SALİH TUNA

Tartıştılar ama...

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile eski Başkan Donald Trump arasındaki tartışmayı üşenmedim sonuna kadar takip ettim.
Baştan söyleyeyim, Trump'ın kulağını sıyıran kurşun sanıldığı gibi Başkan olmasına yetmeyebilir. Anlaşılan Elon Musk daha fazla gayret etmek zorunda kalacak.
Enflasyondan iklim krizine, göçmen sorunundan Covid-19'a, kürtajdan halihazırdaki savaşlara kadar hemen her konuda tartıştılar.
Demokratıyla Cumhuriyetçisiyle ABD'nin nezdinde işgalin, sadece maliyet konusu olduğunu (Afganistan örneğiyle) bir kez daha ortaya koydular. Bu "maliyete" öldürdükleri milyonlarca insan dahil elbette.
ABD'nin Afganistan'dan çekilmesini Trump şiddetle eleştirirken, Harris savundu.
Fakat...
Harris'in argümanı, Afganistan'da kalmanın günde 300 milyon dolarlarına mal olduğundan ibaretti. Trump da buna mukabil, Afganistan'dan çekilirken geride 85 milyar değerinde silah ve askeri ekipman bıraktıklarını söyledi.
O değil de Harris siyahi ırk muhabbetinde Trump'a öyle bir kroşe indirdi ki olursa o kadar olur.
Birçok binası olan Trump'ın siyahi ailelere mülk kiralamayı reddettiğini dile getirmekle de kalmadı. Beş masum siyahi ve Latin kökenli çocuğun idamını talep eden tam sayfa bir ilanı New York Times'a verdiğini hatırlattı.

***

Trump hemen her fırsatta dünyadaki bütün fenalıkların kendisinin görevde olmamasından kaynaklandığını büyük bir iştiyakla anlattı durdu.
Liderler onu arıyorlar, onu görmeye geliyorlarmış. Putin'i ve Zelenski'yi de çok iyi tanıyormuş. Başkan olsaymış Rusya-Ukrayna savaşı çıkmazmış. Macaristan Başbakanı Orban çok zeki biri olduğu için bu gerçeği görüp dile getirmiş.
Harris de liderlerin Trump'ın zaafını keşfettiği için onu pohpohlayarak manipüle ettiklerini söyledi.
Trump tartışmanın bir yerinde Netanyahu ile görüşmek istememekle itham ettiği Harris'in İsrail'den nefret ettiğini, şayet başkan seçilirse 2 yıl içinde "İsrail'in yok olacağını" iddia etti.
Tartışma boyunca Trump'ı sıklıkla yalancılıkla suçlayan Harris de hayatı boyunca İsrail'i desteklediğini söyledi. Ki, doğru söylüyordu.
Gelgelelim, Harris yalan konusunda Trump'ı yalnız bırakmadı.
O kadar ki Gazze direnişçileri hakkında yalan olduğu kanıtlanmış müstekreh iftiraları bile tekrarladı.

***

Trump, Biden döneminde yaptırımlar kaldırıldığı için İran'ın zenginleştiğini, 300 milyar dolarları olduğunu söyledi.
Bu paralarla "terör örgütleri" tabir ettiği Hamas, Hizbullah ve Ensarullah (Yemen) gibi direniş eksenini finans ediyorlarmış.
"Müjdeyi" de veriyor: Başkan olduğu gün İran'ın iflahını kesecek, iflas ettirecekmiş.
"İran'ın önünü açıyorlar!.." diyerek karalar bağlayan arkadaşlarımız Trump'ın bu vaadine sevinirler mi sevinmezler mi bilmiyorum.
Benim bildiğim şudur:
Yeryüzündeki tüm Müslümanları aşağılarcasına Gazze'deki çocukları paramparça eden soykırımcı İsrail dururken, misafirleri İsmail Haniye'nin güvenliğini sağlamakta bile acizlik gösteren İran'ı kafaya takan arkadaşlarımız için bunun bir anlamı olmalı.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.