Sevgili
Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı'nın organizatörlüğündeki malum Zoom toplantısını etik bulmamıştı.
Ablaları
Akşener de Kılıçdaroğlu'nun
Ümit Özdağ ile yaptığı gizli mutabakatı etik bulmadı.
İçişleri Bakanlığı, iki bakanlık ve MİT Başkanlığı'nı kapsayan söz konusu mutabakatı
Davutoğlu'nun partisi de "siyasi etik" bakımından yanlış buldu.
Oysa seçim öncesi "Ümit Özdağ ile fikirlerimizin uzlaşmıyor olması müzakere yapmayacağız anlamına gelmez" diyen bizzat Davutoğlu'nun kendisiydi.
Halk TV sunucusu
Ayşenur Arslan da muhaliflerin Halk TV'nin maruz kaldığı sansüre tepkisizliğini "etik" bulmadı.
Şöyle dedi: "Halk TV'ye sansür geldi. Ama bizim mahalle bunu görmedi, herhalde sıcaktandır..."
Yanlış anlaşılmasın, Halk TV'ye
RTÜK'ten değil, CHP'den sansür geldi.
Çok tuhaf ama gerçek bu!
CHP geçen gün fonlamayı sonlandırdığını ilan ettiği Halk TV'yle ipleri hepten kopartınca olanlar oldu.
***
Şu hâle bakar mısınız:
Muhaliflerin amiral gemisi Halk TV'nin CHP tarafından fonlandığı açık seçik ortaya çıktı ama koca memlekette "basın özgürlüğü" bakımından bunu "etik dışı" gören herhangi bir muhalif çıkmadı.
Kendilerinin dışındakileri "yandaşlıkla" yaftalayan da bunlardı.
İşbu "özgür medyanın" o çok özgür gazetecileri son günlerde "değişim" lakırdısıyla Kılıçdaroğlu'nu hedef alıyorlar.
Kılıçdaroğlu'nun da elleri armut toplamıyor tabii.
Bunların malum "adaylarını" çok ağır bir şekilde hedef aldı: "CHP'de adı akçeli işlere karışmamış, geçmişi temiz birisi çıkarsa hemen görevi devredeceğim..."
Adrese teslim sözlerdi.
Ne ki Tanju Özcan bile hazmedemediğini söylerken, adresin sahibi
İmamoğlu ağzını açmadı.
***
Kılıçdaroğlu bununla da kalmadı. CHP'yi eleştiren muhalif gazeteciler için "Ben kimin, nereden, ne kadar maaş aldığını iyi biliyorum..." dedi.
Doğrusunu isterseniz, bilebilir. Zira, Halk TV'yi fonladıklarını Halk TV bile inkâr etmiyor.
Ne ki
Altaylı'dan
Portakal'a kadar söz konusu "muhalif gazeteciler" isyan etti.
Kılıçdaroğlu'na, "İftira atmak, insanları töhmet altında bırakmak namussuzluktur, çık söyle. Açıkla kim nereden, ne kadar alıyor..." dediler.
Daha çok beklerler!..
Kılıçdaroğlu vaktiyle de FETÖ'nün siyasi ayağını açıklayacağını söylemişti. Hatta, "AKP'de 120-180 civarında ByLock'çu var... Erdoğan açıklamazsa ben açıklayacağım. Elimde dosya var..." demişti.
Kaç yıldır bekliyoruz, hâlâ açıklayacak?