Bu ülkenin Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ "Terörist" diye hapse atıldı.
Ve yüzlerce subay da...
Operasyonu yapanlar, bugün ülkeyi yangın yerine çevirenlerin ta kendileriydi.
Cezaevine girenler için zaman boldu.
Günlerce düşündüler.
"İçimizde hainler var" dediler.
Ve "Bize teröristmuamlesi yapaniçimizdekihainler kimolabilir" diyesorguladılar.
O sorgulamaları oturup kağıda döktüler.
"İştedışarıdankumandalıhainlerbunlar" diyerek bir liste yaptılar.
O listeyi bir üst rütbeliye gönderdiler.
Liste rafa kaldırıldı.
"İçimizde hain yok" dendi.
Çünkü listenin gönderildiği subay da haindi.
Hadi gelin o listenin harekete geçtiği o geceye gidelim....
Sokaklarda tanklar dolaşıyor...
Askerler namluları doğrultmuş, köprüleri tutuyor.
Türkiye'de bir şeyler oluyor...
Ve bir şehir...
O şehrin en üst rütbeli subayı bir General...
Askerlerini, subaylarını topluyor...
"Arkadaşlar bu bir kalkışma, ülkeyiele geçirme girişimi" diyor.
Ve ekliyor;
"Allah'a şükürler içimizde hainyok... Eğer hain olsaydı, onuelinde bir tebligatla sıkıyönetimkomutanı olarak buraya yollarlardı. Burada bir hain bulamadıklarıiçin Ankara'dan yollamışlar. Şuanda yolda. Gelirse gayet nazik birşekilde içeri alın. İçeri girer girmezde tutuklayın. Direnirse VURUN. Bizim tek muhatabamız Valimiz,Devletimiz, MİLLETİMİZ."Derhal tüm askeri birliklerinnizamiyelerine albaylar ve tanklaryerleştiriliyor, vatan hainlerine karşıtedbirler alınıyor.
İşte dün o Generalle konuştum.
"Herkes rahat olsun, ülke sağlamellerde, bunlar bir avuç çapulcu"dedi.
300 generalden sadece yüzde 15'e yakın hain olduğunu geri kalanın vatan sevgisiyle dolu olduğunun altını çizdi.
O gece yaşananları anlattı;
"Tüm vilayetlerimizle yoğun birtelefon trafiği yaşandı o gece. Her ilden general arkadaşlarımız,subaylarımız birbirini aradı. Hainlere karşı elele, omuz omuzamücadele etmek için yemin ettik. Küçük bir ihanet şebekesinin o gecebaşarılı olması mümkün değildi. Çünkü Türk Ordusu bir avuççapulcunun karşısında ülkenin heryerinde DAĞ gibiydi, ülkeyi hainlerebırakmazdı. Bizi görev yaptığımız şehirlerdebaba gibi seven askerler vardı. Onlar bile aradı. 'Paşam neler oluyor, ne yapacağız? Kim bunlar, hangi safta yeralacağız?' diye sordular. Hepsine bunun bir vatana ihanetolduğunu anlattım. Sakın Şeytanın askeri olmayındedim. O gün hainlere karşı ne gerekiyorsao yapıldı."Evet, Türkiye tarihinin en şiddetli terörsaldırılarından birini yaşadık o gece.
Hainler deşifre oldu.
İçimizde Kanser mikropları dolaşıyordu.
Tümör vardı.
Ama bir türlü ameliyat masasına yatamıyorduk.
O gece tümör azdı. Masaya yatmak zorunda kaldık. Şimdi neşter vuruluyor.
Konuştuğum General, durumu böyle özetliyor.
"Ülke olarak dimdik ayaktayız,ameliyat başarıyla sonuçlandı" diyor.
Operasyon başarısındaki en büyük payın da sokaklara dökülen HALK'ta olduğunu söylüyor.
"O gece bizi bir tek görüntü en ağırşekilde yaraladı" diyor ve ekliyor.
"Vatan hainlerinin üzerinde şerefliTürk Ordusu'nun üniforması vardı. O bizi KAHRETTİ. Onlarıüzerlerinden çıkarmak, çıplakbırakmak lazımdı. Ekranlardatutuklanan hainlerinin çıplakgörüntüleri bizi rahatlattı."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.