Yeni yıl
Avrasya'da çok hareketli geçecek, bu kesin!
Elbette hızla anavatan sınırlarının savunmasına çekilen iki devlete özellikle odaklanacağız...
Yani
İran ve Rusya'ya...
***
Ama bir dakika!
Lukaşenko'nun Belarus'una bakmayı da unutmayın, manzara
birdenbire ve tam da oradan değişebilir.
Rusya, orada son bir
"yenilgi"ye uğratılırsa, şaşırmamalı...
Anglosaksonlar, Belarus muhalefetiyle toplantılar yapıyorlarsa, bu boşuna değildir.
***
Gelin!
Bugün bazı noktaların altını kabaca çizelim...
Mesela tam bugün şu
garip uçak kazasına odaklanmış olabilirsiniz...
Bence
gözlerimizi Azerbaycan'dan asla ayırmamalıyız.
İki nokta önemli...
Birincisi...
İran nüfusunun yaklaşık yüzde 40'ının Azeri olduğunu unutmayalım. Yani
İran'daki her türden dönüşümün Azerbaycan'la doğrudan bir ilişkisi olacak...
İkincisi...
Hemen aklınıza Türkiye-Azerbaycan yakınlığı gelmesin!
Azerbaycan dediğimiz zaman, Rusya'nın yumuşak karnında; Hazar Denizi'nin kıyısında çok ciddi bir İsrail müteffikinden söz ediyoruz...
Ha, bu denizin öteki kıyısındaki Kazakistan farklı mı? Hayır!
***
Yazmıştım, hatırlarsınız...
Mesud Pezeşkiyan'da fena halde Gorbaçov havaları seziyorum.
Nitekim Anglosakson hegemonyasının İran'ı bir tür
"glasnost"a doğru itmek istediğini anlamayan kaldı mı?
Ali Hamaney'in sert polemiklerine takılmayın, derim; o konuşmalar
her şey yerli yerindeymiş havası
veriyor ama Tahran rejimi geçen yazdan
bu yana muazzam bir ricat yaşıyor.
Sizi bilmem ama önümüzdeki yıl boyunca gözümü İran'dan ayırmayacağıma eminim...
***
Ve Balkanlar...
Tarihin "büyük saati" Balkanlar için çalmaya başladı...
Geçtim, Kosova'yı, Arnavutluk'u, Romanya'yı...
Geçen gece Sırbistan Cumhurbaşkanı Vuciç'i protesto edenlerin enerjisi yeni bir "turuncu devrim dönemi"nin yaklaştığını haber veriyordu...
Şunu da not edelim: Balkanlar, büyük değişimlerin "start çizgisi"dir...
Sıkı durmak gerekiyor.
***
NOT DEFTERİ
Sana neyin iyi gelmediğini öğrendiysen, bunu neyin sana iyi geleceğini anlamanın bir tür büyülü yolu olarak da düşünebilirsin. (NECİB MAHFUZ / Miramar)