"Gözetim Kapitalizmi" (SurveillanceCapitalism) olarak da adlandırılan'Gözetleyen Kapitalizm'i pazartesigünkü yazıda detaylı bir şekilde anlattım.Dijital teknolojiler, akıllı sistemlerve dijital platformlar aracılığıyla, günlükhayatımızı, iş hayatımızı kolaylaştıranimkanlar o kadar cazip ki, hepimizaslında daha baştan 'dijital kobay'olmayı kabullenmiş gibiyiz.Psikolojide kullanılan 'iknaetme' metotlarıyla, sosyalmedya ve dijital platformlarüzerinden insan, teknolojibağımlılığı ile 'mat'edilmiş durumda.
Ülkeler demokrasilerini, siyaset alanını, bağımsız seçimlerini bu 'derindijital organizasyon'a karşı nasıl koruyacak? İşte, en kritik soru da bu. Daha 4 yıl önce, 'derin dijital organizasyon'un küresel çapta tüketicilerin tercihlerini reklam veren şirketlerlehine manipüle etmek için kullandıkları tüm dijital platformlar, Facebook, Twitter, Instagram'ın arka planında yer alan tüketici verilerinin Rusya tarafından, Hillary Clinton'a karşı, Donald Trump'ın seçilmesi için, 'derin dijital organizasyon'un dahi fark edemeyeceği bir ustalıkla kullanıldığına dair dedikodu ve yorumlara birlikte şahit olduk.
Bugün ise, Başkan Trump, kendisinden nefret edilmesini sağlayacak bir derinlik ve kapsamda, hayli sofistikemetotlarla, 'derin dijital organizasyon'un Demokratlar ve Biden lehine çalıştığını ifade ediyor. Başkan Trump, bir firmanın ürününden 'tiksinti' duyulmasını, 'nefret edilmesi'ni; rakip firmanın ürününe ise bir 'beğeni patlaması' oluşturulmasını sağlayan 'ikna etme' algoritmasının, son 1 yıldır kendi aleyhine ve Biden lehine yoğun bir şekilde kullanıldığını iddia ediyor. Bu nedenle, ağır bir 'yalan haber' bombardımanına maruz bırakıldığını ısrarla söylüyor. İlginçtir, Ipsos'un araştırması, insanların yüzde 59'u yalan haberi gerçek haberden ayır edebildiğini düşünürken; bu kişi bir başkası ise, gerçek ile yalan haberi ayırabilme becerisi bir anda yüzde 30'a düşüyor.
Ipsos'un 27 ülkede 20 bine yakınyetişkin arasında yaptığı araştırma, sosyalmedya platformlarının en iyi, endoğru haber ve bilgi kaynağı olduğunudüşünenlerin oranının 27 ülke ortalamasıolarak yüzde 45 olduğuna işaret ediyor.Türkiye için bu oranın yüzde 58olması, kimi çevrelerin bu platformlarıneden yoğun kullandıkları, bunun daTürkiye için hayli risk oluşturduğu noktasındagerekli ipucunu veriyor. ABD'deyetişkinlerin yüzde 64'ü, halkın iseyüzde 54'ü sosyal medya platformlarınınülke için negatif bir etkiye sebepolduklarını düşünüyor. Yetişkinlerinyüzde 28'i yanlış ve çarpıtılmış haberlerleyönlendirilmeye çalışıldıklarından,yüzde 16'sı nefret, ırkçılık ve ayrımcılığınpompalanmasından rahatsız.
Trump-Biden mücadelesi ile, ABD tarihinin en tartışmalı başkanlık seçimlerinden birisinin içinden geçerken, internet ve sosyal medyadaki saldırgan içerikleri tehlikeli görme oranı Cumhuriyetçi seçmende 2017'ye göre 2020'de, yüzde 61'den 72'ye yükselmiş iken, Demokrat seçmende yüzde48'den 39'a gerilemiş. Bu nedenle, Başkan Trump'ın seçim sonuçlarının manipüle edildiği yönünde oluşabilecek olası bir kanaati Cumhuriyetçi seçmen tarafından da kabul görür ise, bir kaç ABD başkanlık seçimini konuşuruz gibi gözüküyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.