Ankara'nın siyaset gündeminde birkaç bilinmez var. En tepede, hiç kuşkusuz Suriye-Musul eksenli gelişmeler... Onu onunla da yakından ilgili ve bu nedenle biraz gerilimli ABD-Türkiye ilişkileri izliyor. Bu iki alandaki bilinmezliğin ABD seçim sonuçlarına hatta başkanlık görevinin devrine kadar süreceği konuşuluyor.
Bu yüzden Ankara kulisleri daha çok iç siyaset ağırlıklı. Gündemin ilk sıralarında, MHP Genel Başkanı DevletBahçeli'nin tıkanan siyasal sistemi açmak için önerdiği başkanlık ve yeni anayasa tartışması, FETÖ ve PKK terörüyle mücadele var.
Arada bir devreye, başkanlık süreci nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, gündeme gelmesi kaçınılmaz olan erkenseçim de giriyor. Ancak gündemi bu normale uymayan bir parti var; CHP.
CHP'de iki farklı konu gündemde. Birincisi CHP lideri KemalKılıçdaroğlu'nun tek başına üstlendiği yanianayasa, başkanlık sistemi veya FETÖ ile ilgiligenel gündem. Bu gündemle ilgili parti içindeciddi bir hazırlık olmadığı gibi tabandayapılan bir tartışma da yok.
İkincisi ise partinin ağır toplarının harıl harıl kulis yaptığı, çalıştığı, tabanın da yoğunlaştığı "yerel seçimler"... O da nereden çıktı demeyin. Şaşırtıcı da olsa şu sıralarda CHP içinde en çok yerel seçimler konuşuluyor. Bunun nedeni de özellikle İstanbul ve Ankara gibi iki önemli büyük şehirde AK Parti'nin yeni adaylarla çıkma olasılığı. Bu durum, CHP içindeki bazı siyasi aktörlerin şimdiden iştahını kabartıyor ve ön almaya yöneltiyor.
Öyle ki bugünlerde o şehirlerde kimlerin aday olacağı konusu CHP'liler için başkanlık sisteminden daha önemli. İşin belki de en vahim tarafı, bu ilginin altında yatan gerçek. Onu da tecrübeli bir siyasetçi anlatıyor:
"CHP'li siyasi aktörlerin genel iktidarolma umutları olmadığı için yereleyöneliyor. Mesela CHP'lilerin başkanlıkveya parlamenter sistemle ilgilisokağa inip bir çalışma yaptığını duydunuzmu? Ya da partinin bir raporhazırladığını... Ama İstanbul, Ankaraiçin daha şimdiden çalışanlar var."
İş o kadar ileri boyutlara ulaşmış ki, somutçalışanlar bir yana, her il için birkaç adaydansöz ediliyor. Örneğin İstanbul için daha şimdidenAkif Hamzaçebi ve Engin Altayismi öne çıkmış durumda.
Özellikle İstanbul'daki Karadeniz sosyolojisinin gücü nedeniyle Çebi adına banko gözüyle bakılıyor. Engin Altay ise İstanbul'u boş bırakmıyor, son dönemde sık sık İstanbul'a gelip Sinop eksenli çalışmalar yapması geleceğe hazırlığın işareti olarak görülüyor.
İstanbul için şimdiden çalışan üçüncü bir isim daha var: Gürsel Tekin. Aslında Tekin'in aklında 2009'dan beri hep İstanbul var ama olmadı. Şimdi "olur" diye umutlanıyor ama işi zor. Çünkü Kılıçdaroğlu'nun, partide güçsüz hale getirdiği Tekin'i yeniden ayağa kaldırmak için riske girmeyeceği konuşuluyor.
Ankara için adı geçen isim ise Muharrem İnce... Genel başkanlığa aday olan İnce'nin geçen seçimlerde ucu ucuna kaybedilen Ankara'yı alacağına inanılıyor. Bu tespit İnce'yi heyecanlandırıyor mu bilemem ama Ankara'daki CHP'liler hayli heyecanlı.
İzmir'e gelince, orada durum daha garanti görünüyor. Çünkü orası CHP'nin kalesi. Adaylar arasında şimdiden öne çıkan tek isim var: Seferihisar'ın sevilen belediye başkanı Tunç Soyer.
Bu arada HDP ile yerel seçimde ittifaktan da söz ediliyor ama o güne kadar köprülerin altından çok sular akar.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.