Barış Pınarı Harekatı yapılırken "kafamız karışık" veya "içimiz rahat değil" gibi lakırdılarla "bozgunculuk" yapmaya çalışmışlardı.
Mesela, Sözcü gazetesinin o en "Atatürkçü" yazarı TSK'nın PKK'yı kurtarmak için operasyon yaptığını yazacak kadar tozutmuştu. Elazığ depreminde devlet - millet yaraları sarmak için kenetlenince acayip huzursuz olmuşlardı. Önce yardımlar üzerinden kuşku uyandırmaya çalışmışlar, yetmeyince, İzmir'de bir Alevi yurttaşımızın evine çarpı işareti çizildi yalanını dolaşıma sokmuşlardı.
Koronavirüs salgınında sağlık sisteminin çökmesini, Türkiye'nin iflas etmesini beklediler. Beklentileri boşa çıkınca ne yapacaklarını şaşırdılar.
O kadar ki, aklıevvel bir milletvekilleri gündüz gözüyle "Uganda bizden iyi" dedi.
Fazilet Durağı'nda "organize kötülük" diyerek millete iftira attıkları savcılık tarafından kanıtlanınca, "kanımdondu" diyenler nasıl kan taşıdıklarını da ortaya koymuş oldular.
Mezkur rezaletlerini ve türbe önündeki o saygısız yürüyüşlerini örtmek için Fatih tablosunu satın alıp yeri göğü inlettiler.
Tablo sahte çıktı. Milyonlar da haliyle boşa gitti.
Milyonlarını müzayede hovardalığında harcadıkları İstanbullulardan Kurban Bayramı'nda et istiyorlar şimdi, kavurma yapıp dağıtacaklarmış!
Gülmeyin, şaka yapmıyorum.
Malumunuz, daha evvel yolsuzlukla suçladıkları birini de genel sekreter olarak "hizmete" aldılar. (Muhterem de yıllar yılı yaptığı "hizmetlerin" karşılığını almış oldu.) Ayasofya ibadete açılınca paralize oldular.
Kanları donan başkanları, "Hayırlı olsun" dese, kendisinden sitayişle bahseden Yunanistan gücenecek, DW'nin kalbi kırılacak. Açıktan karşı çıksa, sahte tablosuna milyonlar verdiği Fatih'in vasiyetini iplemediğini ilan etmiş olacak.
Ajans imdadına yetişti. Her zaman yaptığı gibi gündemi saptırarak Kanalİstanbul'a sarıldı. Tek bildiği şey tezvirat zaten.
Gelgelelim, otel odalarında IMF ile gizli görüşmeler yapan Faik Öztrak'ları daha fazla dayanamadı. Ayasofya'nın ibadete açılmasına cepheden karşı çıktı.
Ana muhalefetin hali bu. Yavru muhalefet de malum; HDP, Meral Hanım falan işte.
Bir de fitne - fesat partileri mesabesinde "yandan çarklı muhalefet" var.
Bu particiklerden birinin başındaki (bıyıklı olanı) Twitter hesabından, muhalefet sayesinde Ayasofya'nın açıldığını dile getirdi.
"CHP'nin tavrı ortada hangimuhalefetten bahsediyorsunuz?"sorusunu bile maalesef hak etmiyor. Sonzamanlarda gerçekten de çok derbederkonuşuyor. Hani üzülmeyeceğini bilsem,"Lafının nereye gittiğini bilmiyor"diyeceğim. "CHP ile koalisyon yapmamızaizin verilseydi, 15 Temmuzyaşanmayacaktı" şeklindeki sözleriningerçekten de tevil edilir yanı yok. Nerden baksanız çok trajik, lakin hiç değilse emanetçi değil.
Bıyıksız olanı hem emanetçi hem trajikomik.
Ayasofya kararı için önce "Hayırlıolsun" tweet'i attı, bir- iki gün sonra da"Umarım sonuçlarını hesap etmişlerdir"dedi. Meral Hanım bile bundan daha dürüst çıktı. "Erdoğan Ayasofya'yı açamaz" demişti ama yanıldığı ortaya çıkınca hiç değilse özür diledi.
Ne diyeyim, ihanet bir zillettir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.