KOSKOCA ABD, sırtına semer vurulmuş bir eşeğe nasıl dönüştürülür? Haydi gelin bugün bu yük eşeğinin ve hızla yok oluşa giden zavallının açılımını yapalım.
Malum ABD'de seçimler var.
Salı günü yeni başkan seçilecek.
İsrail'i kuran dünyanın en zengin aileleri, ABD'de hakim oldukları ekonomi ve finans piyasalarının gücünü daha da artırmak, ülkeyi semer vurulmuş eşek görevinde devam ettirmek için her seçim öncesi kesenin ağzını açıyor. İster demokratlardan ister cumhuriyetçilerden olsun her adaya milyarlarca dolar parayı bağış altında yatırarak satın alıyorlar. Böylece senatörler ve milletvekilleri, eşeğin gıdasına yani "OT"a dönüşüyor. Hem de katili, soykırımcı Netenyahu'yu kongrede ayakta alkışlayarak.
Haydi şimdi bu "OT satın alma" operasyonunu sadece bir örnekle anlamaya çalışalım.
Diyelim ki kongreye "Ukrayna ve İsrail'e 100 milyar dolarlık silah yardımı yapacağız" diye bir tasarı gelip oylanıyor.
Kongredeki parayla satın alınan "OT"lar evet oyu veriyor. İsrail ve Ukrayna'ya gönderilmek üzere silah, bomba, füze siparişi gönderiliyor. Üretimi yapan şirketler bu zengin aileler. 100 milyar dolar onların cebine "Trink" diye yatıyor. Amerikan yönetimi ise bu 100 milyar doları, küreselci zengin ailelere ait Merkez Bankası'ndan faizle borç olarak alıyor. Servet sahiplerinin bankadan verdikleri para, silah şirketleri üzerinden faiziyle kasaya geri dönüyor. Burada kazanan, ABD'yi semer vurulmuş eşeğe dönüştüren küreselciler oluyor.
ABD yönetimleri her daim borçla ülkeyi yönetmeye, bu tefecilere borçlanarak ayakta kalmaya çalışıyor. Borç dağları aşınca, semer vurulmuş eşek, uysal bir sıpaya dönüşüyor. Her söyleneni yapmak zorunda olan, köleleştirilmiş bir zavallı ülke ortaya çıkıyor. Hiçbir yönetim, Merkez Bankası'na asla borcu ödeyemiyor. Buna asla gücü yetmiyor. Sadece faizi ödemeye çalışarak, Merkez Bankası'nın sahibi küreselci ailelere gebe, yalvarmak zorunda kalan, onların her dediğini yapan, sırtındaki semere "Oh ne güzel oldu, yakıştı" diye yalakalık şampiyonu kişiler ülkenin tüm bürokrasisine böylece yerleştirilerek bir girdap oluşturuluyor. ABD, bu girdaptan asla çıkamıyor.
Başkan adaylarından Trump önceki gün "Sırf bu yüzden borcumuz 36 trilyon doları aştı. Çöküşe gidiyoruz" dedi. Evet semerli eşek şu anda diz çökmüş durumda. Ancak böyle giderse bu girdaptan yerin dibine, mezara çökmüş olarak çıkabilecek.
ABD'yi sürekli savaşlara sokanlar İsrail'in kurucusu bu şirketler. Çünkü her savaş onlara kazandırıyor, üzerine bir de semer vurulmuş eşeği yani ABD'yi kendilerine daha bağımlı hale getiriyor. Trump, tv programında yaptığı o son konuşmasında "Biz çökmekte olan bir toplumuz" diye açık açık söyledi. Üzerine bir de ilave yaptı; "36 trilyon borçla ABD'nin artık savaşmak için gittiği topraklarda hiçbir şey elde edemediğini" belirterek hem de.
Biz söyleyince komplocu derler.
Ancak ABD'de başkanlık yapmış ve tekrar aday olan ve geçtiğimiz Salı günü koltuğa tekrar oturma ihtimali yüksek olan Trump söylüyor bunları. Açık açık itiraf ediyor. O tv programında diyor ki "Eskiden savaş kazanıldığında, zaferin ganimetleri olurdu, değil mi? Yani bir ülkeyi yendiğinizde o ülkenin üzerindeki haklara sahip olursunuz, petrolünü alırsınız, savaşa girersiniz, her yeri bombalarsınız ve sonra gidersiniz.
Şimdi düşündüğümde, sanki biz gerçekten ne yapıyoruz? Orta Doğu'yu bombaladık ve sonra terk ettik. Ne elde ettik? Hiçbir şey. Yani her şeyi mahvettik." Trump bunları söyleyince, küreselciler hemen adaya kapattığı küçük kızları siyasilere sunan ve cezaevinde öldürülen Epstein'le yaptığı konuşmaları sızdırdı. Bir gazeteciyi kullandılar.
Trump'ın, yaşı küçük iki kızı dizlerine oturtarak fotoğrafı olduğunu bile iddia etti o gazeteci.
Sistemi deşifre edersen, seni de böyle deşifre ederler. Savaş büyük ABD'de.
Yıllardır söylediklerimizi ABD başkan adayının ağzından duymak keyif veriyor bana.
Yalnız Trump'ın burada bir eksiği var. Eski savaşlarda ganimetten bahsediyor. Bugün ise savaşa girdiğinizde her yeri bombalar, bir ülkeyi işgal edersen o ülke üzerindeki haklara, petrole vs ganimetlere konulamadığını söylüyor. Evet doğru. Ancak buna Amerikan yönetimi konamıyor.
Ancak konan birileri var. Onlar da İsrail'in kurucusu ve ABD'yi eşeğe döndürüp sırtına semer veren küreselci aileler. Petrolden madenlere kadar tüm ganimet onların kasasına gidiyor. Sadece Irak'ta binlerce Amerikan askeri ölmüş, ABD yönetimi Merkez Bankası'ndan 2 trilyon dolar alarak borçlanmış, sonuçta petrolün ve tüm zenginliklerin üzerine İsrail kurucusu zenginler oturmuştu. Ganimetin tamamı bu Merkez Bankası'nın patronu ailelere gitmiş, ABD yönetimine ve halkına ZIRNIK kalmamıştı.
O yüzden sık sık burada ABD dünyanın en "APTAL" ülkesi diye boşuna yazmıyorum.
Saldırıyorlar, bombalıyorlar, ölüyorlar, öldürüyorlar, girdikleri ülkeleri kan gölüne çeviriyorlar.
Ardından "Nerde bu ganimet yahu" diye aptal aptal bakarken, onlara semer vuran zengin aileler deve kervanları düzüp çuvallarla taşıyor her şeyi. Ardından ABD yönetiminin karşısına dikilip "Sana Irak işgali için 2 trilyon dolar verdik. Haydi öde borcunu" diyorlar. Ahmak Amerikan yönetimleri de "Vallahi kasamda bir kuruş yok. Ödeyemem" diyor.
Küreselciler "O zaman sana bir iyilik yapalım, borca ait ana para dursun. Sana biraz daha borç verelim, bari faizini öde" diye çözüm sunuyorlar. Amerikan yönetimleri de buna balıklama atlıyor. Her geçen gün katlanan ve 36 trilyon dolara vuran borcun faizini ödeyebilmek için atlaya atlaya balığa dönüyorlar.
Eh yani, balık oltada olunca, çengeli gırtlağına kadar yutmuşsa ne yapabilir? Oltayı tutan eller koparıp, pişirip afiyetle yerler.
Sizin anlayacağınız ABD'yi yıllardır fena yiyorlar. Dünyanın her noktasına atılan bombanın parasını zavallı Amerikan halkı ödüyor. Ceplerinden çıkan para da bu acımasız katil şirketlerin kasasına gidiyor.
Hal böyle olunca bu ülkenin uzun süre ayakta kalması mümkün mü? Çökmeye mahkum. Bu bir saçma iddia değil. ABD Başkan adayı Trump bile "Çökeceğiz" diyor.
Gırtlağına kadar borca girip, tüm bedenini ve dış politikasını cücük kadar İsrail'in kurucusu ailelere satan, kendini kullandırıp borç batağında daha da saplanan ve bu girdaptan çıkamayan bir ülkenin darmadağın olması bir kıvılcıma bakar. O yüzden ABD'de gerilim ve kamplaşma daha da tırmandı.
Başkan adaylarına suikast girişimlerinden tutun, seçimlerde hile girişimlerine kadar gerilim tavan yaptı. Ülkenin neredeyse yarısı seçimlerden sonra ortalığın karışacağına, hatta iç savaş bile çıkacağına inanıyor.
Düşünsenize... ABD parçalanıp, eyaletler bağımsızlık ilan eder ve "Bu 36 trilyon dolar borcu Merkez Bankası'ndan biz almadık.
O yüzden ödemeyiz" diye rest çekerse, akbaba gibi ganimet toplayan zengin ailelerin durumu ne olur? ABD nereye gider?
Pentagon'un ahmak generalleri bile oturmuşlar bu küresel sistemi ve çöküşün ayak seslerini öküzün trene baktığı gibi seyrediyorlar.
"Git bombala, şirketler ganimeti götürsün, senin askerlerin ölsün" diyor kongredeki "OT"lar. Onlar da tıpış tıpış gidip çöküşe hizmetçi hatta paspas oluyorlar. Dünyada ahmağı bu kadar bol olan başka bir ülke yok iyi mi?