Dün sabah gazetemi açtım gene kahve masamda.. Birinci sayfada "Bacak kol nedir,vatana can feda" diye resimli haber vardı..
15 Temmuz gecesi, o hain kalkışmaya direnirken, kollarını, bacaklarını kaybeden, tedavileri hâlâ süren, ameliyat üstüne ameliyat geçiren isimsizkahramanları, isimlendirmiş, önümüze koymuştu SABAH!.
Resimlere bakarken düşündüm!. O kahramanlar olmasaydı..
O gece, FETÖ denen ve yurduörümcek ağı gibi saran hainin galebesiylesonuçlansaydı, Türkiye bugünne halde olurdu?.
Ben ne olurdum?.
Olur muydum acaba?.
Bu sorunun yanıtını hepimiz, ama hepimiz, Atatürk'ün kurduğuCumhuriyet'in çocukları, hepimiz iyi düşünmeliyiz..
Ama şapkamızı önümüze koyup, isim, fikir, parti falan düşünmeden..
Sadece ve sadece "Fetö kazansabugün Türkiye ne halde olurdu"sorusuna cevap düşünün lütfen..
Ben, düşünürken bile dehşete kapılıyorum..
"Örümcek ağı gibi" dedim.. Az bile..
Emniyet'te dostlarım var.. Geçen gün sordum, işlerin tepelerinde birine..
"Poliste FETÖ'cütemizliği bitti mi" diye..
"Daha ancak yarısı" dedi..
Yani her gün bunca "Gözaltı, tutuklama" haberi okuyor, dinliyoruz yıllar, aylardır, daha yarısına ulaşabilmişiz ancak..
Askerde durum farklı mı?.
"Bitti" diyebiliyor mu, Hulusi Akar, Milli Savunma ve sivil Genelkurmay Başkanı diyeceğim, dostum..
Gene aylar, yıllardır, kaç muvazzafgözaltına alındı.. Ama içerde dahakimler var, burnumuzun dibinde..
Sadece asker ve poliste değil, devletin her yeri, her kademesinde..
Üniversiteler ve hastanelere kadar.. İşte öylesi bir örümcek ağı kurmuştu,FETÖ!.
O gece, Başbakan Binali Yıldırım "Hareket var" dedi. İstanbul'da,Ankara'da bomba sesleri vardı.
Tanklar yürüyordu..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmaris'te tatildeydi. Harekatı öğrenir öğrenmez, bir Yunan adasında kendisi ve ailesini güven altına alması için bir motorlu kayık bile yeterdi.
Şimdi, içimizde "Tayyip nefreti" ile yaşayanlar da var. Onlara da seslenerek istiyorum, herkesin düşünmesini..
Başkan Recep Tayyip Erdoğan birmotora binip gitse, bugün ülke nerdeydi?.
Biz neredeydik?. Siz nerdeydiniz?.
Kasımpaşa gibi mütevazi bir ilçede doğup, gene çok mütevazi bir orta eğitimden sonra ailesine yardım için çalışmaya başlayan ve bir ikinci lig kulübünde bir kaç kuruşa top oynayan bir delikanlı, bugün, anayasaları değiştirerek, ülke yönetimine getirdiği Başkanlık sistemi ile "Başkan" olabilmişse eğer, ister sevin, ister nefret edin onda "Liderlik" vasıfları olduğunu kabul edersiniz..
Erdoğan o gece "Lider" olduğunu dünyaya kanıtladı.
"İlk Hedef" olduğunu bile bile ekrana çıktı..
"Ben Marmaris'ten İstanbul'ahareket ediyorum.. Siz de kentinizmeydanlarına koşun ve meydanı buhain örgüte bırakmayın" dedi..
Gerisi efsane!.
Bugün gazetemdeki odamda oturup bu yazıyı yazabiliyorsam, bunu o lidere ve o çağrıya uyup meydanları, köprü başlarını dolduran bu millete borçluyum..
Önce teşekkür edelim.. Önce kutlayalım..
Ötesi için çok vaktimiz olacak..
15 Temmuz gecesi kazandığımız "Çok vaktimiz!."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.