Tarihi bir maça çıktılar. 100 yılı geçen futbol tarihimizde 5. kez Avrupa'da yarı final şansı elimizdeydi. İsmail Kartal, "üç gün sonrakimaç" demedi, en iyileri ile sahaya çıkardı takımını. Ama dişlilerde problem var, hem de en önemlisi Fred'de. Brezilyalı iyi günündedeğildi. Tabela O'nun için kalktığında mırıldanmalar oldu ama maçın anlamı değişmişti artık. "Oynayan" değil, "koşan" takıma dönmek zorunda kaldı İsmail Hoca. Maç başladığında PAOK elenmişti. Final Atina'da. Alman hakemin takdir haklarından "eksik" kalmasının sebebi bu mu bilemem ama kritik pozisyonlardaki kararlarıhep Fenerbahçe aleyhine oldu. Ntoi çok önce ikinci sarıyı görmeliydi. Symanski'nin aldığı darbenin VAR'dan "devam" görmesi de tartışılır. Olympiakos tam bir sistem takımı olduğunu gösterdi. İlk yarıdaki çaresizliği özellikle uzatmada oyunu kontrol eden modele dönüştürdüler. Maç içinde Fenerbahçe getirmedi onları kaleye, sonrasında Olympiakos söyledi son sözü. Ve penaltılar geldi… Ondan sonrası artık kaleci ile atan arasında. En önemli üç oyuncu'Tadic, Cengiz, Bonucci) kaçırdığı penaltıları. Olacakşey değil ama oldu. Tüm güzelliklerle dolu olan Kadıköy gecesi, Olympiakos'a hediye verdi. Livakovic'in kurtarışlarıbile maçın tadını değiştiremedi. İki açıdan bakacağız bu maça. Birincisi, yukardaki yazdığımız gibi "Ah"larla… İkincisi Aston Villa ile oynanacak yarı finalin getireceği soru işaretleri ile… F.Bahçekazanmak için çıktı ama bir gün önce City'nin başına geldiği gibi. Olympiakos maçı penaltılara götürmek istedi ve başardı.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.