Çök, çök, çök!

Ayasofya'nın ibadete açılmasını "politik" tesmiye ediyorlar ya, bu söylemin kendisi de politiktir.
Tevekkeli dememişti Augusto Boal, "İnsanın bütün faaliyetleri politiktir..."
Lafı hiç dolaştırmadan söyleyelim: CHP'nin de taze muhaliflerin de Ayasofya tavrı politiktir.
"Taze muhalifler" dediğim, "artık istifade edemediği için partisinden istifa eden" malum güruh. "Tazeler" ama zerre mahcubiyet duydukları yok, doğuştan muhalifmişler gibi mübarekler.
Bunlardan biri (o emanetçi partinin teşkilatlanmadan sorumlu muhteremi) geçenlerde Ayasofya'nın ibadete açılmasını "politik" lakırdısıyla itibarsızlaştırmaya çalışmıştı.
CHP de bunlardan daha fazla karşı çıkmamaya özen gösterdi zaten.
Yunanistan ile Türkiye arasında kalan İBB Başkanları da yanlış bir şey yapmamak için olsa gerek, Ayasofya'da ilk cuma kılındığı gün (dün) adeta Ankara'ya "kaçtı."
Hülasa, "muhalif cephenin" hedeflediği sosyolojiyi dikkate aldılar.
CHP bundan kelli bir tavır geliştirirken Meral Hanım'ın partisinden Saadet Partisi'ne, HDP'den "taze muhaliflerin" partilerine kadar dikkat etmek zorunda.
Bu bir geçiş dönemidir onlar için. Yani, "ayağıma bir yer edeyim" dönemi. (Sonrasının ne olacağına dair İBB Başkanları sinyaller vermeye devam ediyor. İktidarı topyekûn ele geçirdiklerinde ne yapacaklarını tahmin etmek zor değil.)
CHP'nin Ayasofya tavrı vaktiyle (bir başka nedenle) yaptığım "minibüs" benzetmesine cuk oturuyor.
Minibüs muavinleri, "Polis çevirmesi var; çök, çök, çök!" diye uyarınca ayaktaki yolcular başlarını eğip oldukları yerde çökerler ya CHP de öyle. Ayasofya'nın ibadete açılması karşısında başlarını eğmek zorunda kaldılar.
Çöktüler!..
Kurdukları (bozguncu) cephenin zeval görmemesine özen gösterdiler.
Biz nasıl ki "Vatan mevzubahisse gerisi teferruattır" diyoruz, onlar da "Erdoğan'ı düşürmek mevzubahisse gerisi teferruattır" demeye getiriyorlar.
Çoğu tescilli "sömürge aydını" 101 "ak saçlının" malum bildirisi de bunun ibretlik göstergesidir.
Mahut bildiri, RAND Corporation'ın son raporunun hık demiş de burnundan düşmüş gibi.
Bu "ak saçlıların" ağzına bakacak olursanız, Türkiye yandı bitti kül oldu da haberimiz yok!
Türkiye bu iktidardan acil kurtarılmalıymış. Bu uğurda herkes ama herkes yan yana gelmeliymiş.
Peki bu çağrıyı yapanlar kim?
15 Temmuz darbe girişiminin arkasında FETÖ yok diyenlerinden, PKK'nın silah bırakması söz konusu olduğunda yaşına başına bakmadan kendini dağlara vurup (PKK'lı gençlerin önüne yatıp) "Silah bırakmak ağrınıza gitmiyor mu?" diyenlere kadar 101 insan evladı.
Çağrılarının hülasası şu:
"İster FETÖ ister PKK muhibbi ol... İster tescilli Atatürk düşmanı ister Atatürkçü ol... İster Türkçü ister Kürtçü ol... Yeter ki Erdoğan ve AK Parti'ye karşı ol..."
Peki, RAND Corporation ve FETÖ bundan farklı ne diyor?