"Araplarla Yahudilerin
ihtiraslarına esir oldukları olayların anahtarı
kodaman devletlerin elinde. Dava
mutlaka kodamanların dilediği gibi çözülecektir..."
Zamanın Cumhuriyet Gazetesi
Başyazarı Nadir Nadi'nin İsrail'in kuruluşundan
yaklaşık bir hafta sonra yazdığı
makaleden bu satırlar...
Tanıdık geldi değil mi?
Malum uzak bakış, steril yaklaşım, gerçeğe temas etmeyen sözde tarafsızlık...
Durup dururken bir siyonist devlet kuruluyor; Arapların isyanına "ihtiraslara esir olmak" diye bakmak ne yahu!
Ha, şu doğru tabii...
Kodamanlar ne diliyorsa, öyle oldu.
***
Bir süredir Ortadoğu'nun ortasına bir siyonist devletin kondurulma tarihinin detaylarına göz gezdiriyorum.
O sırada Türkiye'nin takındığı tavırlara da...
Diyeceksiniz ki...
Ne gerek var?
Olan olmuş, bugün olana bak...
Fakat geçmişi dikkatli biçimde değerlendirmek
gelecekte benzer hatalar yapmamak için bir imkân değil mi?
Bazen durup kendi kendinize şu minvalde söylenmiyor musunuz?
2. Dünya Savaşı'nın hemen ertesinde Ortadoğu'nun ortasına; Filistin'in içine bir İsrail yerleştirilmeseydi, bunca dert, bunca bela, bunca acı yaşanır mıydı?
***
Uzun hikâye ama üzerinde durmaya değer detaylar var.
Mesela zamanın medyası pek ilginç...
İsrail'in kuruluşundan iki gün sonra yine Cumhuriyet Gazetesi'nde Abidin Daver, İsrail'i tanıyan ilk devlet olan ABD'yi
"Her gün fikir değiştiren, ne istediğini bilmeyen devlet" olarak tanımlıyor.
Düşünün, Ankara'ya akılları sıra kılavuzluk yapan "elitist" dış haber yorumcularımızın hâli bu seviyede...
***
İsrail'in kuruluşu 14 Mayıs 1948...
Sovyetler ve ABD, İsrail'i destekliyor...
Nasıl tezgâh ama!..
Kaçış yok!
Moskova'ya yakın duranların da, Washington'a sırtını yaslayanların da kapısı yeni devlete açılıyor: İsrail'e...
***
Türkiye mi?
12 Temmuz 1947 anlaşmasıyla Türk- Amerikan yakın ilişkileri başlamış bir kere...
1948'de biraz mırın kırın etsek bile İsrail itirazımızı daha fazla üretmek mümkün mü?
28 Mart 1949'da yelkenleri indirip İsrail'i tanıyoruz.
Bunlar aklınızda dursun...
Yine konuşacağız...
***
NOT DEFTERİ
Akılsız olduklarından değil, kurnaz olmadıklarından aptal sayıyoruz insanları... Haksızlık ediyoruz. (KEMAL TAHİR / Yol Ayrımı)