Hükümet, ekonomide durgunluk riskine karşı çok önemli tedbirler aldı. Özellikle KOBİ'lere, esnafa "can suyu" sağlayacak bir paket açıkladı. Paketin içinde bir kredi teşviki vardı ki, büyük ilgi gördü. Binlerce KOBİ, kredi için sıraya girdi. Ve işte o noktadan itibaren siyasetçi ile bürokrat arasındaki fark ortaya çıktı. Hayırlı bir iş, organizasyon ve zamanlama sorunları, bankaların tutumları, yeterli ve etkili bilgilendirme eksikliği yüzünden, tepki çekmeye başladı. Yani teşekkür alacağını uman siyasetçi, eleştiri oklarının hedefi haline geldi. Konu şu... KOSGEB'in bütçesinde yerli makine alımını, haliyle üretimini desteklemek üzere duran 150 milyon lira kaynağın yıl sonundan önce harcanamayacağı görüldü. Ne de olsa makine siparişi ile teslimi arasında birkaç aylık zaman dilimi söz konusu... Bunun üzerine KOSGEB'in makine teşvik fonunun, merkezi bütçeye iade edilmesi yerine, KOBİ'ler için seferber edilmesi düşünüldü.
"1 yılı ödemesiz, 3 yıl vadeli 50bin liraya kadar faizsiz kredi!"
Gerçekten çok cazip bir imkân bu. Nitekim 244 bin 800 KOBİ talepte bulundu.
Bu arada, KOSGEB kredisine aracılık eden bankalara da soruldu. 150 milyon liralık KOSGEB kaynağı karşılığında, 750 milyon liraya kadar kredilendirme yapılabileceği söylendi.
***
Sistem basit ve netti ama idare hazırlıksızdı. KOBİ başvuruları yeteri hızla alınamadı. Değerlendirme kriterleri ilk günden belirgin ilan edilemedi. Hangi ile ne kadar kaynak tahsis edileceği çok zaman aldı. Vs vs...
Neticede KOSGEB, KOBİ başına 10 bin 500 lira faiz desteği verecek. 50 bin liralık kredi için KOBİ'lerin durumuna ve ihtiyacına göre Kredi Garanti Fonu da 42 bin 500 liraya kadar (kredinin yüzde 85'i oranında) kefalet sağlayabilecek. Bu sayede sadece bu yıl sonu için 15 bin KOBİ, 50 bin lira faizsiz krediden faydalanabilecek. Ki 2017'de KOSGEB'in tahsis edeceği kaynaklar 1.1 milyar lirayı buluyor. Bu tutar, kredisiz KOBİ kalmaması için yetiyor da...
***
Gel gör ki... Mali ve ticari sicili temiz, FETÖ bağlantısı bulunmayan KOBİ'ler için, KOSGEB'den sonraki aşama da bir hayli zorlu. KOSGEB'in, "Biz, listeyibankalara gönderdik. Bundan sonrasınıbankalarla halledeceksiniz. Teminat isterlerse sizin meseleniz" demesi, teknik olarak doğru mu? Cevap, bürokratik mevzuat açısından "Evet!" Lakin... Bu kadar hassas ekonomik ortamda, KOBİ'lere denmesi gereken ne idi?
"Merak etmeyin! Aracı bankalarlatek tek konuşuyoruz. Kredi kullanımınınönünde engel olmamasıiçin çalışıyoruz. Kredi Garanti Fonuda devrede. En küçük sorun olursahükümete de iletiriz. 2017'de deyanınızdayız."
Peki ne oldu?
Bu duyarlılığı Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü gösterdi. Nihayetinde, eli taşın altında olan, halkın karşısına çıkan, övgüyü de yergiyi de yaşayan siyasetçi. Faruk Bey'den edindiğim izlenim, can suyu kredisinin 2016'ya ilişkin dilimi bir ilk adımdı. Asıl büyük hamle 2017'de olacak. Sorun çıkaran veya çözmeyenler ise bu takımda oynamayacak!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.