Rusya Devlet Başkanı Putin'in ay başında Federal Meclis'te yaptığı yıllık değerlendirme konuşmasının dikkatlice analiz edilmesinde fayda var. Putin Rus dış politikasının güncel kodlarını ortaya koyduğu o konuşmada, efsane Dışişleri Bakanı Yevgeni Primakov'dan nasıl esinlendiğini de anlattı, Ortadoğu'ya bakışını da...
***
Bugün Türkiye'nin, Halep üzerinden sürdürdüğü insani diplomasi, bölgemizde Rusya'nın stratejik ortak veya proje bazlı çözüm ortağı olarak yeniden ele alınmasını gerektiriyor. Bir başka ifade ile Türk dış politikasının Ortadoğu denklemindeki ABD eksenli ağırlık merkezine, Rus faktörünün de katılarak meselelerin bir kez daha değerlendirilmesi ihtiyacı artıyor. Kuşkusuz, Suriye özelinde komşumuz İran'ı da gözetmek gerek. Ancak, Tahran'ın çift ajandalı politikası, mezhep temelli dış operasyonları ve İslam âlemindeki geleneksel rekabetçi çizgisi nihai noktaya varmayı güçleştiriyor. Tabii buradan Rusya'nın, idealist çizgide Ortadoğu'ya yeniden adım attığı sonucu çıkmamalı. Ama... ABD'nin Müslüman coğrafyasına sadece kan, gözyaşı getiren, etnik ve mezhep içerikli bölünmelerden faydalanan yaklaşımları asla sürdürülebilir değil.
***
Halep'te yüreğimizi yakan görüntüler, küresel toplumun kör ve sağır tutumu Ankara'nın işini zorlaştırıyor. Lakin... Halkları ve tabandan gelen talepleri esas almayan hiçbir reçetenin, güç kullanılarak da olsa Ortadoğu'da yerleştirilmesi söz konusu olamaz. Konjonktürel üstünlüklere aldanmadan, kalıcı barışın getireceği insani, ahlaki ve siyasi üstünlükleri hiç akıldan çıkarmamak gerek!
AVM'LERE GÜVENLİK KALKANI VE İSTİSNAİ BİR ÖRNEK
Detay vermeyeyim ama...
Korku salmak isteyenlerin, alışverişi durdurmayı planlayanların oyununu bozmak adına kritik bazı bilgileri paylaşayım. Malum... Türkiye, yapısal ve anayasal dönüşümün eşiğinde...
Bölgemizde haritalar yeniden çizilmekte...
Siyasal ve ekonomik istikrar, milli birlik ve bütünlük her şeyin ötesinde önemde.
İşte bu nedenle, güvensizlik üreten mihraklara karşı teyakkuzda olmamız zorunlu!
Mühim olan, milletin günlük rutinini sürdürmesini sağlamak. Yani, halkın sürekli omuz hizasından arkasına bakmasını, sokağa çıkamaz hale gelmesini isteyen karanlık odaklara fırsat vermemek.
***
Emniyet ve istihbarat birimleri, büyük şehirlerdekiler başta olmak üzere alışveriş merkezlerinde, çarşıda, pazarda çok özel önlemler almış durumda. Polisler, sivil kıyafetleri ile hayatın içinde ama kimsenin fark etmeyeceği şekilde tam teçhizatlı. Alışveriş merkezlerinin yöneticileri de üst düzey işbirliği yapmakta. Onlar için de ticaretin canlılığı, vatandaşın güvenliği öncelikli. Lakin... Tüm markaların ve yönetimlerinaynı anlayış birliğinde olduklarınısöylemek maalesef güç! Hattabunlardan biri var ki, Türkiye'ninterörle mücadelesine samimi destekvermeyen Avrupa ülkesinin patentinide taşıyor. Devletin, ilave güvenlik almasınave alışveriş merkezinde emniyet personeligörevlendirmesine yanaşmıyor. Bunun üzerine,etkili bir kamu diplomasisi yürütülüyor. Valilik üzerinden kendileriyle temasa geçiliyor. Ve net bir mesaj veriliyor:
"Ya güvenlik standartlarınızı yükseltinya bizim ek önlem almamızaimkân sağlayın ya da isminizi teşhiretmemize razı olun!"
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.