Satıcı ve işletmeci esnafının turistlere üç kuruşluk mal veya hizmeti bin kuruşa sattıklarına bir şekilde muttali olmuştum.
Geçen gün bir arkadaş, 3 top dondurmayı 600 TL'ye okuttuklarını anlatınca yine de şaştım kaldım.
Tamam, kafalarına göre
"fiyat ayarlaması" yaptıkları besbelli ama bu kadar da
olur mu arkadaş!
Hayır yani, turizme zarar verdiklerini, turistlere hizmet veren esnaf olarak da en çok kendilerinin zarar göreceklerini bilmiyorlar mı?
Bilmez olurlar mı, bal gibi de biliyorlar. Onun için de önlemlerini çoktan almışlar.
"Önlem" dediğim, müşteri (turist) ne kadar azalıyorsa, fiyatlara o kadar bindiriyorlar.
Hâliyle, tüketim azalınca "kahraman esnafımızın" kârı azalmak yerine tam aksine artmış oluyor.
Memleket turizmi zarar görüyormuş veya yaptıkları sürdürülür bir kazanç yolu değilmiş, ne gam!
Zihniyet şundan ibaret: Gününü gün etmek varken uzun vadeli düşünüp de enseyi karartmaya ne hacet.
İşin garip tarafı, turistlere yapılan
"gâvur" muamelesi az çok bize de yapılıyor.
Hülasa, kendi mahallemizde bile "turist" olduk desek yeridir, o derece.
***
Bu nasıl iştir, dahası nasıl iş ahlakıdır ki; akşam eşiyle kavga edenin gündüz ilk işi "fiyat ayarlaması" oluyor.
"Turistlere yaptığınızı bari bize yapmayın" manasında,
"Bize de mi lolo!" desen, piyasa şartları diyerek kırk dereden su getirip kafa ütüleyecekleri de muhakkak.
Biraz daha üstelesen ne fayda! Naçar alacaksın; gıda, ihtiyaç sonuçta.
Lakin öfkem de geçmek bilmiyor.
Bazen içimden "Salacaksın üzerlerine köpeksever 'örgütleri' iflahlarını kessinler..." demek geçiyor, inanın bana.
Hayvanlara ilişkin yeni kanun tasarısı dolayımında "Köpekleri toplamaya başladıklarında neler yapacağımızı görecekler..." diye racon kesiyorlar ya, benzer şekilde, "Bir daha fiyat ayarlaması yaparsanız gününüzü gösteririz..." desinler, piyasa sakinleşmezse, ben bir şey bilmiyorum.
***
Her şeyden evvel çok organizeler. Bir de çok kreatif eylemler yapıyorlar.
Vaktiyle (2008'de) köpek fobimi ironik bir şekilde dile getirdiğim için "eylemlerine" maruz kalmıştım da oradan biliyorum.
Yüzde 90'ından fazlası kadın (17 yaşından 77 yaşına kadar) binlerce köpeksever günlerce linç etmişlerdi.
Hele ki, "Salih Tuna'yı ele geçirirsek yapacaklarımızın listesidir" diyerek sayıp döktükleri öyle ürkünç "fanteziler" vardı ki aklınız durur.
Allah o günleri bir daha yaşatmasın!..
Gerçekten çok korkunçtu... Onlarla baş edemeyeceğimi anlayınca "köpeksever" olmaya karar vermiş, çok geçmeden de büyük bir köpek satın almıştım.
Hatta eşim, "Köpek fobini yenmeye yavaş yavaş, ne bileyim, fino köpeğinden başlasaydın bari..." deyince, "Ömrümü köpek korkusunu yenmek için geçiremem, mevzuya zirveden dalacağım..." yollu kestirip atmıştım.
O değil de, köpeğin boynunu göstererek, "Şuradan tut da aşısını yapayım, bu aşı biraz yakar" diyen veterinere, "Tutabilseydim sahiplenmezdim..." cevabını verince adamcağızın yüzündeki ifadeyi hâlâ unutamam.
Demem o ki, benim gibi iflah olmaz köpek fobisi olanı bile "köpek sahibi" dahası "köpeksever" yaptıklarına göre, keyfi "fiyat ayarlaması" yapanlara ne yapmazlar!