YÖK'e isyan ederek üniversitedeki kürsüsünden istifa eden TonyalıProfesör ile asistanı Vakfıkebirli Süleyman'ın maceralarından vaktiyle bahsederdim.
Tabi o vakitler, CelalŞengör'lerin, "Başörtüsü serbestolursa üniversitelere kilit vururuz"dediği yıllardı.
Başörtüsü özgürlüğü şöyle dursun, bu özgürlüğü savunmak bile "laikliğe karşı fiillerin odağıolmak" iddiasıyla parti kapatılma gerekçesi sayılmıştı. AK Parti 2007'de böylesi bir "iddianameye" maruz kalmış, sadece 1 oy farkıyla kapatılmaktan kurtulmuştu.
TBMM'de 411 el başörtüsü yasağına karşı çıkınca içlerinde Kılıçdaroğlu'nun da yer aldığı 52 CHP'li başörtüsü yasağının kaldırılmaması için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu.
İşte o yıllarda Tonyalı Profesörkonferanslar veriyor, Vakfıkebirli Süleymanda bu konferans tapelerini çözüpparantez içi notlar düşerek geniş kitlelereulaştırıyordu. Nanoteknoloji hakkında verdiği bir konferansında Tonyalı Profesör yasakçı zihniyete bir rektör üzerinden şöyle çakmıştı:
"Nanoteknolojiyle atomların yerini değiştirdun mi, her şey yapabilirsun. Mesela, aldın biraz kömür, birleştirdun oni karbon atomuyla, oldi sana elmas. Masal anlatmayirum uşaklar, iyi dinleyin. Tıpta devrim olacak. Oto yedek parçası gibi insanın da yedek parçası yapilacak. Diyelim ki; (.....) mi kopti, yenisini takacaksun. (Buradaki üç noktayı, kol veya ayak olarak okuyunuz - Vakfıkebirli Süleyman) Bunlari bizim rektöre de anlattım. Dedim ki; nanoteknoloji sayesinde, bilgi yükleduğumuz mikroçipleri, insan beynine yerleştirebileceğuk. Elifi mertek sanan bir herifin kafasina bile Harvard Üniversitesi müfredatını sokabileceğuk. İsteyen isteduğu üniversitenin mikroçipini satın alabilecek. Böylece, ÖSS de kalkacak, üniversite de. Öğrenci, isterse üniversitenin mikroçipini marketten satın alur kafasina sokar; isterse 250 gram eski kaşar alur yer. Kendi bileceğu iş... Rektör susti dinledi ve en sonunda; 'Türbanlı öğrenciler de mi üniversiteye girecek?' diye sordi... Ben ne anlatiyirum, o neyi sorayi?!.. Ula, kamusal alanını (...)tiğumun rektörü. Öğrenciler üniversiteye girmeyi; üniversite öğrencilere gireyi; anlamayi misin?.."
Geçen gün Tonyalı Profesörü aradım, laf lafı açtı nanatoknolojiden girdik yapay zekâ robotlarından çıktık.
Hocam, dedim, bazı bilim insanları geleceğin yapay zekâ robotları tarafından ele geçirileceğinden endişe ederken bazıları da çok faydalı işler gerçekleştireceklerine inanıyor, siz ne düşünüyorsunuz bu hususta?
"Nasil faydali işler?" diye sordu.
Ben de konunun uzmanlarından DavidLevy'nin ilerde başkanlara, başbakanlara gerekkalmayacağını, yapay zekâ robotlarının bilimde,tıpta, ekonomide daha donanımlı ve yeterli olacağınısöylediğini, hatta "Beyaz Saray'da birinsana neden ihtiyaç duyalım ki?" dediğininaklettim. Sonra da "her insanın yerini yapayzeka robotları alacak" diyenler bile var dedim.
Tonyalı Profesör, her insanın olmaz uşağum, dedi, öyle insanlar var ki sahtekar, onlari ne yapacaksun?
"Anlamadım hocam" dedim.
"Yazılım dahil her şeyin başi matematiktir" diyerek başladı anlatmaya: "Matematik de pazarlık kabul etmez. Sen yabancı değilsin, başkası olsa iki artı iki 4 eder ama sana 5 olsun, hem ayağın da alışsın demez. Matematikte yalan dolan, çelişki de olmaz. Aynı işlemin sonucu sabah başka, akşam başka olmaz. Haliyle, bir yapay zekâ robot, diyelim bir sünnet düğününe davet edildi, hem davet edildim hem edilmedim demez. Dese de tüm devreleri yanar..."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.