‘Atatürkçüleri nasıl savunursun ey Salih Tuna’

Bundan 5 yıl mukaddem Yeni Şafak'taki köşemde "Eminönü Eminönü olalı böyle çarpıcı eylem görmedi" demiştim.
TGB'li gençler NATO tatbikatından dönen ve Sarayburnu'nda demirleyen ABD savaş gemisinden 3 Amerikalı askerin başına çuval geçirmişlerdi.
Ayrıca...
Demokratik protesto hakkımızı kullanıyoruz diyerek, "Kahrolsun Amerikan emperyalizmi" ve "Yankee Go Home" sloganları eşliğinde ABD'li askerlerin üzerine kanı simgeleyen boya atmışlardı.
Dönemin ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü çıldırmış, açıklama üstüne açıklama yapmıştı.
Gençlerin bu eylemi, 2003'te Irak'ın kuzeyinde Süleymaniye'de, ABD işgal güçlerinin 11 Mehmetçiğin başına çuval geçirerek Türkiye'yi küçük düşürmeye çalışmasının sembolik ödeşmesiydi.
O dönemde Mehmetçiğin başına çuval geçirilmesini "Türk askerinin orda ne işi vardı" diyerek onaylayan "Fetullah kapatması liberal aydınların" toplandığı internet sitesi de bugünlerde TGB'yi hedefe koydu.
Sanki dersin TGB'li gençlerin "Conilerin" başına çuval geçirmesinin sembolik ödeşmesi peşindeler.
Bir bunlar değil...
Sorosçusu, sahte solcusu, sömürge aydıncığı, CHP propagandisti Halk TV'si ve daha nesi ve nesi topyekûn saldırıya geçtiler.
Anlaşılan o ki TGB'li gençlerin basın açıklaması, Kaz Dağları üzerinden devreye sokulmak istenilen "emperyalist projeyi" çuvala sokunca oyunları fena bozuldu...
Hiç unutmam, Eminönü'ndeki söz konusu eylemi köşeme taşıyıp sitayişle bahsettiğimde kimi mahalle sakinlerinden çok tepki görmüştüm.
Onlar ulusalcıymış, vesayetçiymiş, Aydınlıkçıymış, Erdoğan ve AK Parti düşmanıymış...
Adı lazım değil biri de "Atatürkçüleri nasıl savunursun ey Salih Tuna" diye şavullamıştı.
TGB'li gençlerden hiçbirini tanımıyordum. Ben sadece Eminönü'ndeki mezkur demokratik protesto eylemlerini alkışlamıştım.
ABD emperyalizmine kim nerde karşı çıkıyorsa, kim emperyalizme karşı vatanını savunuyorsa kim olduğuna bakmaksızın hep savundum, savunurum.
Bu gençlerin sonradan eylemlerini takip etmeye çalıştım.
ABD ve AB'nin "Atatürkçülüğü" sıçrama tahtası mesabesinde kullanmasına karşı çıktılar.
Dahası, Atatürkçülüğü, Gazi'nin, "Bağımsızlık benim karakterimdir" çizgisine oturttular.
Kürecik'te, ABD elçiliği önünde, İncirlik'te, Dolmabahçe'de "Kahrolsun Amerika" diye haykırdılar.
FETÖ'ye de bölücü teröre de "Erdoğan nefreti" üzerinden yapılan Türkiye düşmanlığına da karşı çıktılar.
Mesela, NATO'nun Norveç tatbikatında Mustafa Kemal Atatürk'ün ve Recep Tayyip Erdoğan'ın hedef gösterilmesi üzerine tepki koyup, "Tayyip Erdoğan'ı Batı devletleri yıkmaya çalışırsa biz bunun karşısında yer alırız. Bu çok net, çünkü burada savunduğumuz Tayyip Erdoğan değil, Türkiye'dir..." dediler.
Hile ve desiseye karşı dirayet gösterdiler.
"Kaz Dağları projesini" de AB'den fonlanan derneklerine kadar belgeleriyle deşifre ettiler.
"Toprağın üstü de altı da vatandır" dediler. "Madenlerimiz milletimizin zenginliğidir, çıkartılmalıdır ama özelleştirmeye karşıyız, Türkiye kendisi çıkartsın" dediler.
Oyunlarını bozdular. Haliyle, "Atatürkçüleri" kullanmalarına engel oldular.
ABD ve AB yandaşlarından yeminli Erdoğan düşmanlarına kadar hepsi birden TGB'yi itibarsızlaştırmak için saldırıya geçti.
İşin en komik yanı da şu:
Kaz Dağları'nda dönüm dönüm arsaları ve villaları olanlarla ağız birliği içindeki bu hayasız koro, bir dikili ağacı olmayan bu gençleri "yandaş" ilan etti.