Türkiye, ekonomi yönetiminde yeni ve farklı bir döneme giriyor. G20 Toplantısı için daveti üzerine birlikte Arjantin'e gittiğimiz Hazine ve Maliye Bakanı
Berat Albayrak'tan edindiğim izlenimler, önümüzdeki günlere ışık tutacak nitelikte. Ekonomide, son dönemde eleştiri konusu yapılan "
çok başlılık, çok seslilik, eşgüdüm açığına" çok yakında "
tek başlılık, tek seslilik, uyum" şeklinde ve somut karşılıklar verileceğini söyleyebilirim.
Sn. Bakan, gerçekten etkileyici bir program üzerinde çalışıyor. Günlük tartışmalara takılmadan, piyasa ile polemiğe girmeden, "
geleceği kurgulayan" bir model geliştiriyor. Bu amaçla "
etkili iletişim stratejisi" uygulamaya büyük önem veriyor. Nitekim... Bankacılar, finans uzmanı gazeteciler, akademisyenler, iş dünyası, küresel yatırımcılar çizgisinde ilerleyen yoğun görüşme, daha doğrusu dinleme trafiğini sürdürüyor. Lakin... "
Piyasaların aceleciliği" ile Bakan Albayrak'ın, "
kısa- orta- uzun vadeyi aynı anda kavrayan" ekonomi yaklaşımı arasında zamanlama problemi yaşanmaması gerekiyor. Piyasa ile aynı dili konuşan, kazan- kazan formülü öneren, kronik ekonomik sorunlara kalıcı çözümler getiren siyasetçi profili büyük şans...
***
Sn. Bakan'ın, en dikkat çekici gayreti "
geniş bir ortak payda oluşturma" çabasında gizli. "
Yeni dönemde bire bir markajla gitmemiz lazım. Tüm paydaşlarla birliktelik oluşturarak, aynı hedefe yürümeliyiz" mesajını bir kenara not etmekte fayda var. Bakan Albayrak'ın, global ticari korumacılık hamlelerinin olası sonuçlarını gözeten ve küresel fırtınaya dönüşmeden önce Türkiye'nin pozisyonunu sağlamlaştırmayı hedefleyen düşünce sistematiği de kayda değer.
Benim şahsi yorumum, "
Devlet, kadife eldiven içinde demir yumruk"
olmak durumundadır. Sıkılı elle tokalaşma
olamayacağı için, görünür gelecekte
mali piyasalara, reel sektöre, yerli- yabancı
ayrımı olmaksızın yatırımcıların hepsine
tokalaşmak için elini uzatan bir devleti
göreceğiz. Buna karşın, operasyon çeken,
manipülasyon yapan, dedikodu yayan,
değişime direnenler için devleti devlet
yapan vasıflar devreye girecek. Yani... Düzenleyici ve denetleyici devlet kimliği hissedilir olacak!
***
Eylül ayında ete kemiğe bürünecek yeni programa kadar biraz sabır... Sonbaharla birlikte şu noktalarda gelişme bekleyebiliriz:
Sermaye piyasalarının yeni enstrümanlarla tanışması.
Özel sektörün uygun maliyetli kaynak bulmasının önünün açılması.
Dolaylı vergi- dolaysız vergi dengesinin yeniden kurulması.
KDV iadesinde, mahsuplaşma sisteminin otomatik mekanizmaya dönüşmesi.
Hazine'nin finansman araçlarının çeşitlendirilmesi.
Hazine- Maliye- Merkez Bankası- BDDK- SPK arasındaki koordinasyonun bizzat Bakan Albayrak tarafından etkin hale getirilmesi.
Bütçe disiplininin, kamu maliyesinde yaşam biçimine dönüştürülmesi.
Tarım fiyatlarının, enflasyona tehdit olmaktan çıkarılması.
Her düzeyde, doğru ve sürdürülebilir, eş anlı bilgilendirme yapılması...
Aslında, gözleme dayalı bu listem çok daha uzun. Ama Sn. Bakan'ın detay bazlı açıklamasını beklemek daha doğru. Şu kadarın söyleyeyim... "
Bugünde patinaj yapan kaybeder, yarına hazırlanan kazanır!"