Genel başkanları gecikince kendi aralarında fısır fısır konuşmaya başladılar.
Toplantı salonuna geç gelen kurmay boşta bir adam aradı. Tek başına not alan genel başkan yardımcısını bulunca da "Vay babam!" diye takıldı, "Sen buralarda,ha?!"
"Manyak mısın oğlum sen! Burasıpartinin genel merkezi ve ben de bupartinin genelbaşkan yardımcısıyım." karşılığını alınca da ağzının içinden "Kim bilirne dalgan vardır..." diyerek uzaklaştı. Çok geçmeden de pencere kenarında muhabbet eden ikilinin yanına sokularak kulak misafiri oldu:
"Rüyamda 2023 seçimlerini Tayyip'in açık ara kazandığını gördüm... Arkadaş bu bana bi koyuyo, bi koyuyo..."
"Olm bu hepimize koyar. Valla seninkisi rüya değil kabus, kabus!.. "
"Mualla da var ama rüyanınsonunda..."
"Mualla mı?"
"Bardayım... İçmişim zil zurna... Mualla geliyor o anda... Bir yumuluyorum. Sosyal mesafe anında sıfırın altında..."
"Ben sana ona sarkmayacaksın demedim mi?"
"Rüya olm, rüya..."
"(....)tirtme rüyanı...."
Genel başkanları salona girdiğinde bu ikili hariç herkes suspus olmuştu.
Genel başkanları, "Kendi aranızda ne konuşuyorsunuz?" diye çıkışınca geç gelen kurmay, "Efendim biri Mualla'yı 444'le çarparken, diğeri 0,021'e bölmeye çalışıyordu..." dedi.
"Oh ne ala Mualla," dedi genel başkanları, "Biz neyin derdindeyiz, sizneyin peşindesiniz? Halk TV izlemeyiyasak mı etsek, bilemiyorum..."
"Halk TV bizim ama" dediler, "Kendi kendimize mi yasak koyacağız..."
"Arkadaşlar 14. katta fırçayı hep ben yiyorum!" dedi, "Akepe şov üstüne şov yapıyor. İnadımıza Uganda'ya da yardım ettiler."
"Efendim akrabaları varmış orda diyelim mi?.."
"Uganda'da?!"
"Evet efendim. Berat Albayrak'a yıkarız bunu da. Trabzonlu ya. Madem, 'Bize her yer Trabzon.' diyorlar, Uganda'yı inkâr etmezler herhalde..."
"Bırak ya." dedi, "Zaten İsveç elimizde patladı."
Canı çok sıkkındı. Gözleriyle FaikÖztrak'ı aradı. Yoktu. "Faik Beynerde?" dedi.
"Fatih Portakal'ın sipariş ettiği demeci hazırlıyordu?"
Dilinin ucuna "ne zaman lazım olsa arazi oluyor" demek geldi, vazgeçti. "Arkadaşlar" dedi, "CananKaftancıoğlu'nun 'Bi şekilde' ifadesibize çok sıkıntı verdi..."
Aynı anda 2 kişi birden atıldı: "Sehvendesek..'
"Olmaz," dedi, "500 bin tonu 5 bineindirirken 'sehven' çok yıprandı, artık kullanılamazhalde."
"Ev gözetleme konusunda olduğu gibisiz yine çıkıp söylenmedi deseniz..."
"Ben de çok yıprandım o konuda..."
Ekremci olarak bilinen kurmay arayagirdi: "Herkesi kucaklayacağız diyorduk,hangi ara darbecilikle itham edilmeye başlandık..."
Mansurcu olarak bilinen vekil,"Aslında bi bakıma iyi oldu" dedi. "Belediyelerimizin kent konseylerinin 'LGBTİ çocuklar vardır' afişleri yüzünden evde çocuğumun yüzüne bakacak yüzüm kalmamıştı. Darbe söylentileri bunu örttü. Ayrıca, Alevileri İslam dışı gösteren İmamoğlu kitapçığını da örttü. 'Genel başkanınız Müslüman değil mi neden tepki göstermiyor' diyorlardı..."
Bir başka kurmayı, "Canan Hanım ithamları 'organize kötülük' şeklinde nitelendirdi." dedi, "Ordan yürüsek mi efendim?"
"Kanım da donmuş dedi mi bari" diyerek acı acı güldü genel başkanları. "Negeldiyse başımıza zaten hep o olmayanotobüs görüntülerine 'organizekötülük' diyerek geldi..."
O ana kadar hiç konuşmayan EnginÖzkoç, "Benim bir önerim var" deyince hepsi bir an için panik oldu. Hatta içlerinde burnunu tutanlar bile oldu.
Genel başkanları aman yanlış organ devreye girmesin demeye kalmadı Engin Özkoç "çözüm önerisini" pat diye söyledi:
"Biz de Meral Akşener gibi gülelim. Sıkıştığında gülmüştü ya çokişine yaramıştı..."
Sen gül bakalım nasıl güleceksin, diyetakıldılar. Anlamadı, gülmeye başladı: "Hihohohohoohihiho.."
Geç gelen kurmay "Sen gülme" dedi, "Joker gibi gülüyorsun." İçlerinden biri "çok iyi ya" dedi, bir diğeri "kıkırdadı."
Derken "Ağzı bozuk Engin" hariç herkes gülüyor, salon kahkahalarla inliyordu.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.