"İstanbul'da ve 'tuttukları kulübü göbeğinde yaşayan' ve de son aylarda gözleri Torrent'e vurmaktan başka bir şeyi görmeyen, dudakları ve dilleri başka şey konuşmayan, dahası 'kalemleri başka şey yazmayan' Galatasaray basınının uleması.."
Efendim bu tarif, Sevgili Öcal Ağabeyime ait. Türkiye Gazetesi'ndeki çarşamba yazısından. Tarif ettiği kişi de, yazılarımı devamlı okuyorsanız, ayniyle bendeniz.
Ben diyorum ki, Torrent futbolu nazari olarak bilebilir. Hele günümüzde bilgisayar yardımı ile fevkalade futbolcu analizleri yapabilir. Ama saha kenarında hocalık yapamaz.
Çünkü, takım veya futbolcu analizini evde bilgisayar başında yapmak ile saha kenarında durup Guardiola'nın yerinde olmak farklı şey..
Eskilerin çok müthiş bir lafı vardır.
Evdeki ve çarşıdaki hesap.. Evde hesap, biraz bilgi ile yapılır. Çarşıda uyarsa sorun yok.. Ama ya uymazsa..
İşte zurnanın zırt dediği yer burası..
Torrent denen zat, hesabı evde yapıyor ve sahada ne olursa olsun, evdeki hesabı uyguluyor..
Çünkü..
Çünkü Sevgili Ağabeyim, önünde oynanan maçı okumayı bilmiyor..
MA- ÇI- O- KU- YA- MI- YOR!..
Geçen hafta, ligden düşmesi iki hafta önce kesinleşen Malatyaspor'la oynuyor. Nasıl etkisiz, nasıl faydasız bir futbol.. Bitime 10 hafta kala küme düşen Malatya, çok daha tehlikeli akınlar yapıyor..
Muslera oraya buraya uçmaktan yoruluyor..
Dahası Malatya akıl almaz goller kaçırıyor.
Neden?.
Haftalardan beri olduğu gibi, Galatasaray orta sahası, piknik alanı.. Öyle rahat geçiyorlar ki bu alanı. Piknikte koşar gibi geçiyorlar bu sahayı..
Çünkü Domenec denen "hocalık özürlü" adam, orta alanda fizikleri ve savunmaları çok zayıf adamları oynatıyor, ısrarla ve inatla.. Taylan, Berkan, Cicaldau, Morutan, Pulgar.. İki beki devamlı hücuma katılan Galatasaray'da (Ki bu iyi bir şey), rakip topu kaptı mı, bu orta sahayı hızla ve rahatça geçince, 3 pasta gol pozisyonunda..
Geldiğinden beri bunu okuyamadı, o müthiş Torrent.. Elinde fiziği harika.. Kesiciliği harika..
İleri çıktığı zaman 18 dışından müthiş şutlar, içinden kafa atan, biçilmiş kaftan bir ön libero var. Sen İzmirlisin iyi tanırsın.
Göztepe'nin milli takıma verdiği Alpaslan..
Onu bir kerecik, bir dakika ön libero denemedi, bu "yokmuş gibi" orta alanda.. Bir iki defa son iki üç dakikada "Hadi sen de tam prim al" diye sadaka verir gibi oyuna sokup alay etti o kadar. Malatya maçında da 90+3'te Öcal Ağabey.. 90+3'te Marcao'yu çıkarıp, onu stoper diye bahşişledi yani..
Yani adam, sadece oyunu değil, insanı da okumaktan aciz bir kibir kumkuması..
Galatasaray'ın golünde, kulübede yeterince sevinmemiş diye kadro dışı bırakmıştı hani.. Öfkesi dinmemiş, şimdi dalgasını geçiyor, bir Türk futbol yıldızı ile ve.. ve öldürüyor..
İlk yarı golsüz tamamlanmış.. İkinci yarıya tek değişiklik yapmadan girdi. Demek savunmadan da memnun hazret, hücumdan da..
Yahu kardeşim, Galatasaray'ın düşme tehlikesi yok.. İlk dörde girme şansı da.. Yani küme düşmüş Malatya önünde, ağbicim, diyorsun ya, hani Fatih'in enkazından kurtulup gelecek için kendi (Allah göstermesin) takımını kuracak ya?. Bu puan amaçsız maç, tam da gelecek yıl için araştırma, deneme fırsatı değil mi?. Oynatsana gençleri..
Kimler, nerede nasıl işine yarar, denesene rahat rahat?.
Seneye işine yarayacak adam Babel mi de, hem de 5 kişi değiştirdiğin maçta 90 dakika oynuyor..
Genç umut, hem de kanat adamı umut Barış Alper, kenarda bile yok, Arda ve Semih kulübede otururken ve Arda da bahşişlik gibi sona doğru oyuna alınırken.. Ama doğru, Fatih'le resim çektirdi diye onu da aforoz ettirdi ya, Alpaslan gibi onunla da son dakika alayı edecek.. Hatta..
Seyirciye yuhalatıp içine serin sular dökecek.
İkinci yarı başlarken, bizim Galatasaraylı gurup, "Yahu niye Gomis'i almaz, gol atamayan takıma" diyecek oldu.
"Alır" dedim.. "Alır.. Bizde saha ne olursa olsun, sakatlık falan yoksa genelde 70'te başlar değişiklikler. Az sonra görürsünüz, Halil çıkar Gomis girer..
Bu güya oyuncu analisti Domenec efendi, Halil'i hâlâ klasik santrfor sanıyor.. Oysa Halil, ikili santrforla oynadığında, arkadaki, yani Gomis'in Mohamed'in, kadro dışı bıraktığı Diagne'nin arkasında oynayacak, geriden, kanatlardan atak yapacak, sahayı dolaşan bir tip. İlerdeki santrforla da ortadan başlayan ikili çapraz koşular yaparak, rakip stoperleri yerlerinden oynatıp birbirlerine koridor açacaklar..
Gördünüz ilk yarı boyunca Halil, santralara kadar gelip top aldı ve ilerde atacak Gomis'i aradı.
Ama yok.. Şimdi göreceksiniz, Gomis'i alacak, ama Halil'i çıkarıp onun yerine alacak ve tek başına Gomis, top bile alamayacak.."
Bu dediklerim şahitli ağbicim.
Olanlar aynen dediğim gibi olmadı mı?. Maçın ikinci yarısını birlikte izleyelim mi?.
Halil en çok koşan adamken, iki dakika içinde atılan iki golün de içinde iken (Birini ayrıca attı da) ama evdeki hesabında not defterine "Dk.70 Halil çıkar, Gomis girer" yazmış ya.. Tam o dakikada işte levha kalktı. Gomis girdi, Halil çıktı..
O Babel efendi, sırf "Uzaktan bir top ayağına oturur da gol olur" diye oynattığı Babel on para etmez katkısı ile 90 dakika (Senin tabirinle geleceğin Domenec takımının şaşmaz adamı gibi) oynarken, orta sahada hele Berkan dökülürken, alay eder gibi Kerem'i de kenara çekmez mi?.
Çocuğun çıkarken öfkesini gördün mü?. ..Ve ertesi günkü, çevir kazı yanmasın açıklamalarını..
Herkesi kör, âlemi sersem sanıyor Domenec..
Adam maçı okuyamıyor.
Futbolcu analisti ya.. İnsan sarrafı olmalı.. Ne sarrafı..
Ben evimdeki bakır tabağı bile emanet etmem ona..
O çok eleştirdiğimiz Fatih Terim'in ölüsü, 10 Torrent eder, diyeceğim ama, 10x0 da sıfır eder matematikte..
Fatih Hocama ayıp olur..
Son konuşmalarını okudun mu?. Fatih Hocam geçmiş hatalarından büyük ders almış görünüyor..
Burak Elmas mı kalır ya da başkası mı gelir?. Yeni bir Domenec faciası yaşamaktansa, bu değiştiğini açıkça ifade eden Fatih Terim başımla beraber..
Geçmişi ve Galatasaraylılığı, bir yeni şansı daha hak ettiriyor, Sevgili Ağabeyim..
Seni de, ailemizi de, İzmirli dostları ve İzmir'i de çok özledim. Yakında geleceğim inşallah.. Orda hiçbir işe yaramayacak tartışmalara girmek değil, tam keyif yapmak niyetinde olduğum için, Galatasaray görüşlerimin ana hatlarını burada yazdım, o kadar!. Çünkü yüz yüze tartışmaktan bir sonuç alamayacağımızı 5 yaşından beri biliyorum.
Öperim!.
***
ALYA VE SOFİA İKİZLERİ!..
Sevgili arkadaşım Seray Sever'i (Benimle yaptığı talk şovu unutamıyorum. Kaç defa tekrar edilmişti) yıllardır görmüyordum. Evlendiğini duymuştum, o kadar. Geçen hafta ikiz kızları olduğunu öğrendim. Hemen bütün gazetelerin magazin sayfalarında çıktı.
Eray baba ile Seray anne, kızlarına Alya ve Sofia adlarını koymuşlar. Bunca magazin müdüründen biri de, cep telefonu ile 7 tık uzaktaki Seray'a, "Bu isimleri nasıl seçtiniz" deme gereği duymamış..
Yıllardır diyorum ya, "Gazetecilik öldü" diye. Gazetecilik köşe yazarlığı değil, muhabirliktir. Köşeyi herkes yazar. Ama haber çıkarmak, önce "merak etmek"le başlayan bir sanattır. Merak eden kalmadı. Getirdiği şişirme haberi önüne koyan muhabire "Bu nasıl haber?" diye bağıran, o yazdığını çöpe atan müdür de yok zaten. Çöpe gidecek haber, gazetenin magazin sayfasına bir de manşetten girince, gazete ne olmuş oluyor?.
Çöplük!..
Eee?. Niye satmıyoruz o zaman?.
Dün Engin Ardıç, gene sövmekten vazgeçince çok hoş bir yazı yazmış, Müslüman anne ve babanın kızlarına Alya ve Sofia adı koymaları üzerine. Hoş bir hiciv yazısı. Okurken çok güldüm..
Sonra benim de aklıma geldi, Engin türü hınzırlık..
İkizler ilerde oynuyorlar. Pencereden bağırıp, çağırın bakalım..
"Alya, Sofia!.."
Sokaktan geçen "Ayasofya" gibi duyacak!.
Eee. Ayasofya da cami.. Hatta etrafına yeni eklenenlerle külliyesi de olan bir Müslüman mahallesi yani..
***
Ayasofya dedim de.. "İmparator Kapısı"na yapılan saldırıyı resimleriyle gördünüz değil mi?.
1400 yıllık tarihi ve işlemeli kapı tahrip edilmiş, ortasındaki oyma süslemenin bir bölümü parçalanmış.
Onlarca görevli ve yüzlerce kamera ile gözlenen ve korunan bu İstanbul simgesi binaya saldıran hâlâ ortada yok ama, İstanbul Vakıflar Bölge Müdürü Hayrullah Çelebi'nin sözleri, devletin olaya nasıl baktığının simgesi..
"İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürü Hayrullah Çelebi, yaptığı açıklamada olayı doğrulayıp 'Vatandaş bir parça almış oradan. Soruşturma başlattık' dedi." (Hürriyet).
"Yani 1400 yıllık tarihi kapı vahşice tahrip edilmiş" değil, "Terörist, tahrikçi ajan, sapık" da değil, "Vatandaş, bir parça almış oradan.." ..Ki vatandaş olduğunu nerden biliyorsun, yanında mıydın?. Bay Çelebi, ben de vatandaşım.. Bir parça da ben alabilir miyim?.
Bu nasıl bir bakıştır?. Daha dün, bu ülkede manşet değil miydi, "İsrail, Kudüs'te Mescid-i Aksa'ya saldırdı" haberi..
Ben gittim. Gezdim, gördüm, konuştum. Mescid-i Aksa hâlâ Mescid.. Sinagog falan yapılmadı.
İsrail'de yaşayan Müslümanlar hâlâ özel günlerde, çok iyi korunan bu camiye girip namaz kılabiliyorlar. Kapıda "Müslüman" kimliklerini göstermek şartı ile.. Arada iki tarafın fanatikleri olay çıkarma teşebbüsünde bulunursa, güvenlik güçleri müdahale ediyor ki, olay büyümesin ve tarihi, ikonik yapı zarar görmesin..
Olayları iyi düşünüp karar vermeliyiz. Öfke ile kalkmanın âlemi yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın derhal İsrail Cumhurbaşkanı'nı telefonla arayıp Müslüman dünyasının, başta Türkiye Mescid-i Aksa konusundaki hassasiyetini bildirmesi fevkalade doğru ve yerinde bir müdahaleydi aslında..
Çifte standartlı değil, akıllı ve sakin olmalıyız, hem de dünyanın bu karanlık günlerinde..
***
TEBESSÜM
Gene mesajlaşma.. - Hey geri zekâlı. Kız arkadaşıma mesaj atmaktan vazgeç. Problem mi istiyorsun?.
- Ne olurmuş istersem?. - O zaman al sana problem.. Bir çizgi ile kesilen parabolün içinde kalan alanı bul. y-1=2-x^2 ve y-2=-x
- Lanet olsun.. Ben kızı bırakıyorum. Sen sakinleş, yeter. Özür dilerim.
***
SEVDİĞİM LAFLAR
Asla çözülmeyecek kavgalardan uzaklaş. Senin kıymetini asla anlamayacak insanları mesut etme çabalarından uzaklaş. Ruhunu zehirleyen şeylerden ne kadar uzaklaşırsan, o kadar sağlıklı olacaksın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Son dakika video izle
- Son dakika haberleri
- A Haber analiz
- Gündem haberleri
- Ekonomi haberleri
- Otomobil haberleri
- Namaz vakitleri
- Hava durumu
- İstanbul Yol durumu
- Atv canlı yayın izle
- Spor haberleri
- Foto galeri
- Son dakika emekli haberleri
- Teknoloji haberleri
- A Haber programlar
- Sabah – Takvim yazarları oku
- Kuruluş Osman izle
- Gazete manşetleri
- Instagram dondurma
- Optik illüzyon testi! Gözlem yeteneğinizi test edin, sadece 6 saniyeniz var! Gizli gülümsemeyi bulabilir misiniz?
- 50 bin TL’ye kadar faizsiz kredi! Hangi banka kaç TL faizsiz kredi veriyor?
- Banyoya defne yaprağı asmanın faydaları neler? İşte şaşırtıcı etkileri
- Vakıfbank aylık 2.896 TL'den başlayan taksitlerle 40.000 TL ihtiyaç kredisi veriyor
- Kasım sonu ihtiyaç kredisi faiz güncellemeleri! 30 Bin TL krediye en düşük taksitler bu bankalarda!
- 2025 Üç aylar ne zaman başlıyor, kandiller hangi günlere denk geliyor? Üç aylar ve kandil takvimi
- 300.000 TL kredi çeksem aylık kaç para taksit öderim? Taşıt kredisi hesaplama!
- Benzin, dizel, hibrit ve elektrikli araçlar: En düşük maliyetli yakıt hangisi?
- Galatasaray-Bodrumspor maçı ne zaman, saat kaçta: Hangi kanalda canlı yayınlanacak? Kadroda eksik var mı?
- Kayserispor - Fenerbahçe maçı ne zaman, saat kaçta: hangi kanalda yayınlanacak? Muhtemel 11’ler belli oldu!
- İstanbul’da fırtına hava trafiğini durdurdu: THY uçuşları iptal etti! 23 Kasım iptal edilen uçuşlar
- Deniz ulaşımı durdu! İstanbul’da hava koşulları nedeniyle vapur seferleri iptal edildi: Vapur ve deniz otobüsünde hangi seferler iptal edildi?