Ankara'da Delta Ajans'ta çalıştığım 60-70'li yıllar.
Delta "Reklam, Halkla İlişkiler ve Pazarlama" şirketi. Amerika Fresno State Üniversitesi'nde "Gazetecilik ve Halkla İlişkiler" okumuş CüneytKoryürek kurmuş. PR dalında ülkenin ilkiyiz. Öyle ilkiyiz ki, "Public Relations/ Halklaİlişkiler" lafını bilen yok.
Cüneyt Ağbi patron. Biz üç müdürüz. Tümer Argın Reklam,Erdoğan Baskan Pazarlama,ben PR Müdürü..
Cüneyt ağbinin çevresi geniş, dostları çok. Sık sık ajansa geliyorlar.. Gördükleri, harıl harıl çalışan iki müdür.. Üçüncüsü ben, gazete, dergi okuyan, içeri girerlerse onlarla sohbet eden, adeta boş oturan bir genç adam.
Bir gün Cüneyt Ağbi'nin toplantı odası gibi geniş ofisinde, dostlarla oturmuş sohbet ediyoruz..
Dedim ya, o devirde PR nedir bilenyok.. Sabahtan akşama boş oturan (!) benigösterip sordular, Cüneyt Ağabey'e, şaka ilekarışık..
"Yahu tonla para verdiğin bu adamne iş yapar?."
Cüneyt Ağabey çok amaçok ciddicevap verdi..
"Bana itiraz eder!."
***
Kurumlarda başarı için, uzman ve çalışkan elemanlara şiddetle ihtiyaç vardır. Başarı ekiple gelir.
Ve bu ekibin en önemli adamlarından biri "kararmakamı" patrona "itiraz edecek" danışmandır.
Cüneyt Ağbi'den aldığım en önemli ders buydu.
Yıllarca gazete ve dergilerde yöneticilik yaptım. Bana itiraz edenleri hiç yanımdan ayırmadım, hep el üstünde tuttum.. Hep başardıysak, itiraz edenlerin rolü büyüktür.
***
"Kara salı" dedik yıllarca, Meclis'te partilerin gurup toplantısı yaptıkları güne.. Çünkü bütün haber kanalları canlı yayınlar, karşılıklı birbirlerine, öfke, kin, nefretle bağıranları. Toplantı sadece kendi yandaşları arasında olduğu için, tepki jesti, mimiği bile olmaz. Sadece alkışlar, futbol maçı tribünü gibi sloganlar atılır.
Konuşan da gaza geldikçe gelir.
İşte bu "kara salı"da, bu salı, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, harika bir konuşmayaptı. Herkesi etkileyen, halkın özlemlerine cevap veren bir konuşma..
Ekrem İmamoğlu'nu tebrik etti. "Dört yılseçim yok,artık işimizebakalım" dedi.. Dostane.. Gülümseyen.. Mutluluk aşılayan gözler ve sözler..
Erdoğan'ın her seçimin ardından yaptığı balkon konuşmalarını hatırlayın..
Hangisi enfes, hangisi harika değildi?.
***
Liderin en önemli adamları, Danışmanlarıdır. Hele Başkanlık sisteminde "danışman" en önemli yardımcıdır.
Başkanlık sistemi, gücün tek elde toplanmasıdır. O tek elin her şeyi bilmesi mümkün mü?. Bu yüzden en seçkinlerden oluşan danışman ekibi, onu bilgilendirir, eylem ve söylemlerini planlar.. Düzenler..
Onu lider yapan kişisel vasıflar, bu "Danışman Ordusu"nun desteği ile her yere ve her yöne uzanır.
Yani..
Başarının ve başarısızlığın baş sorumlusu, danışmanlardır.
***
Şimdi, salı günü o yepyeni ve seçimsiz 4 yıllık özlem dönemini o harika konuşma ile açan AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, bir sorum var.
"Sayın Cumhurbaşkanım, planladığınız eylem ve söylemlerinize itiraz eden bir danışmanınız var mı?. Bir, tek bir "Hayır, olmaz,yanlış" diyen danışmanlara sahip misiniz?."
31 Mart'ta 13 bin olan farkın, 23 Haziran'da 800 bine çıkmasının yanıtı, bence bu soruda gizli!.
Tekrar ediyorum.
25 Haziran salı günü, harika bir konuşma ile, 2023'ün yolunu, sadece partiniz değil, ülkem için çizdiniz.
Kimsenin, ama hiç kimsenin bu çizginizi değiştirmesine izin vermeyin!.
Etrafınızda, sadece 9 köyü dolduranlar değil, 10'uncu köydekiler de olsun, lütfen!.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.