"Çağdaşlaşmayı" yıllar yılı "Batılılaşmak" diye yutturmaya çalışan dangalaklar İngiltere'de erkeklerin eşlerini 1900'lara kadar pazarda satmasıyla ilgili sosyal medyada yer alan haberden rahatsız olmuşlar.
Oysa "Muasır Uygarlık Düzeyi"nde daha beter örnekler var.
Örneğin, İsviçre'de 1960'lara kadar çocuklar pazarda satılıyordu. Hatta 2013'te İsviçre bundan ötürü özür dilemişti.
Serlevhamızın bunlarla alakası var mı?
Yok!..
Her şeyden evvel burası ne İngiltere ne de İsviçre. Üstelik, 20. yüzyıl çoktan geçti, 21. yüzyılı idrak ediyoruz. Kaldı ki, Sinsican dediğim ne çocuk, ne kadın. Yani, (o vakitler oralarda olsaydı da) satsan satılmaz, alsan alınmazdı.
Lakin... Abdullah Gül bir şekilde onu AKParti'ye "sattı" demeyeyim de montajladı. Tıpkı "yüce Türk büyüğü" Davutoğlu gibi.
Sinsican'ın kim olduğunu hâlâ söktüremeyen var mı?
Türkiye ekonomisini yönetmek için "sömürge valisi" edasıyla Meclis'ten bir gecede bilmem kaç yasa çıkartan Kemal Derviş'in tilmizi işte.
Evet, bildiniz, Babacan.
Bizzat kendi ağzıyla henüz AK Parti'deyken, 2018'de cumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Gül'ü desteklediğini, aday olması için CHP, Akşener'in İP'i ve PKK'nın siyasi ayağıyla gizli gizli masaya oturduğunu itiraf ettiğini, hülasa, Erdoğan'ın arkasından iş çevirdiğini, "Görünür değildimama tam göbeğindeydim" ifadesiyle faş etmişti.
Fakir de "Bundan kelli benim gözümde Babacan bir sıfattır" demiştim. Babacangiller arasında Davutoğlu'nu da saymıştım.
Diğerleriyle karışmaması için Babacan'a bundan sonra izninizle Sinsican diyeceğim. Kılıçdaroğlu'nun dediğine göre 6'lı yuvarlak masa ittifakının ekonomi programını Sinsican hazırlıyormuş.
Marifeti ne mi?
Tekrar olacak ama galiba bazı sersem sepet kafalara "çakmak" şart:
Sinsican, ekonomiyi yönettiği 2010'da 49 milyar dolar, 2011'de 77 milyar dolar, 2012'de 48 milyar dolar, 2013'te 65 milyar dolar cari açık verdik.
Ekonomik kırılganlıklarımızın temelinde bu cari açıklar vardır.
Buna mukabil, harici ve dahili bedhahların organize bir şekilde saldırdığı Berat Albayrak döneminde 1.6 milyar dolar CARİ FAZLA vermiştik.
İş bu Sinsican bir televizyon kanalında, "Erdoğan'ın 6'lı masayıanlaması, zihin dünyasındabunu kavraması mümkün değil..." demiş.
Merhum Nejat Uygur'un "Anlayan anladı" sözünden mülhem söyleyecek olursak, 6'lı masayı da, +1'inekadar anlayan anladı. ABD Başkanı Biden, 6'lı masayı anlamasaydı Erdoğan'a karşı destekler miydi?
Sadece Biden da değil, tüm Türkiye düşmanları 6'lı yuvarlak masayı kavradı; Yunanistan hariç değil.
FETÖ ve PKK 6 + 1'li masayı anlamamış olsaydı yegâne umutları haline gelir miydi?
Gelgelelim...
Benim zihin dünyamın da anlamakta zorluk çektiği bir şeycik var: Bank Asya'ya ekonomik katkı sağlamak için birilerinin para bulup yatırmaları FETÖ'cü olmalarına karine sayıldı da, Bank Asya'yı kurtarmak için Ziraat Bankası'na satmaya çalışanlara neden kimse hiçbir şey sormadı?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.