Veliler Whatsapp grubuna düşen mesaj...
Bir çanta fotoğrafı ve fiyat bilgisi...
Ardından şunlar yazılmış...
"Selam arkadaşlar, malum bir sonraki ay Öğretmenler Günü.
Şu an bu çanta indirimli fiyatta...
Öğretmenimiz bu tür çantaları çok seviyor.
Günü geldiğinde bir de çiçek alırız.
Ne düşünüyorsunuz?"
***
Eşin dostun aynı konuda bana gönderdikleri başka mesajlara bakıyorum...
Daha bu aydan başlanmış...
"Arkadaşlar, biz düşündük ki, öğretmenimize güzel bir
çay, pasta takımı almak hoş olur. Karar verirseniz,
para toplamak kolay, kimler katılmak ister?"
***
Soruyorum çocuklarını devlet okullarında okutan ahbaplarıma...
Ne oluyoruz yahu, diyorum.
Ohooo, deyip gülüyorlar, buruk biçimde...
"Masraflar zaten özel okul seviyesinde, üstüne bir de bu hediyeler çıkıyor... Zaten geçen yıl bizimkinin öğretmenine
hem yemek takımı hem de kahvaltı takımı aldık sınıf anneleri olarak..."
Neee, diye bağırmışım.
"Sene sonunda da hediye var; yanında pastası, çiçeğiyle...
Gönlümüzden kopuyor, orada problem yok ama artık masraflara yetişmek imkânsız" diyor bir veli: "Zaten
eylül ayı yeni kitap, kırtasiye ve giysi parasıyla tükendi gitti, üstüne bunlar..."
***
Gerçek şu...
Her berbat sistem,
"Aman bir arıza çıkmasın da biz idare ederiz" diyen
belli bir kesimin üzerinde tepiniyor...
Veliler, çocuklarının ortalık yerde rencide olmasını istemiyor elbette, esas sıkıntı orada...
"Babam kızdı, öğretmene hediye falan yok, dedi" veya
"Paramız yok" diyecek çocukların kalplerinde nasıl
fırtınalar kopacak, bunu düşünen kaç kişi
var?
Sınıf anneliği uygulaması kaldırıldı da ne oldu; yerini başka organizasyonlar aldı.
Bozulmuş bir sistemi ittire kaktıra sürdürürken insanlar da bozuluyor...
Sonra yetkililer diyorlar ki:
"Müfredatta yaptığımız iyileştirmelere dikkat edin!"
Güzel ama oraya bakacak hâl kalıyor
mu?
***
Daha yazacak çok şey var...
Tuvaletleri temizlenemediği için idrar kokusundan sınıfta ders yapamayan okullar ve öğrencilerden bahsedeyim mi?
Toparlanalım arkadaşlar, deyip duruyorum, duyuyor musunuz?
***
NOT DEFTERİ
İstediğimiz şey sonsuza kadar yaşamak değil; sadece nesnelerin ve eylemlerin birdenbire anlamını kaybettiğini görmek istemiyoruz. (SAINT-EXUPERY / Gece Uçuşu)