CHP Sözcüsü Faik Öztrak, bir açıklama yapmış ve AK Parti'nin oyunun yüzde 30'un altına indiğini iddia etmiş. CHP'li daha doğrusu İmamoğlu'cu gazeteci Şaban Sevinç de İmamoğlu'nun yerel seçimlerde yüzde 63-64 oy alacağını iddia etmiş. Üstelik gazı kaçmış gazoza dönmüş, son yıllarda yaptığı hiçbir seçim tahminini tutturamayan bir anketçiye dayandırmış iddiasını.
Anlayacağınız eski tas eski hamam; muhalefet yine seçmenini şizofreniye sürüklemeyi birincil hayatta kalma stratejisi olarak belirlemiş.
90'lı yıllarda bir klişe vardı. Biri Kürtleri hedef alan bir ayrımcılık yapacağı, nefret söylemi kullanacağı zaman önce "benim de Kürt arkadaşlarım var" diyerek kendine alan açardı. Kürt arkadaşları olduğunu söyleyerek kendisinin ırkçı ve ayrımcı olmadığını beyan ederdi kendine göre. Daha sonra bir "ama"nın ardından başlardı Kürtlerle ilgili ayrımcı şeyleri dile getirmeye.
Şimdi aynı klişeye ben de sığınmak istiyorum. Niyetim "benim de muhalif arkadaşlarım var" dedikten sonra CHP'yi destekleyen vatandaşlara hakaret etmek değil. Lafzen klişeyi kullanacağım ama niyetim çok farklı. Ey profesyonel CHP'liler, ey belediyelere çöreklenmiş parti amigoları, ey Atatürk satıcıları, ey neredeyse seçilme yaşına geldiğinden beri CHP milletvekili olan siyaset tüccarları...
Benim de CHP'li arkadaşlarım var!
Ve sizin arkadaşlarıma yaptığınız bu muameleye ben gerçekten bozuluyorum.
Arkadaşlarımla farklı dünya görüşlerine sahibiz ama hepsi iyi insanlar. Bu iyi insanların Atatürk hassasiyetini sömürerek cebinizi doldurmaya hakkınız yok. Hem sonra çalışkanlar; hepsi işinde gücünde. Kimisi onlarca kişiye istihdam sağlıyor kimisi aldığı maaşın hakkını vermek için canını dişine takarak çalışıyor. Siz bu dürüst ve çalışkan insanları kandırarak yan gelip yatarak makam işgal ediyor, genel başkan, parti sözcüsü, vekil, belediye başkanı oluyorsunuz. Ülkemizin geleceğine dair tasavvurlarımız farklı; CHP'li arkadaşlarım daha seküler bir toplum hayal ediyor ben ise daha dindar. Ama onlar da bu memleketi benim gibi seviyor.
Siz arkadaşlarımın memleket sevgisini istismar ederek PKK'nın siyasi koluyla ittifak yapıyor, Karabağ'ın özgürleşmesini baltalamaya çalışıyor, Mavi Vatan'daki egemenliğimizi tartışmaya açıyor, Kuzey Suriye'deki varlığımızı sorguluyorsunuz.
Maalesef benim muhalif arkadaşlarım kelimenin tam anlamı ile kapana sıkışmış durumda. Başarılı, dürüst, vatansever, ahlaklı olan bu kişiler kendilerini başarısız, sahtekâr, ahlaksız ve ülkenin geleceğini umursamayan siyasetçileri desteklemek zorunda hissediyorlar.
Belki de muhalefetin başarılı olduğu tek şey bu kapanı inşa etmek, bu tuzağı kurmak. Ne diyeyim inşallah benim muhalif arkadaşlarım bir gün bu kapandan kurtulmadan siyasi bir başarı kazanamayacaklarını anlarlar.