İçeriden gelen sesler…

Türkiye'nin ciddi bir muhalefet problemi olduğunun artık ana muhalefet partisinden bazı isimler tarafından da dile getirilmesi, iyi bir gelişme.

İktidar kadar olmasa da, muhalefetin de oldukça önemli olduğu, malum. İşini iyi yapan bir muhalefet, iktidarın çok daha iyi hizmetlere imza atmasının garantisi.

Türkiye'nin ana muhalefet partisinin gerçekte muhalefet yapmadığını, dışarıdan birileri yanında CHP'nin tecrübeli isimlerinin de söylemesi, önemli.

Bu, CHP'de hemen değişiklikler olacağı ve muhalefet yapma konusunu ciddiye alacakları manasına gelmiyor tabii. Ancak, CHP içinden yükselen 'kral çıplak' itirazlarının yine de bir karşılığı olacaktır.

CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, eski MYK üyesi Şahin Mengü ve akademisyen Suay Karaman'ın 'Ulusal Birlik Kadro Hareketi' adına yaptıkları açıklama için 'zehir zemberek' tabiri uygun.

Açıklamada vurgulanan hususlar kadar ve belki de daha önemli olan ise bu görüşleri Kemal Anadol, Onur Öymen, Zekeriya Akıncı ve Ersu Hızır gibi birçok önemli CHP'linin paylaştığının bilinmesi.

Şimdiye kadar neden sustukları sorulması gerekenler, daha da gecikme durumunda telafisi imkansız sıkıntılar çıkacağı düşüncesiyle harekete geçmiş gibiler.

'CHP yönetiminin parti içinde demokrasiyi yok ettiği'… 'FETÖ terör örgütünü masum göstermeye çalışan Kılıçdaroğlu'nun Ünal Çeviköz'le ABD'ye yaranma yarışında kural ve sınır tanımadığı'…

'İçerikten yoksun açıklamalarla sorunları tartışmak yerine gereksiz polemiklerle gündem dolduran CHP yönetiminin Kıbrıs, Ege, deniz, kara, hava gibi milli güvenliğimizi ilgilendiren konularda tavizci bir duruş sergilediği'…

Açıklamanın ana teması: 'Kuruluş ilkelerinden sapan CHP'nin Türkiye'ye de zarar verdiği'… İçeriden gelen sesler de durumun vahametini doğruluyor yani...

İşin özeti şu ki, 'CHP'nin bir milli güvenlik sorunu haline geldiği', parti içindeki önemli isimlerce de kabul ediliyor.

Açıklamada yer alan ülkemizle ilgili bazı tespitlerin yanlışlığı üzerinde ayrıca durmamız gerek...