖ ile ilgili beklenen karar gelebilir. Veya FETÖ yargılamaları sırasında yalan beyan ve kirli belge operasyonlarıyla siyasetin kimyası bozulabilir. Aman dikkat!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- DEM-İmralı... Devlet aklı... İhtiyat! (28.11.2024)
- Bakan Fidan... Ve satır arası okumaları (26.11.2024)
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Nükleer savaş riski var, şaka değil (24.11.2024)
- Pandemi sonrası toplumun ruh sağlığı! (23.11.2024)
- Ekonomiye dair kısa Notlar... (21.11.2024)
- Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... (20.11.2024)
- G20 Zirvesi... Erdoğan, Rio’da Biden’ı uğurlarken... (19.11.2024)
- AK Parti... Değişim, Değişiklik, İhtiyat! (16.11.2024)
- Etki ajanlığı mı, yeni nesil casusluk mu? (14.11.2024)
- Geleceğe hazırlanmak… (12.11.2024)