'Made in China 2025' Stratejisi, 2015-2025 arası Çin'i dünyanın en güçlüimalat sanayiiüreticilerinden birisi yapmayı,2026-2035 arası imalat sanayiiüreticisiülkelerin süper liginde üst basamaklaratırmanmasını ve 2035-2046döneminde ise dünyanın birnumaralı imalat sanayiiüreticisiolmasını hedeflemekte. Çin, ihracatının katma değerini arttırmak adına, 2015 ile2046 arasındaki dönemde, enerji ekipmanları, robotlar, yeni nesil iletişim teknolojileri, havacılık ve uzay teknolojileri ve araçları, denizcilik araçları ve yüksek teknolojili gemiler, yeni nesil demiryolu teknolojileri, yeni nesil otomobil ve enerji tasarruflu araç teknolojileri, yeni nesil tarım teknolojileri ve biofarma ile yüksek teknolojiye dayalı tıp ekipmanları konusunda küresel bir aktör olmaya soyunmuş durumda.
ABD Başkanı Trump'ın 'ticaret savaşları' kurgusu da doğrudan Çin'in 'Made in China 2025' Stratejisi'ni hedef alıyor.
Çin'in ABD'nin ithalatında yüzde 14'lük bir ağırlığı var.
Önde gelen AB ülkelerinin çoğunun ithalatında Çin'in payı yüzde 20'nin üzerinde.
Bu oran Hollanda'da yüzde 30'a yakın. Aynı oran Japonya için yüzde 25,6. Dünya imalat sanayiinde Çin mallarınınpayı yüzde 20. Güney Kore veJaponya'nın imalat sanayiinde Çin malıürün oranı yüzde 40; ABD, Rusya, Meksikave Brezilya'da yüzde 25 ile 30 arası. Daha20 sene önce, Çin'in küresel otomotivendüstrisindeki üretim payı yüzde 10'uzor bulurken, bugün aynı oran yüzde29,8. Tüm bu rakamlar, koronavirüs tehdidinebağlı olarak, dünya çapında hastalığayönelik 'rivayetler' daha da yoğunlaşırsa,küresel çapta bir 'tedarik krizi' yaşanacağınaişaret ediyor.
Singapur'un finans merkezinde hastalığa yakalananlara yönelik haberler, küresel piyasaları Çin dışı vakalarda artışa yönelik aşırı bir endişeye yönlendirmiş durumda.
Bu nedenle, uluslararası iş görüşmeleri bir yana, Çin'e tedarik toplantıları veya fuarlar için ziyaretleri de durma noktasına getirmiş durumda. Uluslararası havayolu şirketlerinin çoğu ay sonuna kadar Çin'e seferlere başlamamak konusunda kararlı. Bu gelişmeler, uluslararası medyada, en güçlü 'alternatif'tedarikçi olarak, gözleri Türkiye'ye çevirtmiş durumda. Hastalığın yayıldığına dair 'rivayetler', salgının kendisinden daha büyük bir korkuya sebep olması nedeniyle, dünya ekonomisinin 2020'nin ilk çeyreğindeki performansını ciddi manada tehdit eder hale gelmiş durumda.
Şubat sonunda Barselona'daki MobilDünya Kongresi'ne dahi GüneyKore'den LG Electronics, İsveç'tenEricsson, ABD'nin çip şirketi NVIDIA'danve Amazon da bu yıl konferansa katılmayacağınıbildirdiler. Türkiye'nin, küreselölçekte havayolu seyahatlerinden duyulanendişeyi dikkate alarak, bu dönemdeortaya koyacağı 'güvenilir liman' tedarikçikonumunu perçinleyecek adımlariçin, ABD ve AB'de, Latin Amerika'da veAfrika'da yoğun 'yüz yüze görüşme'(B2B) trafiğine ağırlık vermesi doğru, akılcıbir strateji olabilir. Türkiye'nin bu becerisiniartı bir değere dönüştürmesi, 2020gibi bir zor yılda da ihracatta yeni rekorlarkırmasını sağlayacaktır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.