SALİH TUNA

Bir acayip dönem

Bunların hayran olduğu, hatta "bilge" tesmiye ettiği "taze muhalif" bir arkadaşa "yandaşlık" yaptığı dönemde şöyle demiştim:
"Bu kadar angajman doğru değil; eleştirel mesafeyi koruyun ki 'ortak akıl' zevale uğramasın..."
"Ergenekon'un kasası" diyerek Kuddusi Okkır'lara mahpus damının teneşir yapıldığı dönemdi. Günümüzün taze muhalifi bana şu cevabı vermişti: "Ben Erdoğan'da ve AK Parti'de eleştirecek bir şey bulamıyorum; en ufak bir şey bulsam hemen eleştiririm..."
Sonra mı?
Bu arkadaşı görevinden aldılar, o da gitti "Memleket yandı, bitti, kül oldu" diyenlerin önde gideni oldu.
(.....................)
"Yahu iyi giden hiç mi bir şey yok?" dedim.
"Yok!" dedi, "Olsa söylerdim..."

***

Demem o ki sevgili Kılıçdaroğlu'nun muhafazakâr koltuk değneklerinin laga lugasına bakmayın.
Başbakanından bakanına, milletvekilinden bilmem neyine kadar çoğu getirildiği görevden el çektirildiği için bu hâlde. Geri kalan kısmı da umduğuna (menfaatine) ulaşamadığı için...
Ne acayip bir döneme çattık ya Rabbi.
"Dinciler" yüzünden modern yaşam tarzlarının tehlikede olduğunu söyleyen endişeli modernler ile "Memlekette ahlak kalmadı, maneviyat bitti" yollu şekvacı olan endişeli muhafazakârlar Erdoğan'a karşı el ele vermiş vaziyette.
Şu hâle bakar mısınız:
Sırf başörtülü olduğu için bunların "AKP'li" diye yaftaladığı yurdum insanı, "Başörtülüyüm ama AK Partili değilim!" diyerek kendini bunlara kabul ettirmeye çalışıyor!
Lan bu nedir?

***

Öyle acayip bir dönem ki...
Prof. Celal Şengör'ün "Yanından ayrılırken çok üzüntülü ayrıldım. Çok samimi söylüyorum size. Dedim Atatürk'ün partisinin başı buysa vah yazık bize" şeklinde anlattığı sevgili Kılıçdaroğlu bile "entelektüel seviye" ölçebilecek duruma geldi.
Geçen gün "Ahmet Davutoğlu entelektüel birikimi olan çok değerli bir insan..." dedi, iyi mi?
Ben Davutoğlu'nun yerinde olsaydım, "Davutoğlu, Türkiye'nin en çapsız Dışişleri Bakanı'dır" sözünden çok bu sözden alınırdım.
Gerçi Kılıçdaroğlu'nun yerinde olsaydım da, "Kılıçdaroğlu'nda ahlaki formasyon eksikliği var" diyen Davutoğlu'ndan hazır yeri gelmişken intikamımı alır, "Hegel'den daha birikimlidir" derdim. (Hazret rüyasında Hegel'le tartışıyormuş ya ondan mülhem.)
Yıllardır sürdürdükleri algı faaliyetleriyle yurdum insanını öyle dumura uğrattılar ki hiçbirinin aklına şuncacık soru gelmiyor:
"Terör örgütüne silah veren müstevlilerin patronu ve taşeronları olan Pensilvanya ve Kandil neden bizi destekliyor?"
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.