SALİH TUNA

Narin ve leş kargaları

Milletçe ciğerimiz yandı, dizlerimizi dövdük, ağladık, sızladık, ah ettik, kahrettik.
Günlerdir susmadık, feryat ettik. Manşetler attık, demeçler verdik, gönderiler paylaştık.
Ne güzel bir milletiz. Sevinçte bir olduğumuz gibi tasada da biriz, birlikteyiz. Doğusuyla batısıyla, seküleriyle muhafazakarıyla hep birlikte Türkiye'yiz...
Diyebilseydik keşke!..
En azından, 8 yaşındaki Narin Güran'ın korkunç şekilde öldürülmesi üzerinden haysiyet cellatlığına soyunmasak, mahut cinayeti çıkarlarımız için araçsallaştırmasaydık.
Hiç değilse, "kolektif cezalandırma" şehvetiyle, münferit bir trajediyi siyasi hesaplaşmalarımıza meze yapmasaydık.
Olmadı, başaramadık. Yangında, selde, depremde de olmamıştı.
Bir gün olur mu, bilmiyorum!
Benim bildiğim şudur: Birileri Narin'imizi öldürdü, birileri gömdü, birileri güya kayıp ihbarında bulundu, birileri de siyasi rant elde etmek için "leş kargaları" gibi Narin'imizin cansız bedenine üşüştü.

***

Çocuk cinayetleri maalesef ilk değil. Mesela, 2009'da Türkiye'yi ayağa kaldıran korkunç bir cinayet işlenmişti.
Bir kadın fuhuş yaptığı bir adamla iş birliği yaparak Muhammet adında 6 yaşındaki özbeöz çocuğunu öldürüp bir tarlaya gömmüş sonra da "Çocuğum kayıp!." diyerek Müge Anlı'ya başvurmuştu...Birçoğunuz hatırlamışsınızdır; Narin gibi öyle 19 günde de değil, cinayet tam 49 günde çözülmüştü.
Lakin, işbu 49 gün boyunca kimsecikler adalet sistemini ve güvenlik zaafını mevzubahis etmemiş, hükümeti herhangi bir şekilde töhmet altında bırakmaya çalışan tek bir muhalif bile çıkmamıştı.
Neden acaba?
O vakitler (2009'da) güvenlik ve adalet sistemini kontrol eden FETÖ ile kapışma başlamamıştı. Başka bir ifadeyle, FETÖ varken "leş kargalarına" ihtiyaç yoktu. Aynı "hizmeti" muntazam veriyorlardı.
Bir de şu var:
Muhammet, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde katledildi; Narin'imiz Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde!
Önemli olmaz olur mu; Tekirdağ'da her daim asayiş berkemal, Diyarbakır öyle mi ya! Etnisite üzerinden kaos uluşturmaya gayet elverişli.

***

Yanlış anlaşılmasın, adalet sistemi, güvenlik zaafı ve hükümet sonuna kadar eleştirilebilir.
Fakat...
Narin Güran'ın toplumsal vicdanda açtığı yaraları istismar ederek adalete güvensizliğin aracına dönüştürmek, "yaratıcı yıkıcılığa" taş taşımaktan öte anlam taşımaz.
Narin'imizin Kur'an Kursu'na gidiyor olması gibi sersem sepet "karinelerle" muhafazakarları veya DEM'in bölgedeki siyasi rakiplerini töhmet altında bırakmaya çalışmak da algı faaliyetinden başka bir şey değildir.
Diyarbakır'da o köy muhafazakâr ağırlıklıymış, o halde mahut cinayetten muhafazakârlar sorumluymuş.
Diyarbakır lan orası; ateist ağırlıklı olacak değil ya!
Fakire soracak olursanız, katil amcanın top sakalı üzerinden DEM ile ittifak içindeki "seküler kesimi" veya Narin'in abisinin mitinglerinde arzı endam etmesi üzerinden DEM'i itham etmek hem doğru değil hem de hiç gerek yok.
DEM her şeyden önce Narin Güran'dan en fazla birkaç yaş büyük kız çocuklarını dağa kaçıran PKK'ya neden tek laf etmiyor, onun hesabını versin.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.