Bu bayram, Türkiye'nin bütün saldırılara, kötülük üreten bütün merkezlere rağmen, her zamankinden daha çok bir arada olmaya ihtiyacı var. Baksanıza, ülkenin bayrama ve yaza, dış politikada iki önemli ve rahatlatıcı adımla girmemesi için içeriden ve dışarıdan her şey yapılıyor.
Sadece küresel mekânlarda bombalar patlatılmıyor, aynı anda medya ve sosyal medyada da kara propaganda sürüyor. Türkiye onlara rağmen yoluna devam ediyor. Rusya'yla ilişkiler umulmadık şekilde yeniden kuruluyor, İsrail'le yeni ilişkinin daha imzası kurumadan, Lady Leyla gemisi Gazze'ye gitti bile ve yardımlar ihtiyaç sahiplerine ulaştı. Bayram tadında yenibir dönemin eşiğindeyiz. Turizm alanında da umut verici gelişmeler var. İç turizm bayram ve yaz nedeniyle hareketlenirken, Rusya ve İsrail üzerinden yeni turistlerin gelme umudu da turizmcilerin yüzünü güldürdü.
TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy gelinen noktayı şöyle değerlendiriyor: "2016'ya yüzde 45 kayıplabaşladık. Ama yenigelişmeler bizi umutlandırdı. Her şey var, paketlerimiz hazır. Start verildiğinde sorun yaşanmaz. Gelen haberler de olumlu. Şu da bir gerçek; Türkiye turist aldığı kadar veren de bir ülke. Bugün 16.5 milyon turistimiz var; 9.5 milyonu yurtdışı 7.5 milyonu ise yurtiçi... Türkiye'nin iyi olması herkesinişine gelir."
Bayramdan sonra Kültürve Turizm Bakanı NabiAvcı'yla birlikte Rusya veAlmanya'ya çıkarma yapacaklarınısöyleyen TÜRSABBaşkanı Ulusoy, İstanbulAtatürk Havaalanı'nda yaşananterör saldırısıyla ilgili deiki önemli tespit yapıyor.
'Yok böyle bir dünya'
İlki terörün uluslararasıboyutuyla ilgili... Şöyle diyor: "Uluslararası seyahatözgürlüğünü ortadan kaldıranAtatürk Havaalanısaldırısı İstanbul'a hattaTürkiye'ye karşı değil tüminsanlığa karşı yapılmıştır. Artık şu gerçeği, dünyanın gelişmiş ülkeleri görmeli. Kıtalar, ülkeler arasında gelir dağılımı adaletsizliği giderek derinleşiyor, büyüyor. Bazı kıtaları talan etmek üzerine kurulu bir sistem var. İslam'a yönelik de İslamofobi geliştiriliyor. Dünyanın bu gidişe bir 'dur' demesi gerekiyor. Afrika'dabir adam 10dolarla geçinecek,gelişmişülkelerdebir adam 30 bin dolar alacak,yok böyle bir dünya."
İkinci tespit, İstanbul'undünyadaki yeri ve değeriyleilgili... TÜRSAB, İstanbulBüyükşehir Belediyesi,İstanbul Sanayi Odası (İSO)ve İstanbul Ticaret Odası'na(İTO) çağrı yaparak İstanbuliçin ortak bir kampanya başlatmakistiyor.
Dünyaya yapılacak bu çağrıda; "Teröre inathayata sahip çıkmanınve İstanbul'a gelmeninnedenleri..." sıralanacak. Benzer bir kampanya, Brüksel'deki terör saldırılarından sonra Brüksel için de yapılmıştı. Hayli de etkili oldu.
Kuşkusuz İstanbul için çok daha fazla neden var. En başta da İstanbul'un üç imparatorluğa başkentlik etmesi, dünya mirası bir kent olması, iki kıtayı birleştirmesi, muhteşem bir coğrafyaya, Boğaziçi gibi bir güzelliğe sahip olması, üç büyük dinin yüzyıllarca bu kentte barış içinde bir arada yaşaması, en önemli dini mekânların İstanbul'da olması, küresel dünyanın yeni başkenti olmaya hazırlanması ve en iyi otellerin bu kentte bulunması bunlardan sadece birkaçı...
Aslında teröre karşı çıkmak için gerekçelere gerek yok ama lanet olası terör insanlığı böyle bir noktaya itiyor. İşte o itilmeye inat, İstanbul'a sahip çıkmak için çok gerekçe var. Bakalım, İstanbul'un kurumları bu gerekçeleri çoğaltıp, doğru zaman ve yerde anlatıp, iyi bir kampanyaya dönüştürebilecekler mi? Ramazan Bayramınızıyürekten kutluyor, hayırlaravesile olmasını diliyorum.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.