Dün yazmadım, bekledim, neler yazacaklar, neler söyleyecekler diye.. "Bölünmek için hiçbir fırsatın kaçırılmadığıülkemde bu 'Muhteşem'birleştirme olayı nasıl yankılanacak"diye merak edipbekledim..
Bu ülkenin en uç solcusu olabilirsiniz..
Muhafazakarlardan, AK Parti'den kutuplar kadar uzak..
Recep Tayyip Erdoğan'ı günahınız kadar da sevmeyebilirsiniz. Ama bu defa kabul etmeli, bu defa alkışlamalıydınız!.
Hele de muhalifseniz.. "Biz muhalifizama, Sezar'ın hakkını da Sezar'a veririz"diyebilmek için.. Körü körüne, her şeye karşıçıkmadığınıza insanları inandırmak için.
Başkan, Birleşmiş Milletler'de, tüm dünyanın ülke liderleri önünde, her ama her Türk vatandaşını gururlandıran bir konuşma yaptı.
İki süper güç, Amerika ve Rusya liderlerinin de üstüne çıkan bir "Dünya Lideri" olarak konuştu.
Dünya Lideri!.
İçinde konuştuğu Birleşmiş Milletler'i dahi en ağır şekilde eleştirerek "Ayrımcılık" yapanları yerden yere vurdu.
Etnik ayrımcılık yapanlar.. İnanç ayrımcılığı yapanları..
İzlemediyseniz sanmayın, sadece "Müslüman oldukları için" zulüm görenlerin arkasında durdu..
Ülke ismi vererek, sırf Yahudi, sırf Hıristiyan oldukları için ayrımcılığa uğrayanları, hatta ayni din içinde, sırf mezhep farkı yüzünden, mesela Şii, Sünni diye ezilenlere sahip çıktı.. Tüm ayrımcı zalimleri kınadı.. Ekran başında, nefesim kesilerek,göğsüm gururla dolarak izledim.
Karşımda konuşan bir "Dünya Lideri"ydi.
Süper güçlerin de üstünde bir dünya lideri..
Konuşması, içeriği, edası, havası, tonlamasıyla tam bir lider..
Ne yazık ki, bu "Coşkuyu yaşayan veyaşatan" havayı, yandaşı, muhalifi hiç biryayın organında görmedim.. "Sıradan" olmakiçin yarıştılar sanki..
Belki de 81 milyonu ile bizi ilk defa "Gururla" birleştirecek bir konuşma, tüm dünya liderlerinin önünde, onlara kafa tutarak, onları eleştirip yerden yere vurarak, olması gereken dünya düzenini anlatıyor, akıl veriyor ve biz bu "Gurur anıtı" konuşmayı ulusa anlatamıyoruz, medya olarak..
Acaba kaç medya mensubu dinledi ki, merak ediyorum.
O konuşmanın öyle farkında değiliz ki... 24 saat sonra baktım, köşe yazarları hala, birbirimizi yemekle meşgulüz. Yahu yiyin..
Yiyin efendiler yiyin.. Ama Dünya önünde bir gün, tek gün de birleşin ki, millet görsün..
Dünya da görsün.. "KonuTürkiye olunca bakın bu ulusnasıl herkes el ele, gönül gö nüle kenetleniyor"desin, herkes!.
Gazetemde iki yazara teşekkür ederim.
Hasan Basri Yalçın "Tek sesliliği bozmak"başlığı ile Birleşmiş Milletler çatısı altındagürleyen o "Gurur" sesini anlatmış. Satır altlarınıçizerek. Okuyun mutlak.
Haşo.. Sevgili Haşmet (Babaoğlu) beni de geçmiş..
O "Türkler" değil, "İnsan olan herkes"diyor. "O konuşmadan gurur duymak, o konuşmayaalkış tutmak, destek olmak ve yanında saftutmak için 'İnsan' olmak yeterli" diyor.
Haklı!. İnsan olmak yeterliydi, o konuşmayı, coşku, umut ve gururla dinlemek için!.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.