CHP'li 4 siyasetçiyle ilgili yazdığım "Pensilvanya'ya gittiler" iddiası ortalığı bir hayli karıştırdı. Yıllardır siyaset kulislerinde onlarca kulis haberine imza atan bir gazeteci olarak, yaptığım şey çok tartışmalı ve çok konuşulan bir iddiayı sadece açığa çıkartmak oldu.
Bu iddia da durduk yerde ortaya çıkmış değil. Derin bir arka planı var ve geçmişi Baykal kasetine uzanıyor. Küresel bir stratejiye dayanarak organize edilen CHP ile FETÖ ilişkisi uzun zamandır da CHP içinde ve dışında tartışılıyor ve sorgulanıyor. İlk olarak 2014'te tehlikeye, ulusalcı olarak nitelenen CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler dikkat çekmişti. Aslında bu sinsi ilişki, son 5-6 yılda Türkiye'ye yönelen küresel kuşatmanın ve onun son hamlesi 15 Temmuz darbe girişiminin de altyapısını oluşturdu. Nereye dönsek "Türkiye otoriterleşiyor" ve "Türkiye teröre destek oluyor" gibi gerçek dışı suçlamalarla karşılaştık.
O iddialardan birkaçını hatırlatmakta yarar var. CHP lideri Kılıçdaroğlu, yazdıklarımla ilgili dava açacaklarını söylüyor. Sabırsızlıkla bekliyorum. Ama önce Türkiye'yi dünyaya şikâyet ettiği şu iğrenç yalanı hatırlıyor mu?
"Türkiye IŞİD'i destekliyor"
Sahi bir parti lideri olarak ülkeye ihanetşeklinde nitelenebilecek bu iddiayı hangi kanıtadayandırdınız? Ve ABD'ye gittiğinizdehangi FETÖ'cülerle kahvaltı yaptınız? Ayrıca sık sık basın ve ifade özgürlüğünden söz eden, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakareti bile fikir özgürlüğü kapsamında değerlendiren, hatta bunu yapanların sırtını sıvazlayarak teşvik eden Kılıçdaroğlu'na, AİHM'nin şu yaklaşımını hatırlatmak istiyorum:
"Siyasi ve toplumsal olay ve kararlarıneleştirisiyle, kamuoyunca paylaşılmasıbasının temel işlevidir. Basın bunuyaparken abartılı, hırçın, kaba, gerektiğindeprovokatif davranabilecektir. Basının bu tarzı nedeniyle kamuoyununaydınlatılması için korunması gerekenhukuksal yararın bulunduğu ilkesi kabulgörmektedir."
Yazıda adları geçen iki siyasi aktör, GürselTekin ve Umut Oran'a gelince. Onlar dayalan iddialar konusunda liderlerini aratmıyor. Siyasi tarihimizin belki de en çirkin yalanlarından birinin altında Oran imzası vardı. Ne diyordu 2014'teki yerel seçimlerden önce: "Başbakan Erdoğan 25 Şubat'ta ülkedenkaçacak." Sonra ne oldu? Yerel seçimleride, cumhurbaşkanlığı seçimini de Erdoğankazandı. Umut Oran ise FETÖ'den aldığıyalan bilgilerle baş başa kaldı ve CHP'lilerdenaday olacak imza bile bulamadı.
Oran böyle de Gürsel Tekin farklı mı? Geçmişine bir bakın, söyledikleri, iddia ettikleri hiçbir zaman doğru çıkmadı. En son Mayıs 2015'te televizyonların karşısına geçip şöyle iddialı bir demeç verdi: "Türkiye bu akşamya da cuma günü Suriye'ye girecek." Büyük siyasetçi havalarındaydı ama iddiasını sürdüremedi. Birkaç gün sonra "metafordu" deyip çark etti.
CHP iktidara gelse canını sıkan gazeteleri kapatacağını söyleyen Tekin beni de 3 gün içinde cevap vermezsem gazeteciliğimi bitirmekle tehdit ediyor. Bu kirli yaklaşımınla basın özgürlüğü konusunda sınıfta kaldığın belli, peki siyaseten temiz misin?
Üç gün içinde değil üç vade içinde şu sorularıma cevap vermeni bekliyorum: İl başkanı olmanı Enis Berberoğlu mu sağladı? Yargıtay'daki dosyandan evrakları FETÖ'cü dostların mı yok etti? Yıllar önce yazdığım bir kuliste, kaynağımın adını vermeden Baykal kasetiyle ilgili şöyle konuşulduğunu belirtmiştim: "Hadi yolun açıldı, bu iş bitti artık,genel başkan gidiyor."
Şimdi kaynağımın adını da veriyorum,tiyatro sanatçısı Levent Üzümcü. Şimdicevap ver: Üzümcü'nün iddia ettiği gibi busözlerin muhatabı sen misin, Baykal kasetkomplosuyla ilişkin var mı?
Bu fotoğrafa bakınca belki de Türkiye'nin ve CHP'nin talihsizliği de bu diye düşünüyorum. 93'üncü yılını kutlayan CHP'yi, "yalansöyleyen siyasetçiler partisi"ne dönüştüren,omurgasız parti haline getiren gerçekCHP'lilere hayal kırıklığı yaşatan "devşirme"bir ekip yönetiyor.
Şu gerçeğin de altını çizmem gerekiyor, Sabahat Akkiraz için bir şey diyemem ama adı geçen üç siyasetçi de, Oran, Tekin ve Erdoğan Toprak siyaseten bitmiş durumdalar. Parti tabanı bile oy vermedi bunlara. Doğrusu bitik siyasetçileri gündeme taşıdığım için de üzülüyorum.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.