Türkiye'nin yüksek katılım ile temsil edildiği, önde gelen 40 ekonominin iklim, çevre ve karbon salımı hedeflerinin gözden geçirildiği, nükleer enerjinin iklim ve 'netsıfır karbon' hedefleri için vazgeçilmezliğinin bir kez daha teyit edildiği Bakü'deki Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı'nda (COP29), aralarında Türkiye'nin de yer aldığı seçkin ülkeler 'Yeni Kolektif Sayısallaştırılmış Hedef' (NCQG) çerçevesinde, yeni bir iklim finansman hedefi için müzakereleri yoğun olarak sürdürmekteler. 2030 yılına kadar, Çin hariç, gelişmekte olan ekonomiler için acilen 1 trilyon dolarlık bir finansman oluşturulması öne çıkarken, esas ihtiyacın 6 trilyon dolar olduğunun herkes farkında.
Temiz ve yenilenebilir enerjiye geçiş, enerji ve iklim dönüşümü için gerekli olan finansmana yönelik olarak, ülkeler arasında süregelen müzakereleri desteklemek maksadıyla oluşturulmuş olan 'İklim Finansmanı Bağımsız Üst Düzey Uzman Grubu'nun son raporu da mevcut tartışmaları teyit eden hususları öne çıkarıyor. İlgili rapor, 2030'dan önce iklim ve enerji dönüşümüne yönelik yatırımların yetersiz kalması halinde, çevre felaketlerinin boyutları arttıkça ağırlaşacak baskıyı; baskı arttıkça da daha fazla yatırım arayışının, ilkim ve enerji dönüşümü yatırımlarının maliyetlerini de olumsuz yönde etkileyeceğini vurguluyor. Küresel iklim hedefleri için 2030'a kadar dünya çapında öngörülen yatırım ihtiyacının yıllık bazda yaklaşık 6.3 ile 6.7 trilyon dolar düzeyinde.
Bunun 2.7 ile 2.8 trilyon dolardüzeyindeki bölümünün gelişmiş ekonomilerdegerçekleşecek yatırımlarıkapsayacağı, 1.3-1.4 trilyon dolardüzeyindeki bölümünün Çin, 2.3 ile2.5 trilyon dolar düzeyindeki bölümününise Çin dışındaki gelişmekteolan ve az gelişmiş ülkeler için yapılmasıgereken yatırım olacağı ifadeedilmekte. Bu durumda, gelişmekteolan ve az gelişmiş ülkeler için gelişmişekonomilerin desteği her yıl 1 trilyondolara geçemez ise, önümüzdeki6 yıl için gelişmekte olan ülkeler içinucuz ve erişilebilir 8,4 trilyon dolardaha finansman bulunması gerekmekte.İlgili rapor, 2035 için küresel yatırımihtiyacının yıllık bazda 7 ile 8.1trilyon dolar düzeyine ulaşabileceğinihesaplamakta. Bu nedenle, çoktaraflı uluslararası kalkınma bankalarıbaşta olmak üzere, temiz enerji, enerjive iklim dönüşümü için özel ve ihtisaslaşmayadayalı bir küresel fon oluşturulamazise, yeryüzünün başı gerçektendertte.
Nitekim raporda da, uluslararası kamu ve özel sektör kurumlarının yanı sıra diğer tüm kaynaklardan sağlanacak dış finansmanın 2030'a kadar toplam yatırım ihtiyacının ancak 1 trilyon dolarını karşılayabileceği; 2035'da kadar ise ancak 1.3 trilyon dolarını karşılaması gerektiği vurgulanmakta. Bu nedenle, yatırım fırsatlarının değişen doğası göz önüne alındığında, sınır ötesi özel finansmanın bu ihtiyaçların yaklaşık yarısını karşılayabileceği belirtiliyor. Rapor, Paris anlaşması hedeflerine ulaşabilmek için, 2030'a kadar toplam iklim finansmanında 4 kattanfazla, dış finansmanda ise 6 kattanfazla artış gerektiğine işaret ediyor. Bu nedenle, başta Dünya Bankası, çok taraflı uluslararası kalkınma bankalarının borç verme kapasitelerini de 2030'a kadar üç katına çıkarmaları gerekecek. Eğer, iklim ve enerji dönüşümünün finansmanı için sürdürülebilir finansman kaynakları oluşturulamaz ise, yeryüzünün kaosa sürüklenmesinden ciddi manada endişe ediliyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.