Sıranızı bekleyin!..
Kurulduğundan beri Filistinlileri vuran, kıran, katleden İsrail, şimdiye kadar yaşamadığı büyüklükte bir saldırıyla karşılaştı. Önceleri terör devletinin yaptıklarına belirli karşılıklarla yetinen İzzeddin el-Kassam Tugayları, 'Aksa Tufanı' harekatı ile İsrail'in Batı Şeria ve Mescid-i Aksa'daki son melanetlerine oldukça sert bir cevap verdi.
Değişik kollardan gelen çeşitli saldırılar, böyle bir şeyi beklemeyen İsrail'le beraber dünyayı da şaşırttı. Ambargo ve sıkı abluka sebebiyle yıllardan beri dünyanın en büyük Açıkhava hapishanesi olarak bilinen Gazze'den İsrail'e yönelik böyle büyük bir saldırıyı kimse beklemiyordu.
Gazze'den başlayan saldırıyı sosyal medya üzerinde, dünya çapında bir propaganda savaşı takip etti. İsrail tarafı, saldırıda sivilleri hedef aldığını iddia etikleri Filistinlilerin savaş kurallarına aykırı davrandıkları iddiasına sarıldı. Filistin tarafı ise 'kadın ve çocuklar başta olmak üzere sivillere kesinlikle dokunmadıkları' mesajlarına yoğunlaştı.
Büyük darbe yiyen İsrail'in Gazze'ye yönelik hedef gözetmeden başlattığı alçakça saldırılar, ABD ve AB ülkelerince 'İsrail'in kendini savunma hakkı' olarak değerlendirildi. İslam ülkelerinin mesajları belirli ölçüde Filistinlileri kollarken Rusya ve Çin, Filistin'de iki devletli çözüm vurgusuna öncelik verdiler.
Filistin meselesinin çözüm bekleyen en önemli problem olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanımız tarafları itidale davet ederken, Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan da çok yönlü diplomatik girişimlere başladı… Amasız fakatsız Filistinlileri destekleyenler yanında, saldırıların gereksiz olduğu, bir netice sağlamaması bir yana Filistinlilerin hayatını iyice zorlaştıracağı şeklindeki iyi niyetli açıklamalar, ülkemizdeki tartışmaların ağırlığını teşkil etti.
Dağdan gelip kovduğu bağdakilerin elinde kalana da göz koyan İsrail'in şimdiye kadar hiçbir şey dinlemediği gibi bundan sonra da dinlemeye niyeti olmadığını bilmezden gelenlerin yorumları ise iyi niyet sınırlarını zorladı.
Modern (!) dünyanın desteğiyle yurtlarından edildikleri 1948'den beri katledilen Filistinlilerin 'başka ne yapabilecekleri' konusunda fikirleri olmayanlar, 'yapılmamalıydı' noktasına takılıp kaldılar. 'Niçin yaptınız?' demek, 'ölmek için sıranızı bekleyin' demekten farksız, oysa.
Dünyanın en büyük Açıkhava hapishanesinde yaşayan ve artık hayal bile kuramayan iki milyon Filistinli'ye, '75 senedir olamayanın, yakında olabileceğine dair masallar' anlatmak, alay etmekten beter.
Çatışmalarda sivillerin, kadın ve çocukların zarar görmemesi temennilerine itiraz yok. Ancak, 'sıralarını beklemedikleri' için Gazzelilere yüklenenlerin; hedef gözetmeden bombaladığı iki milyon insanın elektriğini ve suyunu da kesen İsrail'e söyleyebilecekleri bir şeyler olmalı!..
'Sıranızı bekleyin' demenin modasının geçtiğini de hatırlatalım…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Yürüyüşünü görelim… (10.11.2024)
- En azından ayıp!.. (09.11.2024)
- Anlamak çok mu zor?.. (06.11.2024)
- Köprüden önceki son çıkış… (03.11.2024)
- Yok öyle!.. (02.11.2024)
- Ne oldu şimdi?.. (30.10.2024)
- Dosta güven, düşmana korku!.. (27.10.2024)
- Bir kıl bile değil… (26.10.2024)
- İyi bilmezdik… (23.10.2024)
- Gazze’nin generalleri bitmez!.. (20.10.2024)