Türkiye ne zaman sivil ve demokratik bir anayasa yapmaya kalksa ortalık ateşe veriliyor. Bırakın ilk 4 maddeyi, 12 Eylül darbecilerinin yaptığı anayasaya "dokundurtmayız" diyeninden "kurucumeclis olmadan olmaz" diyenine, piyasada ne kadar sivil görünümlü darbesever varsa hepsi sipere yatmış ateş ediyor.
Bütün mesele de Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun Anayasa'nın "değiştirilemezve değiştirilmesiteklif edilemez" denilen 4'üncü maddesinin değişmesini istemesi. Öyle bir hava oluştu ki, sanki Türkiye bu tartışmayı ilk kez yapıyor. Oysa geçmişte bu çok yapıldı... 2011 sonrası büyük bir katılımla başlatılan yeni anayasa çalışmalarını CHP sabote etmeseydi belki de bu tartışmalar aşılırdı.
Aslında bugün büyük oranda son 20 yıldaki değişim ve şu an çevremizi saran küresel konjonktür nedeniyle düne göre geçmişle ilgili tartışmalarda çok daha ortak bir noktaya gelinmiş durumda. Kimsenin temel maddelerle ilgili de bir sorunu yok. Buna rağmen böyle bir tartışmanın siyasi gerilime dönüştürülmesi, bilinçli bir biçimde tekrar edilen, "Türkiye yönetilemiyor" algısının bir devamı gibi... Cumhur İttifakı'na yönelik salvoların arkasında da bu gerçek yatıyor.
Bu işi büyük oranda CHP köpürtüyor ama CHP ve medyası nedense daha bir yıl önce 2023 seçimlerinde gizli ittifak yaptıkları, hatta yerel seçimlerde açık açık "kent uzlaşısı" diyerek ortak hareket ettikleri DEM Parti'yi dönüp bakmıyor.
Çünkü aynı şeyi, hatta daha ilerisini DEM Parti de söylüyor. Sahi DEM Parti 4. ve 10. maddeyle ilgili ne düşünüyor?
Şu sıralarda hiç oralı değiller. DEM Parti eşbaşkanları sanki bu konu onları hiç ilgilendirmiyormuş gibi davranıyor.
başkanlardan TülayHatimoğulları, kendisineyöneltilen, "ZekeriyaYapıcıoğlu'nun açıklamalarıbir yandan tepki çektibir yandan da Cumhurİttifakı'nda çatlak yarattığıyorumlarını beraberindegetirdi. DEM Parti bu tartışmayınasıl değerlendiriyor?"sorusuna bakın nasıl cevapveriyor: "Toplumu ilgilendirenmeseleler konuşulurkensağduyuya dayananbir müzakere, ortak akılve tarihsel hafızayı esasalmalıyız. İkinci yüzyılabirinci yüzyılın siyasalaklı, düzeni ve alışkanlığıylagirmemeliyiz."
Gördüğünüz gibi "birinciyüzyılın siyasal aklı"diyerek "ima"da bulunuyor,açık konuşmuyor. OysaDEM Parti geleneğinin geçmişinebakın, en çok tartıştıklarıkonu, 4. madde veAnayasa'nın vatandaşlıktanımıyla ilgili maddeler.
Peki bu gerçeği CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve teröre destek konusunda sınır tanımayan DEM Partilileri makamında ağırlayan Ekrem İmamoğlu bilmiyor mu? "Özerklik talebi" de dahil ne istediklerini bilmiyor olamazlar ama yine de hatırlatalım.
Biraz geriye, 2016 yılına gidelim ve CHP'lilerin cezaevine gidip ziyaret ettikleri o dönem HDP Eşbaşkanı olan Selahattin Demirtaş'ı dinleyelim: "Bütün maddeler tartışmayaaçık olmalı. (...)Değişmesin dediğinizmaddeler darbeci KenanEvren ve cuntası tarafındanyapılmış. Allah'ınkitabına bu kadar saygınızyok. Darbecinin kitabına4 elle sarılmışlar.Şu madde, bu madde tartışılmaz.Bir ülkenin birliğitartışılmayabilir.Sınırları, cumhuriyeti,başkenti tartışmayalım.Fakat ilk 4 madde kutsaldırdiye kimse bizegelmesin. Biz illa tartışıpdeğiştirelim de demiyoruz.Bir kutsal metinmuamelesi yapılırsa bizoradan özgürlükçü, sivilanayasa çıkmayacağınıdüşünürüz."
CHP'nin Demirtaş'a diyeceği bir şey var mı acaba?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.