SALİH TUNA

İyi koparmışlar

İBB Başkanı'nın ifadesiyle "çok değer verdiği siyasi yol arkadaşlarının" para sayma işlemi tam 4 saat sürmüş.
Kolay değil tabii, o kadar balya parayı saymak. Ne ki, işbu paranın kaynağını açıklamak çok daha zor.
Öyle olmasaydı, İBB Başkanı onca soruyu cevapsız bırakıp da "Ekrem'e çamur sıçratmak istiyorlar..." demezdi. (Ekrem dediği kendisi, kafanız karışmasın.)
Gerçi, "AKP 500 veya 1000 TL'lik banknotlar basmış olsaydı, para saymakla o kadar vakit kaybetmez, daha fazla metro yapabilirdik..." de diyebilirdi.
Zira onda bu yetenek var. Gündüz gözüyle AK Parti'nin tüm metrolarının üzerine çöküp "Ben yaptım..." diyen bir insan evladından her şey beklenir.
İşin odağında İBB Başkanı'nın danışmanı ve aynı zamanda İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş'in adı geçiyor. İBB Başkanı'nın "kasası" tesmiye edilen bu muhteremin bir de lakabı varmış: "Kafa koparan!.."
Para destelerine bakılacak olursa, iyi koparmışlar!.. Lakin görüntülere engel olamamışlar. Bir gün iktidara gelirlerse, yasal düzenleme marifetiyle bu sorunu da aşacakları muhakkak.
Bunlarda bu "demokrasi cevheri" olduktan sonra yapamayacakları şey yok.
Bu tip "demokratik cevherin" kralı da kongreden geçmesi halinde Çin menşeli sosyal medya platformu Tiktok'u yasaklayacağını söyleyen ABD Başkanı Joe Biden'da var.
Çin düşmanlığıyla bilinen eski ABD Başkanı Trump, kendi hükümeti döneminde Tiktok'u yasaklamaktan söz ettiğinde Demokratlar bu tavrı oldukça otoriter bulmuştu.
Peki şimdi ne oldu da söz konusu yasağı kendileri gündeme getirdi?
Olan şuydu: Güney Afrika'nın, İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanı'nda açtığı soykırım davasında delil olarak sunduğu videoların birçoğunun kaynağı Tiktok'tu.
Bilinen de şu: Siyonizm söz konusu olduğunda, Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında hiçbir fark kalmaz.
ABD'de İsrail Lobisi'ne yakınlığıyla bilinen kimi çevreler de Tiktok'un "antisemitizm" yaydığını iddia etmekte gecikmediler.
Tabii burada antisemitizmden kasıt, Siyonizm'in içyüzünün farkındalığından ibaret.
Güney Dakota eyaletini temsil eden ABD senatörü John Thune, bu Siyonist stratejiyi yeni bir boyuta taşıdı. O kadar ki, söz konusu yasakla ilgili konuşurken, "Tiktok'un CEO'su ile oturmak, Hamas'la oturup görüşmekten daha iyi bir şey değil..." dedi.
Sizin anlayacağınız, Tiktok da "Hamas olmak" suçlamasından nasibini aldı.

***

John Thune'un senatoda temsil ettiği Güney Dakota eyaletinin valisi Kristi Noem ise henüz geçen hafta "antisemitizmin" tanımını genişleten yeni bir yasa getirmişti.
Hatta bu yasayı tanıttığı açıklamada, "Tanrının seçilmiş insanlarını korumalıyız" ifadesini kullanmıştı.
Ne ki Noem'in kendisi bir Yahudi değildi. Yani, "Tanrı" onu seçmemişti.
Tanrı seçmese de, ABD'li siyasetçilerin ekseriyetini İsrail Lobisi'nin seçtiği kesin.
Mahut lobinin en büyük parçası olan AIPAC, destekledikleri her adayın girdikleri seçimlerden galip çıktığını ilan ettikleri paylaşımı, "İsrail yanlısı olmak siyaset için iyi bir şey!" şeklinde noktalamıştı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.