Adam...
Emperyalist müstevlilere karşı dünyanın her yerinde direnişi savunuyorlar, teslimiyeti zillet olarak görüyorlardı.
O vakitler kendilerine "Cemaat" denilen FETÖ, intikam almak için, mezkur gazete ve dergi adlarından "Selam - Tevhid terör örgütü" uydurarak Mehmet Ali Tekin ve arkadaşlarını esir aldı.
Hülasa, FETÖ'nün ilk kumpasının ilk kurbanı oldular!
Tam 5 yıl boyunca zindanlarda, hücrelerde akıl almaz işkencelere maruz kaldılar.
"Bu yazıyı da namluya sürün" başlığı altında anlatmaya çalıştığım rahmetli Orhan Evci kardeşim (nam-ı diğer Balıkçı Orhan) o günlerde "Hiç değilse Mehmet Ali dışarda olaydı, onlarla da aileleriyle de ilgilenirdi.." diye hayıflanmıştı.
"Başka adam mı yok?" diye sorunca, Malta'da yüzüme kısa bir süre bakıp şöyle demişti: "Onun işini kimse yapamaz!.."
Sonradan künhüne vardım; gerçekten de onun işini kimse yapamazdı.
İki eli kanda da olsa koşar koşturur, bulup buluşturur mazlumların yardımına yetişirdi.
Teklifsiz ve sitemsizdi.
Unutmaz, ihmal etmez, yorulmazdı. Emperyalizmin musallat olduğu her yerde direniş saflarına koşandı.
Kimi zaman yaralandı gazi oldu, kimi zaman yurt dışı dahil zindanlarda yattı ama yılgınlık nedir bilmedi.
Şehitlikten başka hiçbir makamda gözü olmadı. Zaten kartviziti de kefeninden ibaretti.
Bağlanmanın, vefanın mücessem hali gibiydi.
Şubat Destanı'nda (1984) "Şehit Metin / Bir gülümsedi ki Metin / Yanağından uçuştu bin yüce güvercinler / Karlar / Tutsanız elinizi yakacak kadar sıcak" mısralarıyla anlatmaya çalıştığım Metin Yüksel'in en yakın arkadaşıydı.
Mehmet Ali Tekin ve arkadaşları Fatih Camii avlusunda 1979'da şehit edilen Metin Yüksel'e, "Yolun yolumuzdur ey şehid!" diyerek söz verdiler.
Hayatları bu söz oldu.
Bu söz üzre hiç kimseye boyun eğmediler! Ne yoksulluk ne açlık ne zindan ne işkence hiçbir şey onları verdikleri söze sadakatten alıkoydu.
FETÖ artıkları içerden çıktıktan sonra da Mehmet Ali Tekin'in peşini bırakmadılar. En sonunda yine zindana attılar.
"Allah aşkınıza bu adam neden hâlâ içerde" (15 Kasım 2016) başlıklı yazımda şöyle isyan etmiştim: "Arkası yok, arkalayanı yok, Allah'tan başka kimsesi yok... Mehmet Ali Tekin hâlâ FETÖ mağduru... Üstelik, kendisine kumpas kuran, zulmeden FETÖ'cülerle aynı koğuşta..."
Aylar sonra zindandan çıkmıştı. Çıktığından habersizdim. Akşamüzeri bir telefon geldi, "Ben Mehmet Ali Tekin" dedi.
Meğer çıkar çıkmaz önce Edirnekapı'da Metin Yüksel'in kabrini ziyaret etmiş, ardından da henüz evine varmadan fakiri aramıştı. Bir yazının hatırını bile bu denli "unutmayacak" kadar diğerkamdı.
Bir kez de fakiri linç eden müfterilere kafayı takmıştı. "Boş ver abi," demiştim, "Nasılsa ahirette burunlarından fitil fitil gelecek!.."
"Hayır," dedi, "Yazacağım. Safımız ve tavrımız belli olsun."
Yazdı...
"Sevgili Kardeşim Salih Tuna hakkında tezviratlar artmaya başladı" diye başladığı "Sizin Karın Ağrınız Nedendir" başlıklı 28 Şubat 2018 tarihli yazısında o alçak o müfteri şebekeye şöyle seslendi: "Sizin asıl karın ağrınızın ne olduğunu anlıyorum. / Ve lafı eveleyip gevelemeden oraya buraya çevirmeden açık açık yazıyorum. / Salih Kardeşim ÜMMET hassasiyetine sahip birisi... / Salih Kardeşim bu hassasiyetinden dolayı, / Saldırılara maruz kalıyor (...) Ümmet hassasiyetine sahip çıkmak, / Bize Metin Yüksel'den miras... / Ümmet hassasiyetimizden dolayı bedeller ödedik... / Bundan sonra da ödemeye hazırız... / Sizin gibileri biz çok gördük... / Salih Kardeşimizi sizin gibi 'Nevzuhur'lara yedirtmeyiz..."
Adam olmadıktan sonra siyasi görüşün şu olmuş bu olmuş fark etmez.
Adam olmak ahlaklı olmayı gerektirir.
Müfteriden, yalancıdan, sözünden dönenden, çıkarı için kırk takla atan fırıldaktan adam olmaz.
Mehmet Ali Tekin kelimenin tam anlamıyla adamdı.
Oğlu Metin başta olmak üzere ailesinin ve Mehmet Şahin başta olmak üzere tüm arkadaşlarının başı sağ olsun.
Sonsuz rahmet olsun.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bu millet bu savaşa girmez (26.11.2024)
- Kendi silahını gömdü (23.11.2024)
- Onlara da yâr etmezmiş (21.11.2024)
- Bombayı kendisi koydu (20.11.2024)
- Haksız tartışma bu (19.11.2024)
- İsmet Özel, Seyyid Kutub ve molla (16.11.2024)
- Yemişim İran’ını (14.11.2024)
- Cübbeli Hocamın fakire cevabı (13.11.2024)
- Neden ağlıyorlar? (12.11.2024)
- Elemanın ekstrası var (09.11.2024)