Kara yoluyla İstanbul'dan Trabzon'a giderken, yollarda alt geçitlerde her yerde görmüştüm.
Dağa taşa "Çare Sarıgül" yazıyordu.
Hatta o dönemde Boğaziçi Üniversitesi'nden bir profesör MustafaSarıgül'ün "Mustafa"sı ile Kılıçdaroğlu'nun "Kemal"ini yan yana getirip, "Mustafa Kemalelde ettim" diye sevinç naraları atmış, ardından da kazanacaklarına dair iddiaya falan girmişti.
Böyle CHP amigoluğu yapınca "yandaş" olmuyorsunuz tabi. Hatta "bağımsız tarafsız bilim adamı" falan sayılıyorsunuz. Neyse.
Sarıgül kaybetmişti.
Her partiden ve her sınıftan insanlarla kurduğu diyaloğa Nişantaşı'nda bizzat tanık olmuştum.
Muhafazakârlarla da en az Ekrem Bey kadar kolay ilişki kurabiliyordu. O kadar ki, bazen sabah namazlarında Eyüp Sultan'da da arzı endam ederdi.
Bir eksiği vardı, öfke kontrolünde zorlanıyordu. Fakat, yine de karakol basmışlığı yoktu.
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak boy gösterdiği 2014 seçimlerinde yüzde 40,1 oy aldı. AK Parti'nin adayı yüzde 47, 9 oyla başkan seçildi.
Lakin o seçimde ittifak yoktu. HDP yüzde 4,8; MHP de yüzde 4 oy almıştı. MHP'yi bölen Akşener'in İP'i de devrede değildi.
İmdi, Sarıgül'ün yüzde 40,1 oyuna HDP'nin yüzde 4, 8 ve Akşener'in yaklaşık yüzde 2'sini eklerseniz hemen hemen yüzde 47'yi bulursunuz. AK Parti'nin yüzde 47, 9 oy aldığını hesaba katarsanız aradaki farkı görürsünüz.
Demem o ki, Sarıgül, Ekrem Bey'den başarısız değildi ama silinip gitti.
Üstelik Sarıgül, Ekrem Bey gibi ANAP kökenli değildi. CHP Gençlik Kolları'ndan geliyordu.
***
Muharrem İnce de CHP teşkilatlarında yetişmişti.
Bir gülüşü bile "siyasişizofrenleri" coşturuyor;kendi kendilerine jilet atacakkıvama getiriyordu.
Malumunuz, 24 Haziran 2018 seçimlerinde yüzde 30, 6 oy aldı. Buna mukabil Erdoğanyüzde 52, 6 oyla "başkan"seçildi.
Aradaki fark çok büyüktü.
İnce, "Adam kazandı" demek zorunda kaldı.
Buna rağmen seçimde hile yapıldı, YSK'nın önünde toplanalım, sokaklara çıkalım çağrıları yapıldı.
Aradaki fark 12 bin değil, 10 milyondan fazlaydı... İnce nerde şimdi, silinip gitmedi mi?
***
Ekrem Bey'in Sarıgül ve İnce'den farkı HDP ve Akşener'le ittifak kurmasıdır. Bir de kimi AK Parti karşıtı AKP'lilerin sinsi desteğini kazandı.
Ama bence bunu çok büyük başarı saymasın. Diğer Ekrem (Dumanlı olan) de o sinsilerin desteğini kazanmakta hiç zorlanmazdı.
Alacağı oy da o kadar farklı olmazdı.
Kimsecikler, "DiğerEkrem dediğin FETÖ firarisi,ona hiç o kadar oy gidermi?" demesin.
PKK'nın Kandil'deki liderlerinden Karayılan "AK Parti ve MHP'ye verilen her oy bize sıkılmış kurşundur" dedi de ne oldu?
Sosyoloji 2011'den beri peyderpey zehirlenerek "mankurtlaştırılıyor."
Görmüyor musunuz; YSK kararına, "bu bir savaş ilanıdır" diyen o müstevliye hiçbir CHP'li tepki göstermedi.
Müstevlilerin demokrasi anlayışı belli: Muhalefet kazanırsa memlekette demokrasi var, kazanmazsa diktatörlük!
Bunların kavline göre İzmir'de, Ankara'da, Antalya'da demokrasi tıkırında, seçim iptal edildiği için İstanbul'da diktatörlük tehlikesi var.
Aslında gönüllerindeki demokrasi 15 Temmuz'da direnmeseydik gerçekleşecek, her şey öteki Ekrem'ler için güzel olacaktı.
Olmadı.
Ama vazgeçmeyecekler, o sinsi bozguncularla işbirliği içinde her yolu deneyip "oldurmaya" çalışacaklar.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.