Küresel salgına dönüşen koronavirüs hadisesi, toplumların birbirine olan bağımlılığını ağır maliyetle ortaya çıkarmakla kalmadı, uluslararası sistemde işbirliklerinin kapsam ve niteliğinin yenilenmesi gereğini de tekrar gündeme getirdi.
Covid19'un yayılması karşısında başlayan milli mücadele süreçleri, tüm ülkelerde yönetimlerin kalitesini, yani devletlerin bağışıklık sistemini test aracına da dönüştü. Bir başka ifade ile virüse karşı önlem alma zamanlaması, tedbirlerin içeriği ve sağlık kurumlarının kapasitesinin, önümüzdeki dönemde pek çok ülkede hükümetlere karşı sorgulamaya dönüşeceğini öngörebiliriz. İşte bu noktada Türkiye, oldukça özellikli konumda yer alıyor. Ekonomik, siyasi, hukuki, silahlı, toplumsal, doğal içerikli krizleri art arda yaşamak zorunda kalan Türkiye, her alanda ulusal direnç ve yeni yetenekler geliştirebildi. Türkiye örneği, Türkiye deneyimi ileride ayrıca inceleme konusu olacak kadar özel, Türk milletinin -istisnalar dışındaki- direnç gücü de çok değerli.
Özetle...
Cumhurbaşkanı
Tayyip Erdoğan'ın risk yönetim tecrübesi, Sağlık Bakanlığı'nın pro-aktif politikaları ve diğer bakanlıkların eşgüdüm içinde aldığı kararlar, küresel bir sorunla ulusal mücadele veren ülkemizin katlanacağı maliyeti en aza indirmekle ilgili.
***
Bu noktada, ekonomik aktiviteye ayrı bir parantez açmak durumundayız.
Hiçbir gerekçenin, insan hayatının önüne konulamayacağı bilinci ile hareket edildiğini bugünkü şartlarda kimse gözden uzak tutamaz. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın geliştirdiği reçetelerin de gerek fırsatçılara göz açtırılmaması gerekse toplumca göğüslenecek faturanın ödenebilir sınırlarda tutulması çabası olduğunu not etmek mecburiyetindeyiz.
Virüs dalgasının en sert şekilde vurduğu sektörlerin desteklenmesi, piyasada nakit akışının sürdürülebilirliğinin garanti altına alınması, orta-uzun vadeli iyileştirici önlemlerin planlanması son derece mühim. Bakan
Berat Albayrak'ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanacağını duyurduğu paketi, koronavirüsün ekonomide kalıcı hasar bırakmaması adına gösterilen siyasi refleks olarak da değerlendirmek mümkün. Covid19'un, Türkiye'de salgın boyutuna erişmemesi için alınan tedbirleri fazla bulanlar olabilir. Lakin ihtiyat halinin şu anki bedeli ile tehlikeye karşı kayıtsız kalmanın yarınki bedeli kıyaslandığında, bugünkü duruşun insani ve ahlaki açıdan doğruluğu da üstünlüğü de daha iyi anlaşılacaktır.