Siz bu satırları okurken, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TUİK) bu yılın 2. çeyrek GSYH reel büyüme hızı oranını açıklamasına ya 2 saat kalmış olacak; ya da çoktan açıklanmış olacak. Son iki haftadır, 2. çeyrek büyüme tahminimi iyimser senaryoda yüzde -8,6, kötümser senaryoda yüzde-17,46 olarak zaten paylaşmıştım. Son iki haftada, başta Anadolu Ajansı, çeşitli kurumların anketlerine katılan finans kurumlarının ekonomistleri en iyimser tahmin olarak yüzde-7'yi, en kötümser tahmin olarak ise yüzde -15'i paylaştılar. Tüm anketlerden çıkan ekonomist tahminlerinin tahmin aralığı yüzde -10 ile -11 arası bir büyüme oranına işaret ediyor.
Kendi tahminlerimin orta noktası olarak, yüzde -13,67'lik nokta tahmini de buraya not edeyim. Yüzde 70 olasılıkla yüzde -8.6, yüzde 30 olasılıkla yüzde-13,67 desek; tahminlerin ortalaması yine yüzde -10,1'e işaret etmekte. Bu da, ekonomistlerin tahmin aralığına denk gelmekte. Bununla birlikte, ekonomistlerin önemli bir bölümü yüzde -13 ile -14 arası bir daralma olasılığına daha meyilliler. Anadolu Ajansı'nın anketine katılan ekonomistlerin 2020 yılının bütünü için GSYH büyüme beklentilerinin ortalaması ise yüzde -1,8. Tüm 2020 büyüme oranında en kötümser beklenti yüzde -3,8, en iyimser beklenti ise, pozitif bir büyüme oranı olarak, yüzde 0,5,
Bir başka ankette ise, ekonomistlerin 2020'nin bütünü için büyüme oranı beklentilerinin ortalaması yüzde %1.5 oranında daralmaya işaret ediyor. Bu ankette, ekonomistlerin en iyimser yıl sonu büyüme oranı tahmini yüzde 0.5 daralma, en kötümser tahmin ise yüzde 3.8daralmaya işaret ediyor. TCMB'nin ağustos ayı beklenti anketine cevap veren çok sayıda ekonomist ise, 2020 yılı sonu için pozitif büyüme oranı tahmininde bulunsalar da, tahminlerin standart sapması +1,8 puana işaret etse de, yine de tahmin medyan ortalamasının yüzde -1,3'e, genel ortalamanın ise yüzde -2'ye işaret ettiğini gözlemlemekteyiz.
Tüm bu tablo, bugün açıklanacak olan 2. çeyrek GSYH büyüme oranının yüzde -11'in altında kalması halinde, hayli kuvvetli gelen 3. çeyrek tarım, sanayi ve hizmetler sektörü üretim ve ticari faaliyet sinyalleri nedeniyle, yılı yüzde -1 ile 0,5 arası bir büyüme oranı ile kapatma olasılığımızın hayli güçlü olduğuna işaret ediyor. Bu noktada, TCMB'nin küresel virüs salgınının Türkiye Ekonomisi'ndeki olası negatif etkilerini bertaraf etmek için gerçekleştirdiği parasal genişlemeyi, bugün kademeli olarak azaltma kararı çok hassas bir dengede yönetilmeli.
1980'li yıllardan bu yana hissedilen, gözlenen ve 1990'lı yıllarda doruk noktasına ulaşan skolastik 'anglosakson' parapolitikası yaklaşımını ABD Merkez Bankası, İngiltere Merkez Bankası 2008 küresel finans krizinden bu yana büyük ölçüde terk etmiş olmalarına rağmen ve önümüzdeki dönem için merkez bankaları klasik ve neoklasik tüm para politikası yaklaşımlarını ciddi manada sorgularken, 1990'lı yılların anlayışıyla yetişmiş ve görev yapmış eski merkez bankacı ve hazinecilerin 'basmakalıp' yaklaşımları ile, TCMB eğer parasal daralmada 'ölçüyü' kaçırırsa, bilhassa 4. çeyrek büyüme için güçlü beklentiler zedelenir. Bu noktayı da bilhassa hatırlatmak istedim.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.