Bazı feministler var ki aspirinin bile başını ağrıtır. Adı lazım değil bir yönetmen geçenlerde "bayan" dedi diye anında şarladılar.
"Vay sen misin bayan diyen!.."
Gerçi tacizci olmakla itham ettikleri o yönetmenin avuruna zavuruna bakmamakta çok haklılar.
Lakin "bayan" takıntısı nedir birader?
Belki alışkanlıktan belki de "kibarlık" belasına öyle hitap etmiş olamaz mı?
Zaten feministler de bu alışkanlıklara, bu yoz "kibarlıklara" karşı oldukları için mezkur hitaba "irrite" oluyorlarsa orasını bilemem.
Benim bildiğim, yurdum insanı "At avrat pusat" aşamasından "bayan" aşamasına gelmiş.
"Kültür" diye bir şey var.
Mesela, en güzel şiirinde "Kadınım, kısrağım, karımsın" diyor Bedri Rahmi Eyüboğlu, onu ne yapacağız?
Feminist kültürün / jargonun acemisiyim, bilemiyorum.
Belki de "kısrak" yahut "avrat" hitabı "bayan" hitabına nazaran daha az yaralayıcıdır. Hatta hiç yaralayıcı değildir.
Ayrıca, "bayan" çok cinsiyetçi de "kadın" değil mi?
Dedim ya feminist jargonun acemisiyim.
Haliyle Bursa'da 38 yaşındaki hemcinslerinin 41 yaşındaki hemcinsimizi oklavayla kıyasıya dövdüğüne dair habere nasıl tepki gösterebileceklerini tahmin edemiyorum. (Umarım "hemcinsleri" ifadesinden hareketle fakire "cinsiyetçi" yaftasını yapıştırmazlar.)
Söz konusu kadının "Elinin hamuruyla erkek işine karışma" diyen "eril kişiliklere" oklavanın tadını yaşatması üzerine derin bir "Ohhh!" mu çekerler, yoksa bu olayı da kadına psikolojik şiddetin doğal sonucuna mı yorarlar, bilemiyorum.
Şu ayrıntıyı da ilave edelim:
Kadın bir defaya mahsus değil her öfkelendiğinde kocasını dövmüş... Fotoğrafına baktım, gerçekten de haşatı çıkmış... Sokağa çıkma yasağına rağmen can havliyle sokağa fırlamış. Olay yerine gelen polislere, "Geçen akşam da dövdü!.." diye ağlamış...
"Eril fail" alegorilerle işim olsaydı lafın burasında "Kadının beyanı esastır" derdim.
***
SÜPÜRGE Mİ OKLAVA MI?
"Cinsiyet eşitliği takıntılarıyla" dalga geçmek gibi bir niyetim yok. Fakire sorarsanız bunun kralını erken dönemde Andy Kaufman yapmıştı.
"Cinsler Arası Dünya Güreş Şampiyonu" karakteriyle kendisini yenebilecek kadınlara 1000 dolar vereceğini söylemiş, 400'ü aşkın kadının sırtını mindere yapıştırarak şampiyonayı yenilgisiz kapatmıştı. (Meraklıları, Andy Kaufman rolüyle Jim Carrey'nin ödül aldığı Milos Forman'ın "Man On the Moon" filmini izleyebilirler.)
İşin sırrı oklavada değil. Balıkesir'de bir kadın sokak ortasında eşini süpürgeyle dövmüş...
Demem o ki, erkek dövmek sanatında alet edevatın önemi yok. Mesele güç kuvvetle alakalı.
Soru şudur: Kadınlarımızı ihtiyaç halinde erkekleri dövebilecek güçlü kuvvetli hale getirebilir miyiz?
***
KADIN KADINDIR
Feminist ideolojiyi takip etmeyenlerin cinsiyetçilik / ataerkillik gibi kavramlarla suçlandığı, Amerika'da buna "beyazcılık" yahut ırkçılık gibi suçlamaların da eklendiği bir çağda, biraz rizikolu olacak ama fakir şu totolojiyi dillendirmek isterim:
"Kadın kadındır erkek de erkek..."
Yani, fazla da zorlamamak lazım...
İmdi, trans kadınlar halter gibi fiziksel güç gerektiren spor dallarında rekorlar kırıyor denilecek.
Bakınız, transseksüel serbest dövüşçü Fallon Fox, kadın rakibi Taika Brents'in kafatasını kırmıştı. Dövüşten sonra Brents, "Daha önce birçok kadınla dövüştüm, fakat hiç o gece hissettiğim kadar bir güce maruz kalmamıştım..." demişti.
Sorun şu ki, Fallon Fox daha önceden erkek olduğunu söylememişti. Bundan dolayı eleştirilince, "Bu kişisel bir durum, konuyla alakası yok" karşılığını vermişti.
Halbuki, cinsiyet değiştirme ameliyatı olup hormon alsa da kemik / kas yapısı bir kadının kemik / kas yapısıyla bir olamaz.