'Kovid-19' küresel virüs salgınının (pandemi), 1918-19 İspanyol gribi salgını ve 1929 büyük buhranından 100 yıl sonra, dünya ekonomisini ne kadar ağır etkilediği üzücüdür ki küresel istihdam piyasası verileriyle de kendisini gösteriyor. 2008 Küresel Finans Krizi'nden ise dört kat daha fazla istihdam kaybı ile karşı karşıyayız.
Birleşmiş Milletler'in bir alt kurumu olan Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) tüm 2020'yi kapsayacak şekilde gerçekleştirdiği hesaplamalar, kamusal ve toplumsal hayata getirilen kısıtlama ve karantinaların tüm sektörlerde sebep olduğu çalışma saati kaybının küresel ölçekte yüzde 8.8 azalmaya ulaştığına işaret ediyor.
ILO'nun son raporu, yüzde 8.8 azalmanın, 114 milyon kayıtlı işsiz dahil, toplam 255 milyon tam zamanlı iş kaybı anlamına geldiğini açıklamakta. Esnaf ve KOBİ'lerin dijitalleşmeye ayak uyduramamaları, tüm sektörlerde artan rekabet ve KOBİ'lerin ortaya koyduğu var olma mücadelesine bağlı olarak, son bir kaç yıl içerisinde küresel ölçekte önce 149 milyona, ardından 165 milyona, 2019'da ise 187 milyona yükselmiş olan küresel işsizlik, küresel pandemiyle yüzde 1.1, yani 33 milyon kişi daha artarak, ne yazık ki 220milyona ulaştı.
ILO'nun son raporundaki bir başka kritik önemde tespiti ise, işini kaybedenlerin önemli bir bölümünün de, küresel pandeminin uzaması nedeniyle, iş aramaktanvazgeçmiş olmaları. Özellikle, en fazla işe alım yapan restoran, bar, mağaza, otel gibi hizmet sektöründeki işletmelere ardı ardına getirilen kısıtlamalar iş arama eğilimini olumsuz yönde etkilemiş durumda.
ILO, iş saatlerinde yaşanan kaybın 2021'de ve gelecek yıl da sürmesini beklerken; 81 milyon kişinin de kendini işsiz olarak kaydettirmediğine ve istihdam piyasasında da yer almadıklarına işaret ediyor.
Beyaz ve mali yakalı istihdam kaybının ekonomik değeri küresel ölçekte 3.7 trilyondolara; yani, küresel GSYH'nınyüzde 4.4'ü kadar bir gelir kaybı anlamına geliyor ve bu tablodan en fazla gençler ve kadınlar etkilenmiş durumda.
1929 büyük buhranı ve 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük ekonomik krizini yaşayan ABD'de ise, ülke ekonomisinin geçen yıl yüzde 3.5 oranında küçüldüğü düşünülmekte. Bu daralma, ülke ekonomisinde son 74 yılın en büyükekonomik daralması anlamına geliyor.
Bu nedenle, uzmanlar işsizlik maaşı başvurularının bir süre daha yüksek seviyelerde kalmaya devam edebileceğini beklemekteler.
ABD'de, geçtiğimiz yılın şubat ayından bu yana, sadece 140 bini geçtiğimiz aralık ayında olmak üzere, 9 milyon 800bin iş kaybı yaşandı. ABD ekonomisinin küresel pandemiyle birlikte 11 yıllık rekor düzeydeki büyümesi de sona ermiş oldu.
ABD'nin GSYH'sında yılın ilk üç ayında zaten yüzde 5 oranında yıllık daralma gerçekleşmişti. ABD ekonomisinin 2020'de yüzde 3.5 daraldığı yönünde açıklanan veri, IMF'in bir kaç hafta önce yayınlanmış olan tahminiyle örtüşüyor.
Bununla birlikte, IMF dünya ekonomisiyle ilgili 2020 daralma tahminini de yüzde 4.4'den yüzde 3.5'e de revize etti. EuroBölgesi'nin yüzde 7.2, Japonya'nın 5.1, İngiltere'nin 10, tüm gelişmekte olanülkelerin yüzde 2.4 daralmayla bitirdikleri tahmin edilen 2020'de, geçen yılı pozitif büyümeyle kapatmış oldukları düşünülen 3 ülke Çin, İrlanda ve Türkiye. Çin tüm 2020 için öncü verisini pozitif olarak açıkladı. 1 Mart'ta Türkiye için de 2020'de 0.7 ile 1.2 arası pozitif büyüme oranına kendimizi hazırlayalım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.