Bunların da dertleri bitmiyor
Bakalım önce hangisini başaracaklar.
Motivasyonları farklı tabii... Kılıçdaroğlu'nun değişmesini seçim kazanamaması nedeniyle istiyorlar, Cumhuriyet Gazetesi'ni "yolsuzluk" gerekçesiyle.
"Yolsuzluk" yerine "usulsüzlük" sözcüğünü tercih ediyorlar.
Meseleyi biliyorsunuz: Bir e-ticaret firmasından, Ocak 2023'te yürürlüğe giren e-ticaret yasası aleyhine manipülatif haber yapma karşılığında "kayıtdışı para" almışlar.
Anladığım kadarıyla, "yolsuzluğu" oldukça "usulsüz" yapmışlar.
Söz konusu gazetenin müstafi genel yayın yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu kendilerinden önce yapılan mahut "usulsüzlük" için suç duyurusunda bulunmuş, fakat Cumhuriyet'in mevcut yönetimi doyurucu cevap vermek yerine "içeriden saldırıya" uğradıkları iddiasında bulunmuştu. Saldırıyı püskürtmek için olsa gerek, kendi genel yayın yönetmenlerini sansürlemişlerdi.
Ne ki, "içeriden" başlayan saldırı şimdi "dışarıya" taşmış.
O kadar ki, bir grup gazeteci "Bağımsız ve özgür gazetecilik yapılmasını sağlayacak yeni bir yönetim şarttır" diyerek imza kampanyası düzenlemiş.
***
İmzacılar arasında FETÖ'nün Avrupa'daki medya faaliyetlerinde önemli roller oynayan firari Yavuz Baydar'dan "FETÖ tetikçisi" olarak bilinen Bülent Mumay'a kadar bir yığın "eleman" var.Sanırım Cumhuriyet'in Erdoğan karşıtı manşetleri bunları kesmemiş. Can Dündar dönemini özlemişler. (17 Aralık savcısı Celal Kara'yla röportaj yapmış, "1 numara Erdoğan'dı" manşetini atmıştı hani.)
İmzacılardan Yazgülü Aldoğan ve Yalçın Doğan'ın derdi bunlardan farklı. İş istiyorlar galiba.
Lakin, FETÖ'nün operasyon gazetesi Karşı'dan hatırladığımız Serdar Akinan Cumhuriyet'te neden değişiklik istiyor söktüremedim. Biraz karışık bir tip, her şey beklenir.
İmzacılar arasında "yabancılaştırma efekti" misali Fatih Altaylı da var.
Derdi nedir bilemiyorum...
Kemal Kılıçdaroğlu'nun isminden ürettiği "KAKA" şeklindeki iğrenç hakaretini, "bağımsız ve özgür gazeteciliğin" gereği olarak Cumhuriyet'in manşetlerinde mi görmek istiyor?
***
Şayet Cumhuriyet Gazetesi'nde değişim istiyorlarsa oturdukları yerden imza atmakla yetinmemeliler.CHP'de değişim isteyen Tanju Özcan gibi tabanlara kuvvet vermeyi de bilmeliler.
Mesela, Fatih Altaylı bi zahmet evinden kalkıp Cumhuriyet Gazetesi'ne kadar yürüyebilmeli. Dikkat çekmek için de isterse "KAKA" yazılı pankartlar taşıyabilir.
Doğrusunu isterseniz, bunların alayı Kılıçdaroğlu'na müstahaklar.
Dahası, "Hayat devam ediyor" diyerek adeta bunlarla dalga geçti ya, ziyadesiyle hak ediyorlar.
Kılıçdaroğlu geçen gün de iktidar 5 yıl kesintisiz devam edecek düşüncesiyle karalar bağlayan muhaliflere umut dağıttı: "Türkiye her an bir erken seçime gidebilir. Biz her koşulda hazırlıklı olmalıyız..."
Hadi bakalım...
Kılıçdaroğlu için risk yok. Sonuç itibarıyla her "yeni seçim" çok çok "yeni yenilgi" demek. O da bilmediği şey değil.
Ya muhalif güruh ne yapacak?
Düne kadar Erdoğan bizi "Ortadoğululaştırıyor!" diyorlardı, şimdi ne diyecekler?
Sayın Cumhurbaşkanı'nı, İsveç dolayımında yaptığı çıkış nedeniyle, "Erdoğan bizi Avrupa Birliği'ne sokmaya çalışıyor!" diye mi suçlayacaklar?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Haksız tartışma bu (19.11.2024)
- İsmet Özel, Seyyid Kutub ve molla (16.11.2024)
- Yemişim İran’ını (14.11.2024)
- Cübbeli Hocamın fakire cevabı (13.11.2024)
- Neden ağlıyorlar? (12.11.2024)
- Elemanın ekstrası var (09.11.2024)
- Tanrısına ne yaptıracak? (07.11.2024)
- Cübbeli Hocama hepyek soru (06.11.2024)
- Manyak ittifak (05.11.2024)
- Hocalara yönelik 2 acıklı tehdit (02.11.2024)